DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Anneler Günü

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Anneler Günü

Bu hafta Anneler Günü; bugün, geçen yıllarda yazdığımız,  ‘Ulviyet ve Ana’ başlıklı bir yazımızı tekrar sayfamıza taşıyoruz…

Ama önceden şunu söyleyelim; Anne bir simgedir; olan var olmayan var; biz vicdanlara dokunan ruh-dünyamızı, hissettiklerimizin acıları üzerinden değil, daha çok herkesin kendi varlık kıymetini, sevgi temelinde tekrar tazelemesi ümidiyle insanlığın ortak mirasını sahiplenmek açısından değerlendiriyoruz;

Bu düşüncemizi paylaştıktan sonra, işte şimdi ‘Ulviyet ve Ana’ başlıklı yazımızı okuyabiliriz…

‘’Ana, daha çok yaratılışın en küçük ayrıntılarında, pek çok kimsenin fark edemediği his duvarlarındaki gerçek ben’i görmenin bilgisiyle çocuğuna bakar…

Bu yüzden Ana yüreği çocuğuna karşı hep tazelenip duran bir bağla bağlıdır.

En başta insanların aralarında çekim alanını sınırlayan o en derin kuşkular ve çıkar kaygısı Ana’ da yoktur:

Ana’nın hatırasında ve kollarında sarıp sarmalayan gerçek budur.

Peki o gizemli ruhun özellikleri nedir?..

Neye benzer?

Ana, Dünyanın yaşı gibi, eskimez ama evrenin her daim hafızasında tuttuğu kadim bir ateş gibidir.

Ana, insanın duygularıyla kök saldığı en akılcı kitapların içinde ve her sayfasında ‘insan’ yaratma düşüncesinden feyz alan sesli bir nefes gibidir…

Ana, bazen etrafa korkuyla baktığımız bir dünyanın içinde her zaman safir bir ışık gibi göz kamaştıran ayar mihengidir….

Belki bir cesaret atımı girilen gizli bir dehliz sayılsa da içimizde, yüreğini dünyaya bağışlamış bir define saklar Ana;

…bulunmaz değerde bir şefkat ve sevgi tazelenir orada, o yürekte.

Hayat konukluğunun Doğa’dan sonraki, hatta doğanın varlık sebebi gibi bire-bir bölüştüğü bir hayat pınarıdır Ana.

Bu bereket ve iman, İnsanoğlunun belleğinde hep vardı.

Bakmayın şimdi erkek-egemenlerin ‘asarız-keseriz’ dediğine; nitekim asar ve keserler!..

Bu güç kol-kas’tan gelen tarihi bir kavgacı ruhla adaletsizlikleri körükledikçe çatışmalar artacak.

Her şey bitince geriye bir tek hayat kalacak. İnanın göz-açıp kapayıncaya kadar o da geçecek.

Tarih insanın kavgacı yargılarını boşa çıkarır, inanın.

İnanın, dünyamızı yine güzel duygular kurtaracak!

İşte o duyguların esası Analarımızın kalbinde var…

Saygımız sevgimiz ve daha da önemlisi, hatırası benzersiz duygularımızın nedeni budur.

Anneler Gününe yaklaşıyoruz…

Bu hafta Anası yanında olanlar ellerini öpecek.

Olmayanların burukluğu kedere dönüşecek.

Bugün, Anaları uzakta olanların bir hediyeyle, bir telefon ya da mesajla gönlünü tazeleyeceği bir özlem giderilecek.

Öte yandan hatırasını sıcak tutanlar kadar, bugün annesini kaybetmiş ya da hiç bulamışların veya bir nedenle kalbini kırmış olanların acıları da depreşecek.

Hayatın tuhaf bir ahengi var…

Çelişkileri ve mutluluğu bile tam değil.

Şöyle bir düşününce; aslında duyguların bir yönde körüklenmesi; aşk-sevgi, zengin-fakir, nefret-korku… Hangisi olursa olsun, hep bir dengesizlik var.

Sorarım size kim ve hangimiz şöyle bir, dört-dörtlük bir hayat yaşadık diyebiliriz?

O yüzden bizce hayatın size tanıdığı ayrıcalıkları çok abartmaktansa, hayatın içindeki o insan varlığının erdemine inanan ‘ulviyete’ bağlılık en önemlisi…

‘Ulviyet’, ki bizce hayatta ki esas anlam budur, Ana yüreğine en yakın bir his olarak kendini gösteriyor.

İşte hayatın-varlığın gerçek güzelliğinin kaynağı orada.

Sözü uzatmayalım;

Anası yanında olsun olmasın; herkesin anneler gününü kutlarım.’’

 

Osman Özbaş

YORUM YAP