Pandemi döneminde tarımsal üretimin ‘stratejik’ önemi daha iyi anlaşıldı. Örneğin 2019 yılında dünya genelinde 3 trilyon 313 milyar dolar olan tarımsal ürün ticareti yapılırken, pandemi döneminde diğer sektörlerden daha az etkilenerek sadece 50 milyar dolarlık bir daralma gösterdi ve üstelik tarımsal ürünlerin fiyatı yükseldi. Üstelik hızlı nüfus artışı karşısında gıda kaynaklarının azalması, tarımın önemini kuşkusuz daha da artırdı. Nitekim Sürdürülebilirlik ve Gıda Güvenliği ilkesi çerçevesinde, bireylerin dengeli ve yeterli beslenmeleri konusu ülkelerin temel önceliğini oluşturmasının yanında tarımın geliştirilmesi konusu da ön plana çıkıyor.
Türkiye bu konuda önemli avantajları olan bir ülke. Öncelikle ekonomik anlamda GSYİH’nın %6’sını oluşturması ve işgücünün %19’unu istihdam etmesi sebebiyle tarım sektörü ülke ekonomisinin en önemli sektörlerinden birisi. Örneğin yıllık 239 milyon ton bitkisel üretim yapan, Türkiye Gayri Safi Milli Hasılasının yüzde 6’sını, istihdamın yüzde 19’unu temsil eden Türk Tarım Sektörü, 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,3 daralırken, yüzde 4,8 büyüdü.
Türk çiftçisinin tarımsal hasılası pandemi döneminde 333,3 milyar TL ile rekor seviyeye ulaştı.
Tarımsal üretimde dünya genelinde 7. Avrupa’da ilk sırada yer alıyor.
Toplam ihracatın %10’undan fazlasını oluşturan net bir tarım ürünleri ihracatçı.
Ancak tarımda küçük ölçekli ve geçimlik çiftliklerin baskın olması, çok küçük parçalı arazi yapısı vb. çeşitli yapısal darboğazları aşmak ve teknoloji ile entegre sürdürülebilir bir tarım anlayışının desteklenmesi gerekiyor.
Diğer bir konu da tarımsal politikalar belirlenirken, küresel ısınmanın ve toprakların çoraklaşmasının olumsuz etkilerini gözardı edilmemesine bağlı: Uzmanlar göre, 2050’den sonra Türkiye’nin içme suyu sıkıntısı çekeceği, ülkenin %70’inden fazlasının da çölleşeceği ihtimali üzerinde duruluyor.
Yağışlar ise son 30 yılda %20 azaldı.
Üstelik tatlı suyun dörtte üçü tarımda kullanıldığı da hatırlanırsa ki yeraltı suyunun tarımda kullanılan miktarı %80’lere yakın; tarımda su tasarrufunun önemi artıyor.
Tarımsal politikalar belirlenirken katma değerli ürün üzerinde çalışılması da önemli fark oluşturuyor.