Sadece bu hükümet döneminde değil, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra bu güzel ülkeye, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne, asil Türk milletine, tüyü bitmemiş yetime, her kim en ufak bir zarar verdiyse, hangi grup veya örgütler hak, hukuk, adalet tanımadan zimmetine haram geçirdiyse yedi göbek sülalesinden hesap sorulmalı, halkın malı, mülkü, helali tahsil edilerek Devletimizin kasasına geri konulmalı.
Bu devran böyle gelmiş, ama böyle gitmez diyecek helal süt emmiş Türk siyasetçileri bu iradeyi ortaya koyabilecekse, halk adına, toplumsal fayda sağlayabilecekse ve temiz eller operasyonu çekebilecekse meydanlara çıksın, oy istesin, zira bu halkın artık boş lafa, kuru söze karnı tok, inancı da yok.
Nedir temiz eller; 1990’larda İtalya’da siyasi yolsuzluklarla ilgili ulusal çapta yapılan bir yargı soruşturmasıydı, operasyon Birinci Cumhuriyet’in sona ermesine yol açtı ve birçok siyasi partinin ortadan kalkmasına neden oldu, bazı siyasetçiler ve işadamları, suçları ortaya çıktıktan sonra intihar etti, parlamento üyelerinin yarısından fazlası hakkında iddianame düzenlendi, 400’den fazla şehir ve belediye meclisi feshedildi.
Türkiye’de şu an hükümet yanlısı sendikalar bile asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını kabul ediyor, emekli maaşları daha da aşağı da, Emelilikte Yaşa Takılanlar (EYT) binlerce lira zarara uğratıldı, hak gasbına uğradı, esnaf tarihinde görmediği sefalete mahkum bırakıldı, çiftçinin traktörüne, tarlasına ipotek kondu, sağlıkçıya, memura taahhüt edilen ücret artışı yapılmadı, işsizlik çığ gibi büyüdü, ekonomik nedenli intiharlar, çocuk tacizleri ve kadın cinayetleri artarken, suçlulara af üzerine af çıkarıldı, mecliste her türlü yolsuzluk iddiası için istenen araştırma komisyonlarının kurulması hükümet ortakları tarafından ret edildi.
Bu ahval ve şerait içinde temiz elleri dillendirerek, iktidar veya yönetimde etkili olmaları halinde operasyona başvuracaklarını söyleyen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ oldu.
Özdağ, Cuma günü Manisa’daydı, basın mensuplarıyla bir araya geldi, ben de katıldım, temiz ellerle ilgili şunları söyledi;
“Süleyman Soylu, sana söylüyorum, Sedat Peker sistemi sallamaya devam ediyor, çok vahim iddialarda bulunuyor, söz ve iddialarını delillendirerek söylüyor, bu sözlerin, suçlamaların muhatabı muhalefetten biri olsa muhtemelen şimdi Türkiye’de kıyamet kopuyor olurdu, ama hiç bir şey olmuyor. Niçin? Peker cinayet diyor, rüşvet diyor, çökme diyor, kokain ticareti diyor, fakat yargı hala sağır, bunların üzerine gitmeyecekse neyin üzerine gidecek? Kokain ticareti suç değil mi? Elazığ’da intihar eden veya intihara sürüklenen gencecik kızın hayatı hukukun ilgi alanına girmiyor mu? FETÖ bahanesi ile onun bunun malına çökmenin hukuki bir müeyyidesi yok mu? Adalet kısa bir süre tatile çıksa da bu iddialar er geç yargı önüne gelecektir. Devlet bazen uygun zamanı bekler ve o uygun zaman da geliyor.
Türkiye Cumhuriyeti bu sistemi daha fazla taşıyamaz. Ya devletten vazgeçilecek ya da devlet var olmak için yargıyı devreye sokacaktır. Hükümet ortakları suç örgütü liderinin muhatap kabul edilemeyeceğini söylüyor, ama Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu, Babacan gibi muhalefet partisi genel başkanlarıyla ilişkilendirmekten geri kalmıyor. Ortada çok ciddi iddialar var, cinayetler var, yasa dışı eylemler var, karanlık ilişkiler var, her biri araştırılması, soruşturulması gerekli iddialar, bu iddialar kamuoyu tarafından da yıllardır takip edilen konular, özellikle 10 bin dolar maaş alan milletvekilinin mutlaka açıklanması gerekir, iktidar olduğumuzda temiz eller projesini hayata geçireceğiz”.
Bence Gelecek Partisi ve Selçuk Özdağ doğru yerde duruyor, bu duruş iktidarın kapısını açar.
Bu kadar yenmiş kul hakkını da bir tek temiz eller paklar.
Ve milletin vicdanı huzura kavuşur.