Haber: Fulya OMAÇ / İZMİR
Sağlıklı bir yaşamın sürdürülebilmesi için yeterli ve dengeli bir beslenme en önemli unsurlardan birisi. Geçmişten ve günümüze kadar insanoğlu hastalıklardan korunmak veya hastalık tedavisine destek olmak için besinlerin gücünden faydalanmış. İnsanlar beslenmenin sağlık üzerindeki etkilerini anlamaya başlaması Sümerler ile başlamış, beslenmenin ağırlıklı olarak hastalıkların tedavisindeki etkilerini keşfetmeye başlamışlar fakat hastalıkların önlenmesi üzerindeki etkilerini anlamaları yüzyıllar sürmüş. Bilimsel gelişmelerin hızlanmasıyla birlikte, 1900’lü yılların başında vitamin keşfedilmiş. Vücudumuzda belirli oranlarda bulunması şart olan vitaminler; ciltten kemik sağlığına, kan hücrelerinin yapımından kemik gelişimine, metabolizmanın işleyişi ve bağışıklık sistemini düzenlemeye kadar çok farklı hayati işlevlere sahip ve yaşamın sağlıklı devamlılığında önemli rol oynuyorlar.
Eczacı Savaş Zorlu, günümüzde covid19 virüsü sonrası kullanımı bilinçsizce artan doğru miktarda kullanılmadığında vücuda faydasından çok zararlı hale gele gelen vitaminleri, vitaminlerin birbirleriyle nasıl etkileşim gösterdiklerini, emilimlerini ve vitaminlerin hangi saat diliminde alınması gerektiği gibi birçok konu hakkında bilgiler verdi.
Eksikliklerinde vücutta ciddi bozukluklar başlar
Büyük çoğunluğu dış kaynaklı olarak alınan, büyüme, çoğalma ve hayatın devamı için gerekli olan organik moleküller olan vitaminlerin, ‘Suda Çözünen’ ve ‘Yağda Çözünen’ler olmak üzere iki ana gruba ayrıldığını söyleyen Çeşmealtı Bengi Eczanesi sahibi Eczacı Savaş Zorlu, 13 çeşidi bulunan ve görevleri birbirinden farklı olan vitaminlerin, vücutta yakılmadığını yani doğrudan enerji (kalori) sağlamadıklarını, ancak vücutta enerji üretilmesine yardımı olduklarını belirterek, “B ve C vitaminleri suda çözünen vitaminler, B vitaminleri içerisinde B1, B2, B3, B6, B12 gibi birbirinden farklı 6 adet değişik vitamin yer alıyor. Bu vitaminlerin suda erimesi, vitaminlerin vücutta fazla miktarda birikmesini engeller. Suda çözünen vitaminlerin vücutta kalma süreleri kısadır, en geç 48 saat içinde kullanılır veya idrarla atılırlar. Bundan dolayı fazla tüketimde zarar verme riskleri olmaz. Bu grup vitaminlerin eksikliğinde 6-8 hafta içinde enzim aktiviteleri bozulur ve vücutta ciddi bozukluklar başlar.” diye konuştu.
Unutkanlık sorunu için en etkili vitamin B12
“Günlük gerginlik ve stresin C vitaminini hızlı bir şekilde tükettiğini ve gereksinimini artırdığına dikkat çeken Eczacı Savaş Zorlu suda çözünen vitaminler hakkında şu bilgileri verdi:
“C vitamini, proteinlerin ve kolajenin yapımına destek olur, savunma sistemini güçlendirir, katarakt oluşumunu engeller, eksikliğinde kemiklerin büyümesi durur, kemik mineralini yitirir, osteoporoz ortaya çıkar. B1 vitamini bir koenzimdir ve kasların, kalbin, sinir sisteminin normal çalışması ve büyüme için elzemdir. Anemilerde kullanılması önerilmez. B2 vitaminleri karbonhidratlardan enerji yapımını sağlar. B6 protein yapımına yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir, nörolojik bozukluklarda çok önemlidir. B7 vitamini (biotin)saç, tırnak ve cilt sağlığını pozitif yönde etkiler. B9 vitamini (Folik Asit) büyüme ve hücrelerin çoğalması için önemli. Unutkanlık sorunu için en etkili vitamin B12, kırmızı kan hücre yapımında rol oynar, eksik olursa kansızlık olur, el titremesine yol açabilir. Niasin ise deri, saç ve tırnakların sağlıklı kalmasını sağlar, sinir dokusunu güçlendirir. B vitamini eksikliği sinir ucu iltihabına ve karaciğerde yağlanmaya yol açarken, C vitamini eksikliği diş etlerinde kanamaya ve infeksiyona yol açar.”
Fazla miktarda alındığında toksik etki yapar
Yağda çözünen vitaminlerin ise A, D, E ve K vitaminleri olduğunu vurgulayan Eczacı Savaş Zorlu, bu vitaminlerin vücut ve hücrelerin yağ dokusunda yer aldıklarını, suda değil, yağda eridikleri için vücuda girmelerinin daha güç olduğunu, fakat vücuda girdikten sonra birikmelerinin oldukça kolay, vücutta kalış sürelerinin de uzun olduğunu vurgulayarak, “İnsan metabolizması yağda eriyen vitaminleri bünyesinde rahatlıkla tutabilir. Suda çözünen vitaminlere kıyasla eksikliklerine daha az rastlanır, fazlası idrarla atılamaz, yağ dokusunda birikir. Yağda çözünen vitaminler yağlarla birlikte bağırsaklardan dolaşıma emilirler. Yağ emilimini etkileyen her bir hastalık veya bozukluk bu vitaminlerin eksikliğine neden olur. Dolaşıma geçtikten sonra karaciğer dokusuna taşınırlar. Bu vitaminler başlıca karaciğer ve yağ dokusunda depolanırlar. Hâlihazırda vücutta birikmiş A, D, E, K vitaminlerinden biri veya birkaçı günlük ihtiyaçtan fazla miktarda alındığında toksik etki yapar, çeşitli sorunlar ve zehirlenmeler görülebilir. Karaciğerde depolanan A vitamini hiç vitamin almayan bir kişiye 5-10 ay kadar yetebilir ve karaciğerin D vitamini deposu dışarıdan hiç D vitamini almayan bir kişi için genellikle 2-4 ay kadar yeterlidir”” dedi.
Birikmesi ölümcül olabilir
A vitamininin görmenin güçlenmesi, hücre büyümesi ve bağışıklık sistemi için çok önemli olduğunun altını çizen Eczacı Savaş Zorlu şunları söyledi:
“A vitamini enfeksiyonlara karşı savaşta hücre zarını güçlendirerek bakterilere karşı korur. Soğuk algınlığı gibi durumlarda C vitaminine karşı cevap vermeyen kişilerde A vitamini önerilir. Karaciğerde fazla miktarda birikmesi ölümcül olabilir Ayrıca vücut dokularını örten epitel hücrelerinin oluşumunda önemli katkı sağlar. Eksikliği tırnaklarda kırılma, şekil bozuklukları, çizgiler ve beyaz lekelerle kendini belli eder. D vitamini kemik yapımında rol oynar, diş sağlığı için önemlidir. Vücudun kalsiyum, fosfor ve magnezyum dengesini ayarlar, hücrenin fiziksel bariyer bütünlüğünü korur. Aşırı güneşlenme D vitaminin vücut tarafından yıkılmasına neden olur. Eksikliği bağışıklık sistemimizi zayıflatır MS hastalığının kötüleşmesinde de en önemli etkenlerden biridir. Ayrıca kadınlarda kemik erimesi hastalığının hızlanmasına, kemiklerde yumuşamaya ve eğriliklere neden olur. Fazlalığı zehirlenmeye yol açar. Ve eklemlerde ağrı ve kalpte ritim bozukluğuna, kanda kalsiyum yükselmesine, böbrek hastalıklarına, damar sorunlarına, böbrek taşlarına neden olabilir. E vitamini vücudun savunma sistemini güçlendirir, antioksidan etkilidir. Bu özelliği sayesinde kalp, damar, beyin ve sinir fonksiyonlarının düzenlenmesinde ve yaraların iyileşmesinde yardımcı olur. Eksikliği damar sertliğinin hızlanmasına, yağ metabolizmasının bozulmasına, kadınların düşük yapmasına, erken yaşlanmaya neden olur. Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalara önerilmez. K vitamini ise kan pıhtılaşma mekanizmalarında rol oynar, kemik sağlığında önemlidir ve protein yapımını güçlendirir. K vitamini proteinlerin yapısına girerek sinir sistemi, kalp, akciğer, mide, böbrek ve kıkırdaklarda büyüme hücre büyümesini yani büyüme ve gelişmede etkili olur. Eksikliği burun kanamalarına ve cilt altında morarmaların oluşmasına, osteoporoza bağlı kemik kırıklarına zemin hazırlar.”
Demir daha iyi emilebilmesi için C vitamini ile birlikte alınmalı
Eczacı Savaş Zorlu, vitamin ve minerallerin birbirleriyle etkileşimleri ve hangi saat diliminde ve nasıl alınması gerektiğine dair şu bilgileri verdi:
“B grubunu oluşturan vitaminler ile C vitamini suda eridiğinden aç ya da tok karnına ve sabah saatlerinde alınmalı. B vitaminleri yemeklerle alındığı zaman en sık yan etkisi olan kızarıklık ve cilt rahatsızlığı görülmeyebilir. C vitamini, B12 vitamin emilimini artırarak yükselmesine sebep olduğundan birlikte alınmamalı. B12, B1 ve bakır takviyesi ile beraber kullanıldığında etkilerini güçlendirir. Yağda eriyen A, D, E ve K vitaminlerinin etki etmesi için mutlaka tok karnına ve öğünlerde almak önemli. Örneğin; sağlıklı yağlardan avokado, Hindistancevizi, çekirdek ve çiğ kuruyemişlerle birlikte tüketmek ideal. Multivitamin ve mineral gibi besin takviyeleri yemek arasında ya da yemek sonrasında tok karnına alınmalı. Hem multivitamin hem de kalsiyum gibi ayrı takviyeler alınıyorsa, vücudun bunları tamamen emebilmesi için bunlar birkaç saat aralıklarla alınmalı. Sindirimin aksamaması için kalsiyum aç karnına alınmalı. Kalsiyum, demir mineralinin emilimini azaltarak etkisini bozduğu için birlikte aynı öğünde alınmamalı. Demir daha iyi emilebilmesi için C vitamini ile birlikte alınmalı. Yüksek dozlu çinko kullanımı, kalsiyum emiliminde azalttığından kullanırken buna dikkat edilmeli. D vitamini K2 vitamini ile birlikte alındığında emilim arttığı için beraber alınmalıdır. B6, B12 vitaminleri, çinko ve folik asit gibi vitamin ve minerallere olan ihtiyacı arttır.”
Çinko gündüz, magnezyum gece; omega-3 gece veya gündüz alınabilir
Aynı zamanda anti stres minerali olarak da adlandırılan Magnezyum, gece uykusundan önce alınırsa kasları gevşeterek rahatlamaya ve uyumaya yardımcı olur. Yüksek dozlu magnezyum alımı demir mineralinin emilimini azaltır. Omega-3 balık yağı aç karnına alındığında midesi hassas olan kişilerde rahatsızlık yaratabilir. Bir uzman tavsiyesi olmadığı sürece, kan sulandırıcı ilaçlar ile birlikte kullanılmamalı. Çinko gündüz, magnezyum gece; omega-3 gece veya gündüz alınabilir. Kolajen veya diğer eklem sağlığıyla ilgili olanlar yatmadan bir saat önce alınmalı. Demir takviyesiyle çay, kahve veya kalsiyum içeren gıdaların (süt/yoğurt/peynir) tüketimi arasında en az iki saat olmalı. Aksi takdirde vücuttaki emilim azalır. Emilimi arttırmak için demir takviyesini portakal, limon gibi C vitamini kaynaklarıyla almak faydalı.”
Doktora ve eczacıya danışılmadan kullanılmamalı
Sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan ve temel işlevli vücutta düzenleyici olarak görev almak ve hastalıklara karşı direnci arttırmak olan vitaminler olmadan yaşamın sürdürülemeyeceğini belirten eczacı Savaş Zorlu, “Ancak bilinçsiz ve gelişi güzel kullanılan vitamin ve mineral takviyeleri sağlığa zarar verebilir. Hastalık zamanlarında bile aşırı vitamin yüklemek zararlı ve diğer hücre zararlarına kapı aralar. Bu sebeple, günlük vitamin dozajlarını bilmek, ona göre beslenmek ve vitamin takviyesini doktor gözetiminde almak önemli. Vitamin ve mineral destekleri doktora ve eczacıya danışılmadan kullanılmamalı.” diyerek sözlerini noktaladı.