DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Şair Orhan Haşim Elmalı ile İlhan Berk’ i konuştuk

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Şair Orhan Haşim Elmalı ile İlhan Berk’ i konuştuk

Bugünki konuğum edebiyat araştırmalarında özellikle şiir türünde incelemeleri olan, dostum Orhan Haşim Elmalı. Kendisinin bir de şiir kitabı var, ‘İcçekişler Coğrafyası.’

Orhan Haşim Elmalı ile Şairler arasında özel bir yeri olan İlhan Berk üzerine konuşacağız.

SORU:

Haşim Elmalı, siz şiir üzerine yoğunlaşan ve edebiyatı şiir duyarlılığıyla ruhunuzda taşıyan birisiniz. Sizinle şiir üzerine konuşmak istiyoruz, Türk Şiirinin önemli kişilerinden biri, İlhan Berk üzerine konuşmak istiyorum. İlhan Berk hakikaten külliyat derecesinde kitapları yayınlanan bir şair ve onun geçmişinde Manisa hatıraları da var. İlhan Berk’i anlamaya çalışırken genellikle çocukluk etkisinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Siz ne dersiniz?

İlhan Berk Manisa doğumludur. 1915 veya 1918, doğum tarihinde bir netlik yok. Fakat İlhan Berk’in kendisi 1918 diye belirtiyor yazdıklarında, fakat İlhan Berk’in hayatında söylediklerini hatırlamama gibi bir özellik var; Manisa’ da Derviş Ali Camiinin civarında oturdu, o mahallede büyüyor. İlk şiirleri Manisa’da yayınlanıyor, Halkevi’ nin çıkardğı Gediz Dergisi’ nde. Fakat Manisa’ dan ayrıldıktan sonra bu şehre bir kırgınlığı var. Yakınlarına bunu sürekli tekrar etti, ‘Ben Manisa’ ya kırgınım’ diye;  hatta uzun süre gelmiyor da, uğramak da istemiyor.

SORU:

Belki yangın yıllarıyla ilgili kötü hatıralardan olabilir mi?

Ben öyle yorumluyorum; yangın yılları hayatını da etkileyen bir durumdur. İlhan Berkler altı kardeşler; bir ablası var psikolojik anlamda, adı Huriye; büyük yangında herkesin bildiği gibi dağa çıkarken Manisalılar Yunan geriye çekilirken, akıl hastası olan ablasını dağa çıkaramıyorlar. Geriye döndüklerinde yanık cesedi ile karşılaşıyorlar.  Bu hatıra İlhan Berk’in hayatında önemli; hatta bir yazısında da bahsediyor deli ablasından;  ve yangın da önemli. Tarih yanılmasıyla ilgili bir şey söyleyeyim, mesela Manisa Yangınını anlattığı güzel bir şiir var 1919 diye; Manisa Yangınının bu tarih olarak alıyor şiirin başlığı. Fakat Manisa yangını 1922!.. Ama yakın çevresi, söylediklerini değiştiren, hatta bazen tarih hatası yapan, karısına olanlar için yalan da söyleyebilen bir insan profili çıkıyor karşımıza. Ancak şiirde verimli bir şair, çok üretken; şiirin bütün dallarında yazmış. Şiir ekolleri içine koymaya kalktığımızda, ikinci Yeni dediğimiz, yani Turgut Uyar,  Cemal Süreya, Ece Ayhan, Sezai Karakoç ile anılan İkinci Yeni ekolünün en sağlam temsilcilerinden biri olarak görülebilir.

Çok kitap bastı zamanında; okuyucularımız eğer kitaplarını takip etmek istediklerinde eserleri üç ayrı ciltte yeniden basıldı, Yapı Kredi Yayınlarından, ‘Aşk Tahtı’ ‘Eşik’ ve ‘Akşama Doğru’ diye. Eski çıkan yayınlarda ise şiir kitapları sayısı çoktu. Şiirinde ele aldığı konular da çok çeşitli, neredeyse işlemediği konu yok. Mesela Otlar Kitabı diye bir eseri bile var, bunu şifalı otlar kitabı diye alanlar bile olmuş; oysa şiir kitabı…  Şiir başlıkları üzerinden gidersek bakın hangi konular üzerine yazmış, birkaç örnek sadece, ‘pipo’, ‘virgül’ ‘dana’ ‘ekmek’ ‘patates’ ebegümeci’ ‘ayrıkotu’ ‘sarımsak’ ‘güvercin’ ‘Kayıklar’ ‘Harfler’ ‘çınar’ … İsimleri yazmış, ‘Yahya Kemal’ ‘Safiye Ayla’ ‘Homeros’ ‘Halikarnas’ ‘Cahit Sıtkı’ … Neredeyse şiirin yazamayacağı bir alan bırakmamış; Şehir şiirleri bile yazmış, coğrafya anlatıyor mesela; deltaları anlatıyor.…

Soru:

İlhan Berk üzere çok şey söylendi ama Şairler onun hakkında neler demişler acaba?

Büyük eleştirmenler, büyük şairler onun hakkında önemli bir şair olduğu vurgusunu hep yapmışlardır; mesela Sezai Karakoç, ‘İkinci Yeni’ nin en bulucusu, en dilcisi, en ülkücüsü, en toplumcusu, en üstünü en yerlisi… Yani bütün ‘en’ leri İlhan Berk’e yüklemiş. Behçet Necatigil, ‘Şiirimizin uçbeyi.’ Cahit Sıtkı da şöyle tanımlamış İlhan Berk’i, ‘Elini sürdüğü şeyi şiire dönüştürüyor.’  Aynı akımdan gelen ve yakın arkadaşlarından olan Cemal Süreye ise şöyle diyor: ‘Ülkemizde sanat beğenisi en yüksek bir-iki kişiden biridir; yazının fena çocuğu.’

Mehmet Fuat ki Türk Edebiyatı’ nın en büyük eleştirmenlerinden, ‘Şiirin kırk türlü yazılacağını göstermiştir,’ diyor. Mahir Ünal, ‘Sanki bilinmeyen bir şiir arıyor’ diyor; yani kimsenin yazmadığı alanı arıyor. Turgut Uyar da diyor ki, ‘Şiir olmasaydı İlhan Berk onu icat ederdi!’

Soru:

Bazı insanlar için ‘Şair Ruhlu2 denir, bu niteleme aslında çok naif ama bir o kadar ince sanat estetiğini göstermesi açısından önemli bir deyimdir; acaba İlhan Berk’te ‘şair ruhu’ nasıl adlandırılır?

Yani İlhan Berk’in şiir politikası değil de, bir kere şiiri herkes farklı tarif ediyor, kimine göre diğeri şiir değil; mesela İkinci Yeni’ ler Garip akımını iyi şiir olmamakla ya da Cumhuriyet’in ilk dönemlerindeki şiiri şiir olmamakla, hatta Divan Edebiyatı ya da Halk şiirini ret etmektedir…  Mesela Attila İlhan da İkinci Yeni şiir dilini ret eder. Yani şiirin net bir tanımı yok; aşkın tanımı gibi. Şiire İkinci Yeni’ lerin inde de farklı bakanlar var. İlhan Berk için şunu söyleyebilirim, şiirini anlamak zor, gerçekten zor.

Ama soruna cevap olarak, yine İlhan Berk’in dilinden şöyle cevap verebilirim:  ‘Öykülü şiire karşıyım. Öykülü dediğim, konusu anlatılan… Bir yerde başlayıp biten şiir. Bu bana şiirin dışında bir olay gibi görünüyor. Ben şiire, kendi serüvenini dışında bir olay gibi bakıyorum.’ Yani İlhan Berk, şiirde anlamı (öyküyü) yok etmek üzere dilini kurguluyor.  Şiirin oturduğu zemin de çok çeşitli, mitoloji, psikoloji; pek çok konu ele alınıyor. İlhan Berk şiirinin takipçisi olmak zordur. Bu arada İlhan Berk’i anlamada Gonca Özmen’in çalışmalarını da hatırlatmak isterim; Kitap-lık dergisinde bir yazısı da vardı onun. İlhan Berk kızı gibi davranış ona, Gonca Özmen hem iyi bir şair olarak hem de onu tanıyan biri olarak Şairi bize anlatmakta önemli bilgiler veriyor.

Biliyorsunuz yeni Türk Şiiri iki ana kaynaktan beslenir, biri Yahya Kemal, biri Ahmet Haşim. İlhan Berk, Ahmet Haşim’e daha yakın duruyor, bunu yazdıklarında da söylüyor zaten. Şimdi şunu sorabiliriz, İlhan Berk ile Ahmet Haşim arasında ne benzerlik var; bir kere kelime seçimleri ve kelime buluculuğu yönünden benzer. Ancak şunu da söyleyeyim, İlhan Berk’in bütün şiirleri de İkinci Yeni tarzında değildir, öyküsü olan, ya da romantik şiir üzerine de eser vermiştir; anlam üzerinden ya da yapı-bozumcu şiirler de vardır. İlhan Berk’in üzerinde ciddi anlamda Fransız Şair Mallerme’ nin de etkisi olduğunu söyleyelim.

Çok teşekkür ederim.

YORUM YAP