Türk siyaseti artık zıvanadan çıktı.
Halkın vekilleri, belediye başkanları, hatta bakanları gazetelerin siyaset değil, magazin sayfalarında boy gösteriyor.
Bunu daha çok ekonomik gücü yüksek şahsiyetlerin lüks mekanlarda gerçekleşen nikah düğünlerine giderek gerçekleştiriyorlar.
Sadece büyük şehirlerde değil, 81 vilayette zenginler arasında siyasetçilerin alet edildiği böyle bir sidik yarışı var.
Bu çirkin yarış Türk gelenek ve göreneklerini dejenerasyona uğratarak yapılıyor, kimin daha çok şahidi olacak ve bu şahitlerin kaçı siyasetçi olacak şeklinde gelişiyor.
Anadolu insanın kültüründe evlenen iki insanın iki şahidi oluyor, ama siyasetçi şahit yarıştırıcı egosu yüksekler, içinde vekil, başkan ve bakan bulunan en az 12 siyasetçi olmadan nikah yapmıyor.
Nikahı da mutlaka ve mutlaka büyükşehirin veya şehrin belediye başkanı kıyacak, yoksa bir tarafları eksiliyor, bunalıma giriyorlar.
Yıllardır artarak yaygınlaşan bu rezaleti izlemekten artık kusuyorum, milyonlarca vatan evladının nikahı geliyor aklıma, bir vekilin bile icabet etmediği evlenme merasimleri.
Oysa onlar bir zümrenin değil, milletin vekiliydi, onlar bir zümrenin değil halkın belediye başkanıydı, onlar bir zümrenin değil toplumun tamamının bakanıydı.
Neden bir zenginin evladının nikahında onlarca siyasetçi aynı anda şahit oluyor da, bir alt gelirlinin evladının nikahında biri bile bulunmuyor?
Neden?
Bu soruyu sık sık sorun?
Defalarca sorun kendinize!
Cevabı içinde, görün bu cevabı, sizi temsil etmeyen, en mutlu gününüze, nikahınıza bile gelmeyen siyasetçileri görün artık.
Sizin mutlu gününüzde yanınızda olmuyorlar, ama bir zenginin mutlu gününde nikah şahidi olmak için birbirleriyle yarışırcasına koşturuyorlar.
Ama, o kadar da kötümser olmamalıyız belki!
Bu aynı magazinci, zengin nikahı şahitçisi siyasetçi güruh, adı sivilde köylü Mehmet, vatan görevinde Mehmetçik olan halkın evladı şehit olduğunda aynı tepkisel davranışı gösteriyor.
Sizin mutlu gününüzde yanınızda olmuyorlar belki, ama ailenizin en kötü ve mutsuz anında tabutunuzun başında olmak için yine birbirleriyle yarışırcasına koşturuyorlar.
Böyle mi olmalı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu işleri organize edecek bir makam, mevki, merci, birim yok mu?
Bu birim milletin vekillerini Türk gençlerinin düğünlerine, nikah törenlerine, eşit ve sıralı sevk edemez mi?
Milletin vekilleri ve siyasetçileri bir düzine halinde aynı düğünde bulunmak yerine, birer birer 12 düğünde bulunamaz mı?
Bu saygısızlık, bu görgüsüzlük, bu hatır bilmezlik, bu ukalalık, bu insan ayrımcılığı, bu zümrecilik ne zaman son bulacak?
Kendinizi diğer vatan evlatlarına karşı hiç mi sorumlu hissetmiyorsunuz?
Hiç mi kuldan utanmıyorsunuz?