Son 20 yıldır ne şerefsizliğimiz sürtüklüğümüz kaldı, ne de çapulculuğumuz teröristliğimiz, her türlü hakarete maruz kaldık Elhamdülillah.
Şimdi yeni trend ‘Süfli’.
Günlük hayatta sıklıkla kullanılmıyor, yeni kuşak anlamını bilmez bile, şahsına münhasır bir ifade.
Zaten çok sevilen Arapça’dan güzel Türkçemize geçmiş.
Kullanıldığı cümleye göre her türlü melâneti içeriyor.
Aşağı, aşağılık, bayağı, adi, kılıksız, pis kılıklı, hırpani gibi insan onurunu kırıcı anlamlara geliyor.
Ama bu kelime tamamen insanî zevk ve arzular taşıyan vatandaşlar için kullanılıyor.
Öyle ki herkesin, özellikle gençlerin içinde daha iyi arabaya binmek, daha iyi telefon almak, daha çok konsere gitmek gibi isteği vardır ve çok da normaldir, hepsine helâl-i hoş olsun.
Heves, heves etmek, arzulamak, imkanlar ölçüsünde bu ihtiyaçları gidermek ne kadar güzeldir, keyiflidir.
Hele alın teriyle kazanılan parayla arzu ettiklerinizi elde edebiliyorsanız, ne mutlu size.
Atla deve değil ki bu, gemicikler saraylar değil ki, altı üstü telefon.
Bin liraya da var, elli bin liraya da, ama sahip olmaya kalkma, süfli olursun.
Hele bu tür aşağılık heveslerle ellerin, başka ülkelerin, başka toplumların kapısına giderseniz, zat-ı muhteremlerinin acıyarak baktığı bir pisliksiniz.
E siz bu duruma karşı çıkar da, öyle olmadığınızı, bunun sizin için en doğal hak olduğunu söylerseniz, ananızı da alıp gitmek zorunda kalırsınız.
Tabi, anlıyorum, haklısınız, alıştınız artık, koymuyor eskisi gibi, acıtmıyor bu sözler sizi.
Kim bilir, belki o günü bekliyorsunuz!
Sessizce karşılık vereceğiniz ve derinden acıtacağınız o günü.