Haber-İnceleme: Osman Özbaş
Sanayide dönüşüm ve uygulama verimliliği açısından İnovasyon günümüzün rekabetçi üretim anlayışının bir sonucu olarak da hız kazandı. En başta üretim alanında teknoloji arttı; Örneğin yenilenebilir enerji, nano-teknoloji, sanal gerçeklik, üç boyutlu yazıcılar, dronlar, büyük veriler, nesnelerin interneti, yapay zeka gibi. Hizmet alanlarında, tasarım, yazılım, elektronik, robotik gibi; satış alanlarında, iş modeli, pazarlama olduğu gibi e-ticaret, e-tıp, e-lojistik ve e-eğitimde de inovasyon çok gelişti.
Ancak İnovasyon ekonomik değer yaratmaktan öte bir kavram; bu süreç öncelikle inovasyonu/yeniliği/değişimi kurum kültürü haline getirmekle ilgili; yani bir açıdan gerçek inovasyon, bakış açısıyla ilgili, farklı düşünmek ve geleceği okumak demek. Ama bunun yanında ‘Sosyal fayda’ vurgusu önemli; ortak çalışma ve yaratım konusunda bilgi ve tecrübenin paylaşımı gibi; ya da çevre bilinci gibi.
Çevre bilinci sosyal fayda’ nın önemli bir unsuru; örneğin AB’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında karbon vergisi düzenlemesi de İnovasyonu gerektiriyor. Yeşil Mutabakat ile sürdürülebilir kalkınma, hammaddeden, üretime, tedarikçiden lojistiğe kadar her aşamada yeni bir stratejiyi içeriyor.
Buna göre sosyal anlamda inovasyon çevreden insan haklarına kadar dünyanın farklı yerlerinde yaşanan sorunlara kafa yorarak, yenilikçi fikirleri hayata geçirmekten, hızlı ve kolektif adımlar atmaktan geçiyor. Dijitalleşme de bunun bir parçası; yenilikler yaratma potansiyeli olan fikirler etrafında dönen ve sürdürülebilirlik hamleleri gerektiren ekosistemin bir parçası.
Ancak İnovasyonla gelen değişimin, yeniliklerin ilgili tarafların algılamasına bağlı olduğu da unutulmamalı, yani sosyal inovasyon esası, kolektif çalışmayı, işbirliği arayışını gerekli kıldığı gibi, sosyal ilişkileri yapılandırma ve sosyal fayda arasındaki üretilen değerin paylaşımı da önemli.
Bu konuda sosyal girişimcilik, sosyal girişimcilerin niteliklerine odaklanmak kadar; bu dayanışmayı besleyen kültürü derinleştirmek ve bu kültürün benimsenmesini sağlamak gerekiyor.
Sosyal inovasyon en başta toplumun karşı karşıya kaldığı sosyal, çevresel ve ekonomik sorunları çözme fikrine dayanmaktadır; bunun yanında toplumun değişen dünyaya, icatlara ve teknolojilere uyum aşamasında geri planda kalmış kesimlerini de örgütleyerek kültürel boşluk sorununu çözebilir.
Bunun için sosyal fayda odaklı kurumların desteklenmesi gerekiyor. Örneğin mikro-krediler oluşturarak yoksul halka bankacılık hizmeti sağlanabilir; girişimcilik için destekler verilebilir; E-öğrenmenin yaygınlaştırılması, mahalle kreşleri ve onarıcı adalet sayılabilir.
Öte yandan bir değer olarak sosyal inovasyon kavramının toplumun özgürlüklere ve demokratik kazanımlara sahip çıkma yeteneğini de arttırdığı unutulmamalıdır.