Köpekbalıkları bir kıtanın internet bağlantısını kesebilir; bu hatların köpekbalığı saldırısına uğradığı anlaşıldı. Olay Kanarya Adaları açıklarında görüldü. Ancak okyanuslara döşenen kabloların köpekbalıklarının dişlerine yem olması bilimadamlarını da şaşırttı, çünkü köpekbalıklarının suyun 1 km derinliğine inebileceği bilinmiyordu.
Araştırmada köpekbalıklarının kablolara ilgisinin aslında onları kendine çeken enerji alanı olduğu anlaşıldı. Kablolardaki elektrik akımı deniz canlılarını kendilerine çekiyor; büyük bir ihtimalle avlarını bulma konusunda bu tür alanlardan etkilendiler.
Denizdeki 468 tane kablo hattı ulusları internet erişimiyle birbirine bağlıyor
2020 yılı başı itibariyle internetteki tüm uluslararası iletişimin %99’u denizlerin altına döşenmiş 468 tane kablo hattıyla sağlanıyor. O kablolardan birini kesseniz koskoca bir kıtanın interneti gidebilir. Toplamda 1.2 milyon km. uzunluğundaki kablolar bunlar; içlerinde fiberoptik bağlantılar var. Bunların kalınlığı insan saç teli kadar. Kablolar bu şekilde üretildikten sonra çok uzun oldukları için büyük makaralara sarılıyor. Bu makaralar da okyanus tabanının altına döşeniyor.
Eğer taban yumuşaksa kablo bazı noktalarda binlerce metre suyun altındaki zemine gömülüyor. Eğer taban sertse dibe bırakılıyor.
Bu kabloların en yoğun olduğu yerlerden biri Atlantik Okyanusu. İlk kıtalar arası kablo döşenmesi 1858 yılına rast geliyor; binlerce kilometre uzunluğundaki iletişim için Avrupa’yla Amerika kıtalarını birleştiren ilk telgraf mesajı Amerika’ya ulaşmış. Mesajın gönderilmesi 17 saat 40 dakikada gerçekleşmiş çünkü bir kelimenin bile yazılıp ulaştırılması birkaç dakika sürüyormuş.
Günümüzde saç telinden bile ince kablolardan her saniye trilyonlarca kelimelik bilgi gönderilebiliyor
İnternet erişim hızında başlangıçta en önemli faktör MOSFET’ lerdir. (MOS transistör-MOSFET kelimesinin açılımı Metal Oxide Semi-conductor Field Effect Transistor‘den gelmektedir ve anlamı da metal oksit yarı iletkenli alan etki transistörüdür)
MOSFET Teknolojisi 1959’da aslen Mohamed Atalla ve Dawon Kahng tarafından icat edildi ve internet telekomünikasyon ağlarının yapı taşı olarak kabul ediliyor. Ardından Charles H. Townes ve Arthur Leonard Schawlow tarafından 1960 yılında geliştirilen lazer teknolojisi internet bant genişliğinin katlanarak artmasına neden oldu.
Günümüzde saç telinden bile ince kablolardan her saniye trilyonlarca kelimelik bilgi gönderilebiliyor.