DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Türkiye Kenevirden biyodizele AB’den Önce Tanıştı!

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Türkiye Kenevirden biyodizele AB’den Önce Tanıştı!

Türkiye’de son yıllarda kenevir içeriğindeki psikoaktif madde THC (tetrahidrokannabinol)  THC oranı düşük kenevir türlerinin yaygınlaştırılması üzerine projeler yürütüyor. Bu çalışmalar kenevirin önemli ekonomik değere ulaşacağının sinyallerini veriyor.

Kenevir bitkisi, tekstilden kağıt üretimine, sağlık sektöründen enerjiye kadar birçok alanda kullanılıyor. Nitekim dünya genelinde kenevir tarımı yaygınlaşmakta ve 2035 yılına kadar kenevirin ekonomik değerinin 270 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Ancak bir bu kadar değerli tıbbi kenevir konusunda barındırdığı potansiyel.

Ege Üniversitesi, Endüstri Bitkileri ve Teknolojileri Anabilim Dalında, Prof. Dr. Emre İlker tıbbi kenevir amacıyla tüm dünyada büyük bir rekabet olduğunu ifade ediyor.

Cannabidiol (CBD) içeriği açısından tıbbi kenevir amacıyla tüm dünyada büyük bir rekabet söz konusu.

Türkiye Kenevirden biyodizele AB’den Önce Tanıştı

Kenevir uzun dönem ‘sakıncalı bitkiler’ kategorisindeydi. Psikoaktif madde THC (tetrahidrokannabinol) nedeniyle özellikle 1970’lerde uluslararası uyuşturucu kontrol politikalarının bir parçası olarak kısıtlamalar arttı.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında da uyuşturucu içeriği nedeniyle kenevir sıkı kontrollere tabi tutulsa da ilginçtir Türkiye biyodizelle ilgili ilk çalışmasını 1934 yılında (AB’den önce) “Bitkisel Yağların Tarım Traktörlerinde Kullanımı” adı altında Atatürk Orman Çiftliğinde 5.000 dekar tarımsal araziyi sürdürerek yaptırmıştır. Cumhuriyetin 10.yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı ile açılan Kenevir dokuma atölyeleri olduğu gibi biyodizel de 1934 yılında ilk defa denenmiştir, hatta günün şartlarında ticari otomobillerde de kullanılmıştır.

Daha sonrasında Cumhuriyet’in ilk yıllardaki enerji politikaları ve endüstrileşme süreci dışa bağımlı araba ve petrol sanayisi nedeniyle kenevir çalışmalarının da pabucunu dama attı!

Son yıllarda ise Türkiye’de kenevir tekrar Tarım Orman Bakanlığı’ nın ilgi alanına girdi, ‘Kenevirden Biyodizel ve Ekonomik Kazanım Modeli’ başlıklı araştırmalar yapıldı-yapılıyor. Ayrıca Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ege Üniversitesi’nde kurulan Endüstri Bitkileri ve Teknolojileri Anabilim Dalı, bu tür bitkilerin işlenmesi ve sektöre yönelik araştırmalar yapılması konusunda çalışmalar yürütüyor.

Kenevirin Ekonomik ve Ekolojik Katkıları:

Kenevirin ekonomik potansiyeli oldukça yüksek. Kenevir tarımı, Türkiye ekonomisine ve ekosistemine önemli katkılar sağlayabilir. Kenevirden elde edilen lifler, tekstil ve kağıt üretimi gibi birçok endüstride kullanılabilir. Ayrıca, kenevir tarımı, ormanların korunmasına ve kağıt hammaddesi ithalatının azalmasına yardımcı olabilir. Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli büyük, ülkemiz kenevir tarımını artırarak hem ekonomik kazanç sağlayabilir hem de çeşitli endüstriyel alanlarda bağımsızlığını artırabilir.

Kenevir kağıdı 9 kez geri dönüştürülebiliyor!

Bugün dünyada 60 milyar dolarlık bir ciroya sahip olan kenevirin 2035 yılında 270 milyar dolarlık bir ciroya ulaşacağı tahmin ediliyor; ayrıca özellikle selüloz fabrikalarımıza gereken önem verilmemesi nedeniyle ülkemiz kendi ormanlarını koruyabilmek adına kâğıt hammaddesini dışarıdan ithalat yolu ile karşılamaktadır.

Oysa ki ülkemizde yetiştirilecek olan kenevirden kâğıt üretimine geçilebilir ve 4 kez geri dönüştürülebilen ağaç kaynaklı kâğıt yerine 9 kez geri dönüştürülebilen kenevir kaynaklı kâğıt üretimi yapılabilir.

Dünyada Tıbbi Kenevirde Büyük Rekabet Var 

Kenevir bitkisinin önemi bunlarla sınırlı değil elbette; özellikle Cannabidiol (CBD) içeriği açısından tıbbi kenevir amacıyla tüm dünyada büyük bir rekabet söz konusu.

Ege Üniversitesi, Endüstri Bitkileri ve Teknolojileri Anabilim Dalında, Prof. Dr. Emre İlker’in konuyla ilgili şu açıklaması da önemli:

”Bugün dünyada 60 milyar dolarlık bir ciroya sahip olan kenevirin 2035 yılında 270 milyar dolarlık bir ciroya ulaşacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca ülkemiz kendi ormanlarını koruyabilmek adına kâğıt hammaddesini dışarıdan ithalat yolu ile karşılamaktadır. Ülkemizde yetiştirilecek olan kenevirden kâğıt üretimine geçilebilir ve 4 kez geri dönüştürülebilen ağaç kaynaklı kâğıt yerine 9 kez geri dönüştürülebilen kenevir kaynaklı kâğıt üretimi yapılabilecektir. Yine Cannabidiol (CBD) içeriği açısından tıbbi kenevir amacıyla tüm dünyada büyük bir rekabet söz konusudur. 30 yıldır elini kenevirden çekmiş olan ülkemiz, acil olarak kenevir tarımını artırmalı ve bunun endüstrisi için gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Nitekim bazı holdinglerimizin yatırım hazırlıkları içerisinde oldukları bilinmektedir ve bunlardan bazıları üniversitemizden danışmanlık ve Ar-Ge hizmeti almaktadırlar.”

YORUM YAP