Kurulan-Kapanan Şirket Sayıları Nasıl Bu Kadar Birbirine Yakın Olabilir?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), temmuz ayına ilişkin kurulan-kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Söz konusu verilere göre Türkiye’de kurulan şirket sayısı, temmuzda bir önceki aya göre yüzde 47 artarak 9 bin 713, kapanan şirket sayısı da yüzde 42,9 artışla 2 bin 889 oldu. Veriler bu yönde ama Genç Parti Genel Başkan Vekili Burçin Şahindur’un söz konusu verilere itirazı var. Güncel ekonomik duruma dair çarpıcı çıkışlarıyla bilinen Şahindur, “gerçek tam olarak böyle değil” dedi ve ekledi “açılan-kapanan şirketler hemen hemen aynı oranda artış göstermiş olabilir, bu da bir nevi istikrar olarak okunabilir. Oysa asıl mesele borçları yüzünden kapanan şirketlerin yeni şekillerde ve isimlerle açılması… Yaşadığımız düpedüz istikrarsızlık!”

‘ANLATILANIN AKSİNE AŞIRI İSTİKRARSIZ BİR TABLO’

Kurulan şirketlerle kapanan şirketlerin sayısındaki paralel artışın aynı zamanda bir tezatlık içerdiğine dikkat çeken Burçin Şahindur, “Dünyanın pek az noktasında, çok nadir örneklerde kurulan-kapanan şirket sayısı aynı anda artar. Bu görünenin aksine aşırı istikrarsız bir tablo. Kurulan şirketlerin sayısındaki artışın paraleline kapanan şirketlerin sayısındaki azalış bir istikrar göstergesidir. Oysa ülkemizde artık artışlardaki paralellik öne çıkıyor. Çünkü insanlar eski borç içinde olan şirketlerini kapatıyorlar, yerlerine yeni şirketler açıyorlar. Yani aslında yeni açılan şirket sıfırdan yatırımcı bir yapı değil, eskisinin temiz başlangıç yapan hali” şeklinde konuştu.

‘ÜST DÜZEY ZENGİNİN ÇIKARINA DAYALI VERGİ SİSTEMİNE SON VERİN’

Bu gelişmeye dair olumlu yorumları okuduğunu ve iktisadi okur-yazarlığın bu kilitlenişini hayrete düşerek takip ettiğini belirten Genç Parti Genel Başkan Vekili, “Borçlu şirketi kapayıp bir aile ferdinin, yakınının üstüne yeni şirket açıyor insanlar. Bu sayede gelecek icralar ve kanuni ödeme yükümlülüklerinden kaçmaya çalışıyorlar ayakta durmak için. Ülkenin getirildiği durumda süregelen yanlış ekonomi politikaları ve sadece üst düzey zenginin çıkarına dayalı vergi politikalarının cezasını ülkedeki ufak işletmeler çekiyor. Bu anlayışa acilen son verilmeli. Küçük işletmeler iflastan kurtulmak ve ticari hayatlarını devam ettirmek için mevcut şirketlerini kapıyorlar ve yeni şirket açıyorlar. İki taraftaki doğal olmayan artışın da tek sebebi bu” ifadelerini kullandı.

‘BUNUN ÜSTÜNE BİR DE DÖVİZ KRİZİ EKLENECEK’

Enflasyonist yaklaşım engellenmedikçe bu olumsuz tablonun olumluya dönmeyeceğinin altını çizen Burçin Şahindur, “Ülkemizde yakında başlayacak olan döviz bulma krizi de buna eklenince herkes bugünlerini arayacak duruma düşecek bu yüzden. Kapalıçarşı’da şu an döviz yok, herkes saklıyor, dışarı döviz veren yok. Bu piyasada döviz kıtlığı yaşanacağının göstergesi. Üretim yok, tüketim mecburi ve düzenli. Bu günlere geçmiş on yıllardaki Türkiye’nin üretici ekonomisinin kaymağı yenilerek gelindi, yani oynadığımız aslında uzatmalardı ve o da tükenmek üzere” dedi.