İzmir Yazarlar Kooperatifi (İZYAKO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Jeoloji Mühendisi ve Yazar Aysun Yaman Nacarfırat’ın son kaleme aldığı ve çocuklara yönelik bir deprem hikayesini anlattığı dördüncü kitabı “Camdan At” adlı eseri baskıdan çıktı.
İlk kitabını biyografi – otobiyografi olarak kaleme alan ve “Fesleğenim Fısıldıyor” adıyla 2018’de yayınlayan yazar, bu kitabın ardından yüzde 80’nini dolunay zamanlarında yazdığı şiirlerinden oluşturduğu ikinci kitabı ‘Bir Dolunay Rüyası’nı 2021’de okurla buluşturdu. 2023 yılında yayınlanan üçüncü kitabı “Miss Amber Pansiyonu” adlı eserinde aile birliğinin önemine değinen yazar, son kitabı ‘Camdan At’ı da çocuklarda deprem bilincini geliştirmek üzerine kaleme aldı. Her kitabını biyografi – otobiyografi, şiir, hikaye ve çocuk kitabı olmak üzere farklı kategorilerde kaleme alan yazar, tüm bu eserlerinde topluma önemli mesajlar da veriyor.
ÇOK AĞIR SORUMLULUĞU VAR
Çocuklara yönelik psikolog onaylı bir deprem hikayesi olan son kitabı ‘Camdan At’ın çıkış öyküsü, fikrin nasıl doğduğu ve yazma sürecinin nasıl geçtiğini anlatan yazar Aysun Yaman Nacarfırat şunları söyledi:
“Çocuk kitabı yazmayı her zaman istiyordum. Ama o roman gibi şiir gibi değil. Bana göre çok ağır sorumluluğu var. Daha henüz şekillenmemiş o pırıl pırıl belleklerde iz bırakmak için yazıyorsunuz. Kolay mı? Benim için asla kolay olmadı. İçime sinmesi ancak Psikolog onaylı olması ile mümkündü. İlmine, bilgisine çok güvendiğim Psikolog İlkay Uysal Hanım’ın değerlendirmeleri sonrası kitabıma start verdim. Buradan kendisine desteği için teşekkür ediyor, selam ve saygılarımı gönderiyorum.”
NACARFIRAT: ‘SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ’ OLARAK GÖRDÜM
“Ben 2020 yılındaki İzmir Bayraklı Depremi’ni yaşamış ve binanın ağır hasarlı olması nedeni ile eşyalı yıkımın gerçekleştiği bir depremzedeyim. Zor günlerdi. Geçen yıl “çocuklara bunu anlatmanın bir yolu olmalı” düşüncesinden yola çıkarak bir hikaye kitabı kaleme aldım. 5-9 yaş grubuna hitaben yazdığım bu kitap, küçük yaştaki çocuklara deprem bilincini aşılamayı ve olası bir depremde nasıl davranmaları gerektiğini anlatıyor. Depremle bilinçlenmeye çocuk yaşlarda başlanmasının büyük bir gereklilik olduğuna inanıyorum. Çünkü deprem kuşağında yer alan bir ülkeyiz. Şimdinin çocukları geleceğin İnşaat, Jeoloji, Jeofizik Mühendisleri, Şehir Bölge Planlamacıları, Mimarları olacaklar. Ve ileride bizlerin kaderlerini etkileyecek imza yetkileri olan yöneticileri olacaklar. Tüm bunları düşününce onlara bundan sonraki depremlerde daha bilinçli olmaları için, geç kalınan bu konuyu mesleğim gereği mutlaka işlemeliydim. Bunu ‘Sosyal Sorumluluk Projesi’ olarak gördüm. Bu mesele çok derin ve çocukluktan itibaren anlatmanın şart olduğunu düşündüm. Eserimde hem akademik bilgilerimi hem de yaşadığım olumsuz tecrübeleri çocuklara aktardım.”
“FESLEĞENİM FISILDIYOR”
Yazar Aysun Yaman Nacarfırat, diğer eserleri hakkında da kısaca bilgi vererek şu yorumda bulundu:
“Yazarlığa ilk adımım ‘Fesleğenim Fısıldıyor’ adlı kitabım ile oldu, bu eserimi üç yılda kaleme aldım. Zaten yazarken düzenli memur mesaisi gibi klavyemin başına oturmam. Canım yazmak istediği zaman otururum. Bazen bir ay her gün aralıksız yazarım. Bazen de iki ay hiç yazmayıp sonrasında bir iki gün ara ile yazarım. Ruh halime, ilhamıma göredir ilerleyişim. Bir rutinim yok. Ancak mümkün olduğu kadar doğada yazmayı tercih ederim. Yazarlığa ilk adımı attığım kitabım ‘Fesleğenim Fısıldıyor’un yazma süreci oldukça sancılı oldu. 2015 yılı Ramazan Bayramı’ydı. Kalabalık ailem ile bahçemde oturmuş sohbet ediyorduk. Masada duran fesleğeni derin derin kokladığımda aklıma birden çocukluğum, anneannem, babaannem, dedelerim ve ben de iz bırakan büyüklerim geldi. Uşak Eşme’nin evlerinde, bahçelerinde dolu fesleğen olur. Anneannem ve babaannem fesleğeni hep başörtülerine ya da atletlerinin içine koyarlardı. Ben de onlara sarıldığımda bu kokuyu duyardım. Kokunun hafızası varmış, o gün fesleğeni kokladıktan sonra aileme döndüm ‘Ben kitap yazacağım, çünkü bu fesleğen ruhuma bir şeyler fısıldadı’ dedim. Bir anda ağzımdan bu cümle çıktı. Üç yıl sonra ‘Fesleğenim Fısıldıyor’ adı ile kitabım okurla buluştu.”
HERKESİN “İŞTE BU BEN” DİYEBİLECEĞİ ŞİİRLERDEN OLUŞUYOR
“İkinci kitabım ‘Bir Dolunay Rüyası’ şiirlerimden oluşuyor. Bu şiirlerin yüzde 80’nini dolunay zamanlarında yazdım. Hala da ufak ufak yazdıklarım oluyor. Bu kitapta üç adet deneme yazım da mevcut. Güzel, keyifli ve herkesin ‘İşte bu ben’ diyebileceği şiirlerimden oluşan bir kitap.”
UYKUSUZ BIRAKACAK BİR KİTAP
“Üçüncü kitabım “Miss Amber Pansiyonu” Bir savcı-bir pansiyon- arazi mafyaları ve tabi ki bu kadar kaosu aşkla yumuşatmak gerek dediğim aşk temalı bir eser. Neredeyse unutulmaya yüz tutan o sıcacık anneanne torun ilişkisini de işlemek istedim. Aile birliğinin önemine değinmek istedim. O günü ve üç ay öncesini geriye alarak anlattığım romanım yer yer ağır duygusallığı da içeriyor. Çok akıcı, sonunu merak ettiğiniz için garanti veriyorum sizi uykusuz bırakacak bir kitap.”
Yayınlanmadan önce psikolog kontrolünden geçirilen ‘Camdan At’ deprem yaşamayı öğretici nitelikte olması açısından kısa sürede eğitimcilerin de ilgisini çekmeye başladı.