Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Akademisyenleri’nin yaptığı araştırmaya göre Covid-19 pandemisinin, insanların yeme alışkanlığını değiştirdiği tespit edildi.
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Didem Türkoğlu ile Öğr. Gör. Ceren Şarahman’nın yürüttüğü araştırma kapsamında, Covid-19’a bağlı kaygı durumunun bireylerin duygusal yeme davranışları üzerindeki etkisi incelendi. 18-65 yaş aralığında 2 bin 276 kişinin online olarak katılımıyla gerçekleştirilen anketin sonuçlarına göre, insanların pandemi sürecinde yeme alışkanlıklarında önemli değişikler olduğu ortaya çıktı. Karantina sürecinde günlük yaşam rutininin kesintiye uğramasıyla hem dünyada hem de Türkiye’de bireylerin stres, kaygı, öfke, düşük ruh hali, uykusuzluk, gıdaya erişimdeki kısıtlılıkların ortaya çıkmasıyla özellikle de kaygı, stres, belirsizlik gibi olumsuz bir duyguya tepki olarak bireylerin besin tüketimindeki değişiklikler duygusal yeme davranışlarına neden olduğu tespit edildi.
Araştırmanın sonucunda, olumsuz duygusal yeme davranışı yüksek olan bireylerin öğün sayılarının ve besin tüketimlerinin pandemi başlangıcı itibari ile arttığı saptandı. Bu bireylerin abur cubur, fastfood, karbonhidrat tüketiminin arttığı görüldü. Meyve tüketimi artan katılımcılarda ise olumsuz duygusal yeme davranışının azaldığı tespit edildi. Kaygı düzeyi yüksek olan bireylerin bağışıklarını güçlendirmek amacıyla soğan-sarımsak-baharat gibi besinlerin tüketimini arttırdıkları, aynı zamanda bu bireylerde şekerli besin tüketiminin de yüksek olduğu belirlendi.
Araştırmanın bir diğer sonucuna göre hem kaygı düzeyi yüksek olan hem de olumsuz duygusal yeme davranışı yüksek olan bireylerin bağışıklık sistemini güçlendirmek ve uyku bozukluklarını önlemeye yönelik besin desteği kullanımına yöneldikleri görüldü. En çok kullanılan besin desteklerinin C vitamini, multivitamin, probiyotik ve balık yağı olduğu tespit edilen araştırmada, olumlu duygusal yeme davranışı yüksek olan bireylerin ise diğer bireylere göre süt ve süt ürünlerini daha yüksek oranda tükettikleri saptandı. Özellikle bireylerin kaygı düzeyleri arttıkça, olumsuz duygusal yeme ile birlikte enerji içeriği yüksek sağlıksız gıda tüketimi eğiliminin arttığı; olumlu duygu ve durumlarda ise bireylerin sağlıklı gıda tüketimine yöneldikleri görüldü.