Öyle bir zamana geldik ki, hiç kimse fikriyle, görüşleriyle, vizyonuyla ön plana çıkamıyor. Milletvekilleri, belediye başkanları, parti mensupları bulundukları partilerden kolayca diğer partiye geçiyor. Onu destekleyen veya ona oy atan binlerce seçmenin aklıyla dalga geçiyor. Bulunduğu partinin biraz zayıf olduğunu, gelecek vaat etmediğini gören siyasiler hemen daha parlak vizyonlu partilere geçiyor.
MERAL AKŞENER’İN İKTİDAR KANADINA MI GEÇİYOR
Meydanlarda, kürsülerde, ekranlarda iktidar ve sayın Cumhurbaşkanı için söylemediğini bırakmayan sayın Akşener, şimdi iktidarla el ele kol kola girecek öyle mi? Hani nerede kaldı yeni bir parti kurmanın heyecanı, vizyonu. Ne oldu da görüşleriniz bu kadar çabuk değişti. Ne oldu size oy veren ve güvenen seçmenlerin hayalleri.
SİYASİLER VE VEKİLLERİN PARTİ TRANSFERLERİ
6’LI masa ile CHP dışında seçime giren partilerin hepsi belli bölgelerden milletvekili çıkardı. Hatta mecliste grup kuma imkanları oldu. Erken seçim muhabbetleri dönüyor diye mi bilemem ama, bu vekiller birden partilerinden istifa etmeye başladı. Hatta bazıları iktidar partisine geçti bile. Oysa vekil ya da başkan seçildikleri parti ve seçmene önce minnet borcunu ödemeleri gerekmez mi?
MANİSA’DAN SEÇİLEN KAVAF NEDEN İSTİFA ETTİ.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf da partisinden istifa etti. Kavaf, “DEVA Partisi’nin kendi kimliğini koruyarak ve kendi potansiyelini kullanarak yoluna devam etmesi gerektiğine inanıyordum” diyor. Ben kendisine katılmıyorum. DEVA zaten yeni kurulmuş bir parti. 6’lı masa ile hareket ettiğini biliyorsun. CHP olmasa asla vekil olamayacağını da biliyorsun, o zaman niye bu partilerden girip vekil koltuklarını doldurdunuz diye sormazlar mı?
BU MİLLET HEP AYNI KADERİ YAŞAMAK ZORUNDA MI?
Güçlü olan vekil olur, belediye başkanı olur, il başkanı olur, kurum müdürü olur. Bu devran böyle gitmemeli. Her seçim geldiğinde şaşalı görüntülere, cafcaflı reklamlara, ikramlara, hediyelere, promosyonlara kanıyoruz. Sonra seçilen hepimize bir tekme atıyor ve gitti 5 yıl. Vatandaşımız daha partilerin aday adayı olmak için fahiş fiyatlarını ödemekte zorlanıyor. Birde bunun seçim harcamalarına nasıl dayansın. Adam daha aday adaylık başvuru parasını ödeyemiyor. Hal böyle olunca hiçbir vizyonu olmayan ama cebinde bol parası olan biri çok rahat aday olabiliyor.
Bakın TBMM’ndeki vekillere hiç birinin ekonomik sıkıntısı yok. Çoğunun vekillik maaşına bile ihtiyacı yok. Çoğu ya iş adamı ya bürokrat ya da atadan zengin. Tabi bu durumda normal gelirli ama vizyonlu birisi nasıl vekil adayı olabilir sorarım size?
300 MAKALEM 150 CANLI YAYINIM VAR
Bugüne kadar ülkem ve Manisa için kafa yorduğumu ve ülke aşığı birisi olduğumu herkes biliyor. Yazdığım tüm yazılar, aldığım tüm konuklar hep ülke ve Manisa için kafa yoran insanlardı. Ülkem ve Manisa için çiftçiyi yazdım, işçiyi yazdım, emekliyi yazdım, esnafı yazdım, sporu, kültürü, şehri yazdım. Yetmedi sesimi ve hizmetlerimi daha ileri taşımak için belediye başkanı adaylığımı koydum. Ama gelin görün ki, orada da güçlüler kazandı. Bu şehir için tek bir makalesi olmayan, tek bir açıklaması, gazete beyanı olmayanlar kazandı. Esnaf bağ-kur mücadelemi biliyor, çiftçi tarımda neler yazdığımı biliyor, işçi emekli onları yazdığımı çok iyi biliyor. Ama sonuç zayıf bir patiden olduğum ve arkamda güç olmadığından oyları bana değil, güçlü olana verdik diyorlar.
Çiftçi kardeşlerim önüme geçip yaz bu sıkıntıları diyor. Esnaf bağkur borcundan dolayı sağlıktan yararlanamadığını söylüyor. Ben yazmaya ve sorunları dile getirmeye devam edeceğim. Ne diyelim bir gün Ankara’dan da sorunlara cevap arayacağım günler gelir inşallah.