DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Buğday ithalatımız neden artıyor?

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Buğday ithalatımız neden artıyor?

Resmi Gazete’de yayınlanan karar uyarınca İthalat Rejimi Kararına Ek karar ile ülke gruplarına göre yüzde 45’e kadar olan buğday, arpa ve mısırda  gümrük vergisi, 31 Aralık 2020 tarihine kadar sıfırlandı.

Sektör uzmanları bu kararın alınmasında TMO tarafından yurt içinden buğday tedarikinin yeterince karşılanamaması kadar, depolardaki stratejik ürün stokunun arttırılmasının rolü olduğunu ifade ediyorlar. Ayrıca pandeminin 2. dalga korkusu ile kuraklık ve benzeri olumsuz iklim şartlarının dünyada tarımsal ürün fiyatlarında artış eğilimini de rolü olduğu da gelen bilgiler arasında.

Gümrük vergisi daha önce buğdayda yüzde 45, arpada yüzde 35, mısırda ise yüzde 25 seviyesindeydi.

Buğday ithalatı neden artıyor? 

Türkiye buğday ithalatında 2019 ‘da dünya birincisi oldu; buna karşılık un ihracatında da ilk sırada yer aldı. Geçen yıl 9.8 milyon ton buğday ithalatı yapan Türkiye’ de buğday üretimi yaklaşık yüzde 9.5 düşüşle 19 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. 2019 ‘da Türkiye buğday almak için 2.3 milyar dolar ödedi ve dünya buğday ithalatında birinci sırada yer aldı.

Ancak bu ithalat karşılığında mamul madde ihracatı arttı. Örneğin makarna sektöründe Türkiye 2019 yılında 155 ülkeye miktar olarak 1.272 milyon ton, değer olarak 607.1 milyon dolar makarna ihracatı gerçekleştirdi. Bu oranlar bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 5.5, yüzde 9.9. artış ifade ediyor.

Türkiye un ihracatında dünyada 1’inci ve makarna ihracatında 2’nci sırada. Son 10 yılda un ihracatı 2 katına, makarna ihracatı 6 katına çıktı.

Buğday ithalatı arttı ama mamul ürünler artışı daha fazla arttı

Un ihracatında da son yıllarda Türkiye lider ülke konumunda; dünyada bu alanda gerçekleştirilen ihracatın neredeyse üçte biri ülkemizden sağlanıyor.

Un ihracatı 2004’te 300 bin ton olurken, 2019 yılı kasım rakamlarına göre 3 milyon ton oldu. Aynı dönemde buğday mamul madde ihracat rakamlarında ülkemizin ihraç geliri elde ettiği bir sektörün büyümesi kaynaklı bir ithalat söz konusu.

Örneğin 2002-2018 yılları arasında 15 milyar dolar karşılığı 54 milyon ton buğday ithalatı varken, un, makarna, bulgur, irmik, bisküvi gibi mamul ürünlerin buğday karşılığı hesaplandığında 27 milyar dolar değerinde 68 milyon tonluk bir buğday ihracatımız görünüyor. Bu demektir ki 2002 yılından bu yana söz konusu ticaretten ülkemiz 12 milyar dolar net gelir elde etti.

Benzer bir senaryo mısır için de geçerli. 2002-2018 arasında mısır ithalatına ödediğimiz miktar 7,7 milyar Dolar’ken, yumurta, beyaz et, nişasta, mısır irmiği, yem gibi ürünlerin ihracatındaki mısır karşılığı hesaplandığında 12 milyar Dolar değerinde bir ihracat geliri görüyoruz. Yani 2002 yılından bu yana bu ticaretten 4,3 milyar dolar gelir elde etmişiz.

Buğday ekimi artmalı

Ancak ithalat ve ihracat rakamları açısından bu karşılaştırmalar olumlu sonuç veriyor gibi gözükse de Türkiye’ nin toprak büyüklüğü temel alındığında buğday rekoltesi yeterli değil. Buğdayın anavatanı olan bu topraklardaki üretim artmalı.

Uzmanlar son 18 yılda buğday üretimi yapılan 24.5 milyon dekar arazide artık üretim yapılmadığını ifade ediyor. Üstelik Greenpeace’in Covid ve Tarım Raporu’nda Türkiye’de bu yıl buğday ekim alanlarının bir önceki yıldan 600.000 hektar daha az olacağı tahmin ediliyor.

YORUM YAP