Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle Çankaya Köşkü’nde bir araya geldi. Konuşmasında, “Türk tarihini nasıl Avrupasız okumak mümkün değilse, Avrupa tarihini de Türkiyesiz anlamak mümkün değildir.” ifadesini kullanan Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinin kültürel ırkçılıkla mücadelede de Birliğin elini güçlendireceğini belirtti.
“Bu mücadeleyi beraber sürdürmemiz gerekmez mi?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik ve terörle mücadele alanında iş birliğinin ilerletilmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“DEAŞ ile mücadele deniyor. Soruyorum, Türkiye’den başka DEAŞ ile mücadelede onurlu, şahsiyetli bir mücadele veren ülke var mı Avrupa Birliği ülkeleri içinde? Bu mücadeleyi de en onurlu şekilde veren Türkiye, biziz. Hiç gözlerinin yaşına bakmayız. Nerede bulursak orada gereğini yaparız. PKK/YPG ile aynı şekilde mücadelemiz sürerken, maalesef batılı dostlarımız PKK/YPG bunlarla ilgili, onları kendi ülkelerinde barındırıyor, onlara gerekli destekleri veriyor. Kusura bakmayın açık ve net konuşuyorum. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Ben gerçeği söylemek mecburiyetindeyim. Çünkü şu anda müzakereci bir ülke olarak Türkiye bunları sizinle paylaşmazsa, bilesiniz ki yarın aynı bela sizin de başınıza gelecektir.
‘Avrupa ve NATO’nun güvenliği Türkiye’nin doğu ve güneydoğusundan başlar!’
”Avrupa’nın ve NATO’nun güneydoğu sınırlarının, dolayısıyla da güvenliğinin Türkiye’nin doğu ve güneydoğusundan başladığını hatırlatmak isterim. Hepinizle NATO’da beraberiz. NATO’da birlikte olduğumuza göre bu mücadeleyi de beraber sürdürmemiz gerekmez mi? Bunu da beraber sürdürmemiz gerekir. Terörle mücadelede biz hiçbir NATO ülkesini yalnız bırakmadığımıza göre, acaba neden NATO’nun diğer ülkeleri bizi terörle mücadelede yalnız bırakıyor?”
Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin bulunduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki koalisyon ülkeleri olarak Almanya, Fransa, İngiltere ve hatta Amerika’nın bu mücadelede Türkiye’nin yanında yer almadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce tır silah, mühimmat ve araç gerecin terör örgütlerine gönderildiğini ve terör örgütlerinin bunlarla Türkiye’ye savaş açtığını vurgulayarak, “Biz bir NATO ülkesi olarak bunlarla bu şekilde savaştık, savaşıyoruz ve savaşacağız. Geri durmak yok.” diye konuştu.
Libya ve Dağlık Karabağ gibi bazı kesimlerce sorunlu addedilen alanlardan hiçbirinin Avrupa Birliği ve üye ülkelerle olan ilişkilerin özüne müteallik olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya’nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter’e karşı yapılan Berlin Konferansı’nda alınan kararlara uyulmadığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hafter’in bölgede kendi kendini koruma durumunda olduğunu hatırlatarak, “Biz eğer o darbeci Hafter’e karşı mücadelemizi vermemiş olsaydık çok açık net söylüyorum, uluslararası camianın kabul ettiği şu andaki Milli Mutabakat Hükümeti yok olurdu. Bizim oradaki varoluşumuz oradaki Milli Mutabakat Hükümeti’nin ömrünü uzatmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, Akdeniz’de barıştan yana”
Türkiye’nin şimdiye kadar hayata geçirdiği enerji projeleri ile Avrupa’nın enerji arz güvenliğine önemli katkılarda bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, Doğu Akdeniz’de hakkımız olmayan bir şeyi talep etmiyoruz. Bölgede var olan hidrokarbon kaynakları konusunda ülkemizin ve milletimizin meşru menfaatlerini korumaya çalışıyoruz. Hiçbir geçerliliği olmayan maksimalist haritalar üzerinden ülkemizin sahillerine hapsedilme girişimlerine itiraz ediyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen aylarda yaşanan kimi hadiselerde Türkiye’nin, haklarını koruma kararlılığını gösterdiğini hatırlatarak, şunları ifade etti:
“Türkiye’nin ve KKTC’nin içinde yer almadığı hiçbir denklemden Akdeniz barışı çıkmayacağı herhalde artık anlaşılmıştır. Altını çizerek ifade etmek isterim ki Türkiye, Akdeniz’de gerilimden değil, barıştan, iş birliğinden, hakkaniyetten ve adaletten yanadır. Akdeniz, bizleri ayıran değil, hepimizi birbirimize yakınlaştıran, birleştiren, iş birliğimizi güçlendiren bir denizdir, öyle olmalıdır. Akdeniz, Cezayir’den Mısır’a, Libya’dan Tunus’a, Filistin’den İsrail’e, Türkiye’den Yunanistan’a, İtalya’dan İspanya’ya kadar tüm ülkeleri ve halklarıyla büyük ailemizin çatısı, ortak yuvasıdır. Doğu Akdeniz’i bir rekabet alanı olmaktan çıkartıp uzun vadeli çıkarlarımıza hizmet edecek bir iş birliği havzası haline getirmeliyiz. Gündeme getirdiğimiz Doğu Akdeniz Konferansı’nın da bu amaca hizmet edeceğini düşünüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türkleri dahil tüm tarafları bir araya getirecek bir enerji iş birliği forumu kurulmasının faydalı olacağı kanaatinde olduklarını dile getirdi.