Şiddetle Mücadele (HEGEM) Vakfı, çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. HEGEM Vakfı gönüllüleri ve ömrünü suç-suçla mücadeleye adayan vakfın Kurucu Başkanı Adem Solak, işbirliği ortakları ile bu sefer Manisa’da çalışma yaptı. Şiddetin nasıl önlenebileceği, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde konunun uzmanları tarafından anlatıldı. Adem Solak toplantıda yaptığı konuşmada, “şiddet sahipsiz bir konudur. Sahip çıkmak hepimizin görevi” dedi.
HEGEM vakfı 18 Kasım 2021’den beri; 7 bakanlık ve 41 devlet üniversitesinin yüzlerce yöneticisi ile Türkiye’yi karış karış gezerek, ‘İnsan Hakları, Şiddetle Sivil Mücadele ve Sosyal Arabuluculuk Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirilmesi Projesi’ faaliyetleri kapsamında, 26 pilot ilde saha çalışmalarını sürdürüyor.
MCBÜ 26 pilot üniversite arasında
26 pilot ilden biri de Manisa. Manisa aynı zamanda ‘İnsan Hakları, Şiddetle Sivil Mücadele ve Sosyal Arabuluculuk Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirilmesi Projesi’nin lokomotif ili. Manisa Celal Bayar Üniversitesi; kısa adı HEGEM olan Şiddetle Mücadele Vakfı ile 26 Mart 2021 tarihinde yapılan işbirliği protokolü gereği, sık sık çalışmalar yapıyor.
Geçiş toplantısı MCBÜ’de yapıldı
Adem Solak ve Şiddetle Mücadele Vakfı’nın yöneticileri; 11. Kalkınma Planı, İnsan Hakları Eylem Planı ve Cumhurbaşkanlığı 2021/9 Genelgesi hükümleri gereğince yürütülen bu çalışmaları Türkiye’nin 81 ilinde yaygınlaştırmak amacıyla çıkılan yolda geçiş toplantısını; Manisa Celal Bayar Üniversitesi ev sahipliğinde, İlhank Varank Yerleşkesi Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezi’nde “İnsan Hakları, Şiddetle Sivil Mücadele ve Sosyal Arabuluculuk Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirme Projesi” kapsamında bölge toplantısı gerçekleştirildi.
“Şiddetle mücadele; suçun, sorunun ortaya çıkmadan önlenmesidir”
Toplantıda konuşan Şiddetle Mücadele Vakfı’nın (HEGEM) Kurucu Başkanı Adem Solak şiddeti ve suçu önlemenin tek yolunun, daha küçük yaşlardan itibaren verilen eğitimle mümkün olabileceğine önemle vurgu yaptı. Adem solak şiddetle mücadeleyi; “Türkiye; İçişleri Bakanlığı, polisiyle, jandarması ile, tankı ile tüfeği ile, yapısı ile, Adalet Bakanlığı hapishaneleri ile, infaz koruma memurları ile suçla mücadele ediyor. Şiddetle mücadele ve suçla mücadeleyi ayırt etmemiz lazım. Şiddetle mücadele; suçun, sorunun ortaya çıkmadan önlenme mücadelesidir” şeklinde tanımladı.
“Türkiye’de birbirini anlama sıkıntısı var”
Türkiye’de bireylerin birbirini anlama sıkıntısı olduğuna vurgu yapan Adem Solak, “Toplum birbirini anlamıyor. Üniversitelerin bürokrasiyi, bürokrasinin siyaseti, siyasetin sahadaki sivil vatandaşı anlama sıkıntısı var. Öncelikle bu sorunu gidermemiz lazım. Birbirimizi dinlemiyoruz, anlamıyoruz. Anlamayınca da çözüm üretemiyoruz.” Diye konuştu.
“Bu projeyle Devletin resmi mücadelesinin yanına, toplumu koyduk”
Adem Solak Şiddetle mücadele eylem planı ile devletin resmi mücadelesine destek verdiklerini açıklayarak, “Cumhuriyet tarihinin 50 senesini araştırdım ve gördüm ki; sahada, mutfakta birebir çalışan insanlarımız göz ardı edilmiş. Özellikle Ankara ve İstanbul bürokrasisi merkeze koyulmuş, Anadolu da ki çalışanlar, “nasılsa uzaktalar, orada dursunlar” şeklinde bir anlayış var. Bu projeyle Devletin resmi mücadelesinin yanına, toplumu koyduk. Anadolu’yu koyduk. Anne babaları koyduk. Rehber öğretmenleri koyduk. Okul Müdürlerini koyduk. Sahadaki insanımızı koyduk. Çünkü şiddeti ve suçu önlemede buna ihtiyaç var” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de açık dosya sayısı 48,5 milyon
Türkiye’de açık dosya sayısının 48,5 milyonun üzerinde olduğu bilgisini veren Adem Solak; “adalet mekanizması yeterli gelebilseydi, açık dosya sayısı 48,5 milyonun üzerine çıkmazdı. Türkiye’de açık dosya sayısı 48,5 milyon. Olmuyor, yapıp ettiklerimizle olmuyor. Avrupa 50 sene önce adalet,suç ve şiddeti önlemede yeni kurumlar ihdas etti. Arabuluculukta bunlardan bir tanesi. ‘İnsan Hakları, Şiddetle Sivil Mücadele ve Sosyal Arabuluculuk Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirilmesi Projesi’ bunlardan bir tanesi.” diye konuştu.
Adem Solak’ın tespit, talep ve önerileri
Ömrünün 40 yılını suç ve suçla mücadeleye adayan, hapishanelerde 6 binden fazla mahkumla yüz yüze görüşerek; suç, şiddet ve sosyal risk haritaları analizlerini çıkararak raporlayan, “Şiddetin Bilgesi Adem Hoca” olarak bilinen HEGEM Vakfı’nın kurucusu Adem Solak konuşmasının devamında tespit, görüş ve önerilerini şöyle sıraladı.
“Şiddetin tanımını bilmeyenlerle, şiddet projeleri yürütüyoruz”
“Biz zamanında sahada şunu gördük ve tespit ettik. Sahada bu işi doğru yapacak; bilge ve şiddetle mücadeleyi doğru bilen insanlarımız yok. Şiddetin tanımını bilmeyenlerle, şiddet projeleri yürütüyoruz. İşte bu nedenle saha aktörlerine ihtiyacımız var. Valiliklerin şiddetle mücadelede başlatacağı projeler ancak, 8-10 sene sonra meyvesini verir. Saha aktörlerinin bu çalışmalarda önemi çok büyük.
Şehirlerde nüfus arttı, güven azaldı, şüphe çoğaldı
”Arabuluculuk meselesinde ise saha aktörlerini 2 gruba ayırdık. Birincisi şiddet önleme formatörleri. Her mahalleye 10 şiddet formatörü görevlendirilmeli. Diğeri Sosyal arabuluculuk.
Modern devletler yok iken, arabuluculuk zaten vardı. Yani aşiretler, klanlar, toplumlar, muhtarlar veya cami hocaları… O zamanki toplumun yapısına göre her zaman arabulucular olmuştur… O toplumun ileri gelenleri zaten arabuluculuk yaparlardı. Mahkeme olmadan kişiler arasındaki sorunu çözüyorlardı. Hiç kimse birbirini boğazlamıyordu. Köylerde kırsal kesimde, öğretmen, köy muhtarı, cami hocası, yada sakallı alimler veya köyün ileri gelenleri sorunları çözüyordu. Bizde şu an aslında bu işi bilimsel olarak, daha profesyonel yapmaya çalışıyoruz. Çünkü arabuluculuk meselesine giderek daha fazla ihtiyaç var. Çünkü nüfus artıyor, şehirlere yığılmalar oluyor. Köylerde insan kalmadı. Kimse kimseyi tanımıyor. Güven azaldı, şüphe çoğaldı. Şehirde, trafikte, okulda, üniversitede, toplumda, kısacası insan olan her yerde sorunlar artıyor. Birbirimize şiddet uygulamayalım, karakollara koşmayalım. Zaten hapishaneler doldu. Yeni cezaevlerine ihtiyaç var. Hapishanelerde yer kalmadığı için artık aftan bahsediyorlar… ”
HEGEM’in kurucusu, ‘Şiddetin Bilgesi Adem Hoca’
Türkiye’de ilk ve tek olma özelliğini taşıyan Şiddetle Mücadele Vakfı HEGEM’in kurucusu; ‘Şiddetin Bilgesi Adem Hoca’ olarak bilinen Adem Solak, bir toplumun sosyal ve ekonomik refaha kavuşması için; şiddetin ve suçun, öncelikle amaç olarak alınması gerektiği görüşünü savunuyor.
Vakfın kurucusu Adem Solak’ın, 1984 yılından bu yana cezaevlerinde yürüttüğü çalışmaları, araştırmaları, analizleri ve kitapları, 30 adet yayınlanmış bilimsel eseri var. Adem Solak Ceza İnfaz kurumlarında bugüne kadar 6 binden fazla mahkumla konuşarak, şiddetle mücadele konusunda çalışmalar yaptı.
Şimdilerde Adem Solak ve Şiddetle Mücadele Vakfı protokol paydaşları tüm Türkiye’de şiddeti ve “şiddet oluşmadan nasıl önlenebilir” konusunu bilimsel verilerle anlatıyor, saha koordinatörleri ve formatörleri eğitiyor, belgelendiriyor ve topluma hizmet etmeleri için donanımlı hale getiriyor.