Ege Üniversitesi Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bahattin TANYOLAÇ, kamuoyunda sıkça gündeme getirilen aşıların kısırlığa yol açtığı iddialarına açıklık getirdi.
İzmir Düşünce Platformu’nun Perşembe toplantılarının 59.’sunda platform üyeleriyle bir araya gelen Prof. Dr. Tanyolaç YouTube üzerinden de yayınlanan program sırasında, izleyenlere virüsler ve aşılar ile ilgili pek çok da önemli bilgiler verdi.
“Aşılar çok kısa sürede geliştirilebilecek çareler değildir. Virüsler hücrelerden çok daha küçük yapılardır. Kendi kendilerini çoğaltamazlar ve sadece hücre içine girdiklerinde çoğalabilirler. 3 Haziran 2021 tarihine kadar DSÖ kriterlerini taşıyan, etkinliği ve güvenirliği onaylanan aşılar:
- AstraZeneca /Oxford vaccine
- Johnson and Johnson
- Moderna
- Pfizer/ Biontech
- Sinopharm
- Sinovac
Bu aşılar haricinde Rusya tarafından geliştirilen SPUTNİK V aşısının da akıllı bir aşı çeşidi olduğunu ve daha fazla antikor üretme kabiliyetine de sahip bir aşı olduğunu söyleyebiliriz. ODTÜ. ve Bilkent Üniversiteleri tarafından ortak geliştirilen ve Sanayi Bakanının da gönüllü olduğu VLP (Virüs Like Protein) aşısının da etkin ve antikor üretiminde önemli bir aşı çalışmasıdır.”
Toplumumuzda özellikle Sinovac aşıya karşı gerek Çin malı olduğu için gerekse faydaları ve Dünya Ülkeleri arasında geçerliliğinin tartışılırlığı konusunda da bilgi veren Tanyolaç, DSÖ’ nün bu aşıyı uygulanabilir aşılar arasında kabul ettiğini, Avrupa İlaç Ajansının da geçtiğimiz ay Sinovac’ın başvurusunu kabul edip değerlendirmeye aldığını ve büyük ihtimalle de önümüzdeki günlerde onayının çıkacağını söyledi. Ayrıca Türkiye Sağlık Bakanlığının da yapmış olduğu Faz 3 denemesinin sonuçlarının Uluslararası LANCET Dergisinde kabul edildiğini ve bu yüzden de özellikle Avrupa seyahati düşünen vatandaşlarımızın bu aşı ile Biontech aşı arasında zorlanmamalarını, ikisi arasında pek de bir fark olmadığını söyledi.
Aşıların kısırlık yaptığı konusundaki iddialara da değinen Tanyolaç, Miami Üniversitesi Üroloji Bölümünde yapılmış bir çalışmayı platform üyeleriyle paylaşarak; “ 45 gönüllünün katıldığı bu çalışmada normal aşı olmayanlardaki aşı kalitesi ile aşının birinci dozunu olanlardaki sperm kalitesi ve aşının ikinci dozunu yaptırmış olanlardaki sperm kalitesi karşılaştırılmış. Normal bireylerde 1,5 olması gereken volüm, ilk doz aşı olan 45 hastada ortalama 2,2 görülmüş. İkinci doz aşı olanlarda ise bu ortalamanın 2,7’ ye çıktığı görülmüş. Sperm konsantrasyonu oranının ise normal, yani hiç aşı olmamış insanlarda 1000 mililitrede 15 milyon adet olduğu görülürken 1. Doz aşı olanlarda bu rakamın 26 milyona, 2.doz aşı olanlarda ise ortalama 30 milyona çıktığı görülmüştür. Kısırlıkta en önemli kriterlerden olan canlılık değerinin ise normal insanlarda %40 dan fazla olması gerekmektedir. 1. Doz aşı olanlarda bu ortalamanın %58 lerde görülürken, 2. Doz aşı olanlarda ise bunun %65’lere çıktığı görülmektedir. Toplam Canlı Sperm Sayısı değerlendirmesinde ise normal insanlarda ortalamanın 9 milyondan fazla olması gerekirken birinci aşıyı olanlarda bu rakamın ortalama 36 milyona, ikinci aşıyı olanlarda ise 44 milyona çıktığı görülmüştür. Bu çalışma sonucuna göre şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bu aşılar kısırlık değil, tam tersi fertiliteye (verimlilik- doğurganlık) neden olmaktadır” dedi.
Korona virüsün üst solunum yollarında enfeksiyon yapan bir ırk olduğunu ve mutasyona uğramış şekillerine de varyant dendiğini söyleyen Tanyolaç, aşılarını yaptıranların bu varyantlardan korkmamalarını, bu varyantlarla mücadelede aşının öncelikli olduğu bilgisini verdi.
İzmir Düşünce Platformu’nun Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç’ ın programına ilişkin video linki de https://www.youtube.com/watch?v=qfo6_S9ikFY&t=3684s programı canlı izleyemeyenler için paylaşıldı.