Avrupa’da yükselen aşırı sağ, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri öncesi kıtayı düşündürüyor.
Parlamento seçimleri 6-9 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek. Aşırılıkçı güçleri hükümetlerden uzak tutma çabalarının “resmen sona erdiğine” dair yorumlar yapılıyor.
Politico dergisi, “Avrupa’nın hızla yükselen sağı” başlıklı haberinde, kıtada oluşan tabloyu harita üzerinde gösterdi.
“Güvenlik duvarı stratejisi çöküyor”
Bu hafta yapılacak seçimler öncesinde aşırı sağcı figürlerin güç kazandığı belirtildi:
Siyasi partiler, aşırı sağı iktidarlardan uzak tutmak için onlarca yıldır güçlerini birleştiriyordu. Bugün ise Fransa’da cordon sanitaire (güvenlik duvarı) olarak bilinen bu strateji çöküyor. Popülist ve milliyetçi partiler kıta genelinde güçleniyor.
Altı AB ülkesindeki (İtalya, Finlandiya, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti) hükümetlerde aşırı sağ partiler var.
Avrupa ülkelerindeki örnekler
İsveç’te hükümetin ayakta kalmasının, parlamentodaki ikinci büyük güç olan milliyetçi İsveç Demokratları ile güven anlaşmasına dayandığı belirtildi.
Haberde, “Hollanda’da İslam karşıtı kışkırtıcı Geert Wilders iktidar olmaya yakın. Hollanda’nın yakın tarihindeki en sağcı hükümeti kurmak için tarihi bir anlaşmaya imza attı.” denildi.
Anketlerde etkilerini gösteriyorlar
Aşırı sağ partilerin, Avrupa’nın büyük bölümünde anketlerde göze çarpmaya başladığı da ifade edildi.
Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik Partisi’nin, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rönesans Partisi’ni geçtiği ve yüzde 30’un üzerinde olduğu kaydedildi.
Almanya’da da aşırı görüşleri nedeniyle dikkatle izlenen Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD), anketlerde Sosyal Demokratlara yaklaşırken ikinci sırada yer alıyor.
Güçlü bloklar kurabilirler
Söz konusu aşırı sağ partilerin, ivmelerini kullanarak güçlü siyasi bloklar oluşturabileceğine dikkat çekildi.