DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Bulaşıcı Olmayan Hastalık Ölümlerinde ‘Mahşerin Dört Atlısı!’ 

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bulaşıcı Olmayan Hastalık Ölümlerinde ‘Mahşerin Dört Atlısı!’ 

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü- WHO), Ultra işlenmiş gıdalar, alkol, fosil yakıtlar ve tütün endüstrisinin Avrupa’ da yılda 2.7 milyondan fazla ölümden, yani tüm ölümlerin yaklaşık dörtte birinden sorumlu olduğunu söyledi. Özellikle aşırı işlenmiş gıdaları tüketmenin kanser, önemli kalp ve akciğer rahatsızlıkları, zihinsel sağlık bozuklukları ve erken ölüm dahil olmak üzere 32 zararlı sağlık sonucunun artan riskiyle ilişkili olduğunu belirtti.

Son yıllarda yaklaşık 2,8 milyon kişi fazla kilolu ya da obez olmaları nedeniyle öldü.

Raporda DSÖ hükümetleri sağlığa zararlı ürünlere yönelik daha sıkı düzenlemeler getirmeye çağırırken sektörde ticari aktörlerin, aşırı işlenmiş yiyecek ve içeceklere yönelik vergileri artırma girişimlerine karşı çıkmak için küresel eşitsizlik kavramını istismar etmekle suçluyor… (https://tr.oliveoiltimes.com)

Ultra İşlenmiş Gıda Tüketimi Yayınlaşıyor

Son yıllarda özellikle Tip 2 diyabet özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da önemli artış gösteriyor. DSÖ de sektörün özellikle düşük gelirli toplulukları hedef aldığını ileri sürüyor.

Helsinki Üniversitesi’nden Kamu Sağlığı Profesörü Jaakko Toumilehto ‘’Bu ülkelerin çoğu gıdayı kendileri üretmiyor. Aşırı işlenmiş gıdanın taşınması ve saklanması kolaydır. Bu nedenle gıda şirketleri en fazla bunların sevkiyatını yapıyor’’ tespitini aktarıyor.

Yine de unutulmamalı ki bu gıdalar dünya genelinde giderek daha popüler hale gelirken ABD ve İngiltere’de de ortalama bireyin beslenmesinin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturuyor.

ABD’de 2023 yılında, bir yetişkin kalori kazanımının yüzde 58’i ve bir çocuğun kalori alımının yüzde 66’ı ultra işlenmiş besinlerden geldi.

İngiltere’de ise aynı örnekte yetişkinler için yüzde 57, çocuklar için yüzde 65 olarak gerçekleşti.

ABD Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi, Güney Kore ve Japonya gibi Asya ülkeleri ile Brezilya ve Şili gibi Güney Amerika ülkelerinde ultra işlenmiş gıdaların kalori kazanımındaki oranının toplam kalorinin yüzde 20 ila 30’unu oluşturduğunu açıklıyor.

Bu oran Güney Afrika’da %39’dur.

Ultra İşlenmiş Gıdalarda Hastalık Riski

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yaptığı açıklamalara göre, Ultra işlenmiş gıdalar, genellikle şeker, yağ ve tuz oranları yüksek olan, endüstriyel işlemlerden geçmiş gıdalardır.

Ultra işlenmiş gıdalar genellikle şu özelliklere sahiptir:

-Yüksek kalori, düşük besin değeri

-Yüksek şeker, tuz ve doymuş yağ içerikleri

-Yapay tatlandırıcılar, koruyucular ve katkı maddeleri

Bu tür gıdaların fazla tüketimi, sağlıksız beslenme alışkanlıklarına yol açarak, bireylerin sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak bu tüketimde hastalık sebebinin doğrudan işlenmiş gıdalar mı, yoksa bu gıdalarda genellikle çok yüksek düzeyde tuz, yağ ve şeker bulunması mı kanıtlayamadı. Yağ, tuz ve şekerin aşırı kilo tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerine neden olduğu biliniyor.

British Medical Journal’da yer alan ve dünya çapında 9,9 milyon kişinin bilgilerine dayanarak yapılan yakın tarihli bir araştırmaya göre, bu gıdalar şu sorunlarla ilişkilendiriliyor:

-Kardiyovasküler (kalp ve damarlara ilişkin) rahatsızlıklardan ölme riskinin daha yüksek olması

-Obezite

-Tip 2 diyabet

-Uyku sorunları

-Endişe ve depresyon

British Journal of Nutrition’da yayınlanan metaanalizde de ultra işlenmiş gıda tüketiminde; obezite, kardiyovasküler hastalık riski, metabolik sendrom, depresyon ve ölüm oranlarıyla anlamlı derecede ilişkiler tespit edilmiş.

2023’te Lancet tıp dergisinde ultra işlenmiş gıdalar ile kanser riski arasındaki ilişkiyi araştıran 11 çalışmadan 9’unda prostat kanseri hariç tüm kanser türleri ile ultra işlenmiş gıdalar arasında doğru orantı bulundu. Diyetinizdeki ultra işlenmiş gıda oranı yüzde 10 arttığında kanser riski de yüzde 10 artıyor…

Ultra işlenmiş gıda tüketimindeki yüzde 10’luk artış meme kanseri riskini yüzde 11, kolon kanseri riskini yüzde 30, en ölümcül türlerden olan pankreas kanseri riskini ise yüzde 50’ye kadar yükseltebiliyor.” (Gazete Oksijen – Mark Hyman)

YORUM YAP