Türkiye’nin gündeminde olan Andımızın kaldırılması, belediye başkanlarından belediye ait şirketlere yönetici atama yetkisinin alınması ve işsizlik gibi konularda CHP Manisa teşkilatında sert açıklama geldi.
CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca ve CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak il başkanlığı binasında yaptığı basın toplantısı ile Cumhur İttifakı ortakları AKP ile MHP’yi sert bir şekilde eleştirdi.
CHP’Lİ BALABAN BELEDİYELER ÜZERİNDEN YÜKLENDİ
CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban yaptığı açıklamada, belediye başkanlarının belediye şirketlerine atanacak olan yönetici yetkisinin ellerinden alınması konusuna değinerek AKP’yi eleştirdi.
31 Mart 2019 yerel seçimlerde CHP’nin büyükşehirler dahil, bir çok belediyede zafer kazandığını ve AKP iktidarının bu konuda büyük endişeler duyduğunun altını çizen CHP’li Balaban şöyle konuştu;
“31 Mart 2019 tarihinde CHP Türkiye’ye bir bahar getirdi. Bu baharın mimarı da sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu oldu. İşte ne olduysa bu bahardan sonra oldu. AKP zihniyeti CHP 31 Mart’taki başarısını bir türlü hazmedemedi. Türkiye ve Manisa özelinde bizim belediyelerimize her türlü baskıyı gerçekleştirdi. Başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere tüm büyükşehir belediyelerimiz halka dokunuyor, sorunlarını çözüyor ve halkla kucaklaşıyor. Buda AKP’yi rahatsız ediyor. Kara propagandalar yapıyorlardı. Diyorlardı ki ‘CHP iktidara gelirse yardımlar kesilecek’. Özellikle pandemi öncesi ve sonrasında gördüler ki CHP’nin belediyelerde iktidarda olmasıyla birlikte yardımların kesilmesi bir yana yardımlar artarak devam etti. Bu da AKP’yi telaşlandırdı. Bun telaşla bizim belediyelerimizin önünü kesebilmek için her şeyi yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Son olarak da belediye başkanlarının belediyeye ait şirketlere atama yetkisini elinden alıp bu yetkiyi belediye meclislerine verdiler. Bu tamamen belediye başkanlarına karşı ve özellikle bizim partili belediyelerimize karşı uygulanan anti demokratik durumdur. Bir vesayet sisteminin belediyelere yerleştirilmek istenmesidir. Biz sonuna kadar belediye başkanlarımızla, örgütlerimiz olarak her yerde dayanışma içinde olacağız. Belediye başkanlarımızın yaptığı bu işleri her yerde halkımızla paylaşacağız. Manisa özelinde de Turgutlu, Saruhanlı Akhisar ve Alaşehir belediyelerimizin yaptığı başarılı çalışmalar ortada. İnanıyorum ki CHP ilk genel seçimlerde halkın iktidarını kuracak. Yerel seçimlerde ise tüm Türkiye’ de Millet İttifakı olarak büyük bir başarıyı yakalayacağız. Tüm belediyelerimizin sonuna kadar yanındayız.”
ANDIMIZ ÜZERİNDEN MHP’YE SERT ELEŞTİRİ
Basın toplantısında CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca ise yaptığı konuşmada, Danıştay İdari Daireler Genel Kurulu’nun andımızı yasaklaması ve madalyalarda Atatürk resminin çıkartılması üzerinden MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi sert bir dille eleştirdi.
Danıştay’a geçtiğimiz aylarda yapılan yeni atamalardan sonra bu kararların alındığına dikkat çeken CHP’li Gürtunca şu ifadeleri kullandı:
“Danıştay İdari Daireleri Genel Kurulu yapılan atamalar ve düzenlemeler sonucunda oluşturulan yeni yapısı ile 2 yıldır beklenen kararlarını açıkladı. Birincisi Atatürk’ün kabartmasını kurucu olduğu devletin madalyalarından çıkarttı. İkincisi andımızın okunmasını yasakladı. Bunu kim istedi? Bu yapıyı kim düzenledi? Bu davaları kim açtı? Elbetteki yerli ve milli olduğunu her gün söyleyen Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti. Hükümetin sıkıntısını biliyoruz. Tekrar söylüyoruz Atatürk demek Türkiye, bağımsızlık, emperyalizme kafa tutmak, milli şeref, haysiyet ve onur demektir. Resmini madalyalardan çıkarmak beyhude bir çabadır. Kimse bu Atatürk’ü gönlünden çıkartamaz. Hükümetin bunu çok iyi anlaması gerekir. Milletin değerleri ve sinir uçlarıyla daha fazla oynamaması gerekir. Andımız konusunda 2009 yılında Mazlum-Der aracılığıyla işaret fişeği çakıldı. 2013 yılında çözüm süreci içerisinde demokratikleşme paketi altında okullarda Andımızın okunması yasaklandı. O dönemlerde sayın MHP’nin Lideri Bahçeli kükrüyordu. ‘Türkün demek ayıpmıdır, yanlış mıdır? MHP için andımız kırmızı çizgimizdir’ diyordu. Şimdi Andımızın okunmaması için kararı aldıran ortağını değil, Danıştay’ı eleştiriyor. Ne oldu Cumhur İttifakı ortaklığını kapınca sayın Bahçeli için ‘Türküm’ demek ayıp mı oldu? Kırmızı çizgileri şeker pembesine mi döndü? Şunu herkes iyi bilsin ki Andımız hiçbir etnik kökeni dışlamaz. Ülke bütünlüğü içerisinde vatan sevgisini barındırır. Saygı ve sevgiyi içselleştirir. Çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmayı simgeler. Cumhur İttifakı ne yaparsa yapsın, Andımızın her kelimesindeki Atatürk sevgisi bu milletin ruhundan ve yüreğinden silinmeyecektir. Andımız okullara, Atatürk resmi madalyalara geri dönecektir. Milletimin kimin ne söylediğini değil, ne yaptığını çok iyi biliyor ve notunu da ona göre de verecek. Hak ettikleri cevabı ilk seçimlerde verecek ve hepsini emekli edip evlerine gönderecektir. CHP olarak bu davanın sonunda kadar arkasındayız.”
CHP’Lİ ARCAK: KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ DEVAM ETSİN
CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak ise Türkiye’de son yıllarda işsizlik sayısının büyük artış gösterdiğini ve özellikle Mart ayı sonunda uygulamadan kalkacak olan kısa Çalışma Ödeneği’nin işsizlik rakamlarını daha da artıracağını dile getirdi.
Açıklamasında özellikle işverenin işten çıkartma yasağını delebilmek için ‘Kod 29’ uygulamasına başladığına dikkat çeken CHP’li Arcak şöyle konuştu:
“İş-Kur’un Şubat ayı işsiz fonu verileri açıklandı. Ülkemizde ücretsiz izinde olanların sayısı, yani günde 47 TL ile geçinmek zorunda kalan kişi sayısı 2 milyon 506 bin kişiye ulaştı. Halen kısa çalışma ödeneği kapsamında çalışan sayısı ise 1 milyon 296 bin kişiye ulaştı. Yani kısa çalışma ödeneğinden yararlananlar önümüzdeki günlerde bu ödeneğin sona ermesiyle birlikte işsizlik tehlikesi ile karşı karşıyalar.
2021 Ocak-Şubat ayları arasında işsizlere verilen toplam ödenek miktarı 621 milyon 245 bin TL olurken, bu dönemler içerisinde işverenlere fondan verilen para 3 milyar 942 milyon TL oldu. Yani işveren işsizlere göre son iki ayda fondan 3 kat daha fazla ödenek aldı.
İçinde bulunduğumuz Mart ayında kısa çalışma ödeneği kaldırıldığı için artık verilmeyecek. CHP olarak bu ödeneğin kaldırılmasının birçok sıkıntılar yaratacağını düşünüyoruz. İstihdam verilerimiz zaten sıkıntıda. Bu döneğin kaldırılmasıyla işsizliği daha da artacağını düşünüyoruz. Kısa çalışma ödeneği her ne kadar vatandaşın derdine derman olmasa da bu uygulamanın devam etmesinden yanayız. En asından bu uygulama çerçevesinde emekçilerin işsiz kalıp evine hiç ekmek götürememe tehlikesi de bertaraf edilmiş olur. Şuanda iş dünyasında istihdamın kısa çalışma ödeneği ile ayakta kalacağını söylüyor. Bu uygulamanın en az Haziran ayına kadar devam etmesini ve kapsamının genişletilmesini talep ediyorlar. Emekçiler, iş dünyası ve sendikacılar bu uygulamanın uzatılmasını talep ederken AKP hükümeti bunlara sessiz kalıyor. Kısa çalışma ödeneği uygulamasında da bazı sıkıntılar yaşanıyor. Kısa çalışma ödeneğinin arkasından dolanmak için işverenler bazı yanlış uygulamalar yapıyorlar. En net örneği emekçinin kod 29 kapsamında işten çıkartılması konusu. Bu pandemi döneminde istatistiklere baktığımızda şunu görüyoruz, kod 29 ile işten çıkartma konusu çok ciddi bir şekilde artmış durumda. Türkiye’de bu rekor seviyeye ulaşmış durumda. Bu işverenin işten atılma yasağını delme için yaptıkları bir uygulama. Bu nedenle böyle bir dönemde işten çıkartılma ile ilgili yasağın daha ciddi temeller üzerine oturtulmasını talep ediyoruz. Hem sendikaların, hem de emekçilerin taleplerinin göz önünde tutulup uzlaşıya varılan uygulamaların hayata geçirilmesini istiyoruz.”