Türk Çiftçisi her türlü komisyonculardan başlayarak, halcilere oradan da market ve pazarlara ulaşan gıda zinciri içinde zarar eden kesim oluyor! Üstelik bu sıkıntılar nedeniyle ekim-dikimi verimli görmeyip arazisini boş bırakan üreticinin çıkarılan kanunla 2 dönem ekin edilmeyen tarlası başkalarına kiralanabilecek.
Tüm bu planlama ve piyasa aksaklıkları yanında ürün maliyetleri ile çiftçinin sorunları da büyüyor.
Çiftçilerin ürünlerini maliyeti çıkaramadıkları için yakındıkları, üstüne ek giderlerle karşılaşmamak için kavun, karpuz, domates, patlıcan, hatta pamuk gibi birçok üründe mağduriyetleri haber olurken diğer yanda gıda enflasyonu da yükselmeye devam ediyor.
Bir yanda Türkiye, gıda enflasyonunda oecd şampiyonu (Yandaki tablo) öte yanda, toprakta bırakılan mahsuller! le gündeme gelen çiftçinin ekonomiyle imtihanı…
Diğer yandan enflasyon ve girdi maliyetleri karşısında neredeyse her üründen zarar ederken çiftçilerin bankalara borçları da artmaya devam ediyor.
2023 yılında tarım sektörünün bankalara olan kredi borçlarının önceki yıla göre yaklaşık yüzde 79,5 artarak (261 milyar lira artarak) 590 milyar liraya ulaştığı tahmin edilirken, kredilerin 497,5 milyar liralık kısmının kamu bankalarından, 92,9 milyar liralık kısmının ise özel bankalardan olduğu ifade ediliyor.
2024 yılına ilişkin rakamlar da iç açıcı değil; CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2024 yılının ilk 5 ayında çiftçilerin bankalara 99 milyar TL borçlandığını belirterek “Sektörün, zamanında geri ödeyemediği için bankaların icra takibine aldıkları borç miktarı ise mayısta 75 milyon lira daha artarak 2,5 milyar liraya yükseldi” dedi.
Çiftçinin Ekonomiyle İmtihanı ve Pamuk Örneği!
Ziraat yüksek mühendisi, Manisa Borsası Eski Meclis Başkanı UTGB (Ulusal Tarım Gıda Birliği) Yönetim Kurulu üyesi Nazım Şafak sosyal medya hesabından pamuk örneği üzerinden çiftçi sorununu rakamlarla ortaya koydu.
”Bu liste pamuk üretiminde bir dekar alanda toprak hazırlığından, hasat dahil yapılan masrafları içermektedir. Gerçek verilerdir. Çiftçinin sahip olduğu traktör ve diğer ekipmanın amortismanını içermemektedir.
Beklenen verim 650 kg /d dır.
17085/650=26,28 tl/ kg kütlü pamuk maliyetini ifade eder.
İzmir borsasında,
41 renk
Mahlıç pa.fiyatı:54,50tl/kğ
52 renk
Mahlıç. pa. fiyatı:51,00tl/kğ
Ayrıca kütlü pamukta randıman çarpanları var
36-37-38-39 randıman en düşük
40
41
42 randıman en yüksek
54,5 borsa fiyatı olan mahlıç pamuğun kütlü fiyatı ise
54,5*0,40=21,8 tl/kğ dır.
52 renk mahlıç pamuk ise
51*0.39=19,89 tl/kğ dir
Bunlar en iyi koşulların hesabı.
Yağmur ve yabancı madde durumunda çarpan 36 ya kadar düşer.
Maliyetimiz 26,38 idi
Cırcır fiyatı. 19,89 olur
1 kğ zararı: 6,49 tl
Dekar da zarar:
650*6,49=4.218,5 tl
Bölgemizde dekar verimi
550-600 kğ olduğunu düşünürsek dekarda zararımız daha yüksek olacaktır.
Pamuk,
Buğday ,
Mısır,
Arpa,
Yulaf,
Fasulye,
Nohut,
Mercimek,
Yağlık Tohum ve bu gibi
Stoklanabilir ürünlerin üretiminde, ithal ikame sisteminden dolayı zarar eden çiftçi,
Bir yıl öncesinin azda olsa kar getiren ürünlerini tercih etti.
Yer gök,
Domates,
Kavun,
Karpuz,
Patates,
Soğan,
Patlıcan,
Biber le doldu taştı.
Verimlilik paradoksu devreye girdi.
Bu mallardaki arz fazlalığından dolayı fiyat düşmekle kalmadı.
Ürünlerin büyük kısmı tarlada kaldı.
Sürüldü.
Suçlu kim?
Üreticimi,
Yoksa
Planlamayı ve
Verimlilik paradoksunu bilmeyen iktidar mı?
Kim?”