Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) projeksiyonlarına göre 2045 yılına gelindiğinde her 8 yetişkinden 1’i, yani yaklaşık 783 milyon kişi diyabet hastası olacak; Birleşmiş Milletler’in 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık 9,8 milyar olacağı öngörüsü üzerinden bakıldığında o zamana kadar her 7-8 kişiden birinin diyabetle yaşıyor olabileceği ihtimali konunun önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Bugün bu rakamın 800 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Üstelik genel olarak yetişkinlerin neredeyse yarısına (%44,7) yakınına teşhis konulmadığı da ifade ediliyor.
Üstelik diyabette dünya ortalamasının 2 katı, Avrupa Birliği’nin ortalamasının 3 katı diyabet şu anda Türkiye’de görünüyor.
Diyabet sadece bir kan şekeri konusu değil, felçten böbrek yetmezliğine kadar pek çok hastalığı tetikliyor.
Diyabet Sağlık Sistemleri İçin Tehdit Oluşturmaya Başlayabilir!
Diyabetin küresel nüfus içinde yaygınlığının 2050’de yüzde 9,8 olacağı tahmin edilirken -Yaklaşık 1,3 milyar-, bu oranın Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da yüzde 16,8’e, Latin Amerika ve Karayipler’de yüzde 11,3’e ulaşması bekleniyor. Yani diyabet vakalarındaki artıştan düşük gelirli ülkeler ve bölgeler daha fazla etkileniyor.
Verileri endişe verici olarak değerlendiren uzmanlar, diyabetin küresel olarak çoğu hastalığı geride bıraktığı, insanlar ve sağlık sistemleri için önemli bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), diyabetin erken teşhis edilmesi ve yönetilmesi için düzenli taramaların önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde diyabet tedavisine erişim sağlanması gerektiğini belirtiyor.
Uzmanlar diyabetten korunmak için doğru beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ile yapılmasına dikkat çekiyor.