“FETÖ’yle mücadele var” dediler, topyekûn sonuna kadar destek verdik.
Ama öyle olaylar gördük ki, “Bu nasıl mücadele?” dedik.
Hayretler içinde kaldığımız en ilginç olay da, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü’yken FETÖ’cü olduğu iddiasıyla cezaevine atılan Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli’nin kardeşi Bekir Pakdemirli’nin Tarım Bakanı yapılması oldu.
Akıllarda hep bir soru işareti oluştu; Acaba?
Öyle ya, yedi göbek sülalesinde herhangi bir terör örgütüyle ilişkisi bulunduğu ihtimali olan sıradan bir vatandaş polis veya subay bile olamazken, abisi FETÖ’den yargılanan biri nasıl koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanı olabiliyordu!
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusuydu.
Sonra ihaleye fesat karıştırdığı iddiasını kendisine soran kadın gazeteciye hakaret etti.
Teröristlerin yaktığı iddia edilen orman yangınlarında uçakların yeterince görev yapmadığı iddia edildi, kilometrelerce orman kül oldu.
Çiftçi ekip biçemezken, ürünü para etmezken, köylüler feryat figan ederken, “Çiftçinin durumu iyi” dedi.
Hayvancılık bitti, millet et yiyemez oldu, süt dönemin en yüksek fiyatına ulaştı, çocuklar sütsüz kaldı.
Üzümcü, fındıkçı, pamukçu, pancarcı dert yandı, ekip biçmeyi bıraktı.
Şimdi duyuyoruz ki, Pakdemirli’nin istifasından iki saat sonra bakanlıkta FETÖ operasyonu yapılmış, 9 üst düzey yönetici gözaltına alınmış.
İnanılacak gibi değil.
Kamuoyu yaşananları hayretler içinde izliyor.
Dünya gıda krizine girmiş, tarım ve hayvancılığıyla övünen ülkemizde ekmek 3 lira olmuş.
Ordumuz ve emniyet güçlerimiz henüz FETÖ’den yeni ayıklanmışken, en az onlar kadar önemli bakanlıklarımızda hala FETÖ operasyonları yapılıyor.
Çok zor bir dönemden geçiyoruz.
Allah sonumuzu hayır etsin.
Allah terör örgütleriyle mücadeleyi sürdürenlere güç versin.