Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti (GAZİ) Genel Başkanı Hakan Özen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan sürecin her geçen gün başta milli ekonomiyle, birlik beraberliği sekteye uğratarak büyük bir kayba yol açtığını kaydederek tüm siyasileri hoşgörü içerisinde demokrasiye ve hukuka saygılı bir şekilde davranmaya davet etti.
Siyasilerin takındıkları tutum ve mesajların önemine de değinen Özen, yaşanan sürecin verdiği tansiyon ve psikoloji ortamında siyasilerin birbirlerine sarfettikleri sözlerin farklı görüşlere sahip vatandaşları derinden etkilediğini ve toplumsal kutuplaşmaya yol açtığını belirterek, “Hangi görüşe sahip olursak olalım bu ideolojik bakış açımızın demokrasi, hukuk, hoşgörü ve insan olmanın getirdiği saygının dışına taşmaması gerekiyor. Bunun dışına çıkıldığı anda da ne gibi olumsuz ve istenmeyen durumlara mahal verdiğini net bir şekilde görüyoruz” dedi.
YAŞANANLAR EKONOMİDE BÜYÜK BİR RİSK VE KAYIP OLUŞTURDU
“Toplumsal kutuplaşma, hakaret, iftira, manipülasyon ve dezenformasyonlar kimseye yarar sağlamadığı gibi başta milli ekonomimize ve birlik, beraberliğimize çok büyük zararlar vermektedir ki; Yaşadığımız bir haftalık süreç içerisinde ekonomide büyük riskler ve kayıplar oluşturdu diyen Özen; “BIST TÜM Endeksinin değeri 1,9 trilyon lira düştü. Piyasa değeri en fazla düşen şirketler sıralamasında bankalar önde geliyor. Piyasadan yabancı çıkışları oldu, yerli yatırımcılarda da dövize geçişler hızlandı. Gösterge Faizinin oranı yüzde 37,09’dan yüzde 44,60’a yükseldi, dolayısıyla Hazinenin borçlanma maliyeti 7,51 puan arttı. Türkiye’nin risk primi 250 baz puandan 383 baz puana yükseldi. Bu artış, dış borçlanma maliyetimizi ciddi şekilde artırmış oldu. Merkez Bankası, bu türbülansta kurun fırlayıp gitmesini önlemek için piyasaya milyarlarca dolar tutarında döviz satışı yaptı. Bu adımlar Merkez Bankası’nın ciddi rezerv erimesi yaşamasına neden oldu. Yurt dışından Türkiye’deki siyasal gelişmelere ve yatırım ortamında oluşan olumsuzluklara yönelik ağır eleştiriler geldi. Bu gelişmeler böylece devam ederse ileride Türkiye’nin kredibilitesi hakkında karar verecek olan reyting kuruluşlarının kararlarını da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor” değerlendirmesinde bulundu.
GÖREV BİLİNCİ VE SORUMLULUĞUYLA HAREKET EDİLMELİ
Meydanlarda yaşanan olaylar neticesinde Bin 300 civarında polisin yaralandığını, binlerce vatandaşın bu yaşanan olaylarda büyük sıkıntılar, acılar ve yaralanmalar çektiğini dile getiren Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti Genel Başkanı Hakan Özen, “Meydanlarda polise molotof ve benzeri maddeler atarak ve mukavemet suçu işleyerek hak mücadelesi olmaz. Polisin de asla tasvip etmediğimiz bu tur saldırı ve görevini yaptırmama eyleminde bulunan vatandaşlara karşı kontrolü elden bırakmaması gerekmektedir ki. Bu vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu üniversiteli gençlerden oluşmaktadır. Tüm bunlar yaşanırken de provokatörlere dikkat edilmeli ve asla onlara taviz verilmemelidir” şeklinde konuştu.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNE GEÇİLMESİ KAYGI VERİCİ
Gazetecilerin kendilerine tanınan haklar çerçevesinde kamu görevini yerine getirdiğini kaydeden Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti Genel Başkanı Hakan Özen, bilgi alma ve haber verme özgürlüğünün önüne geçilmesinin kaygı verici olduğunu kaydetti.
Sözcü TV’ye 10 gün Halk TV ve Tele 1’e 5’er gün yayın kapatma cezasının Türk yayın hayatında medya yayın organlarına yapılmış en ağır cezalardan biri olduğuna dikkat çekerek, bu cezaların demokrasi ve hukukla bağdaşmadığını ifade ederek, “Hangi siyasi görüşe ve ideolojiye yakın olurlarsa olsunlar basın mensupları ve yayın kanalları da kamu görevini yerine getirdiğinin bilincinde hareket ederek habercilik görevinin dışına çıkacak taraftarlık ve ideolojik hal ve davranış içerisine girmekten imtina etmelidirler” dedi.
