Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, dünyada gıda paylaşımındaki adaletsizliğin son 50 yılda giderek büyüdüğünü söyledi.
Bakan Pakdemirli, ‘Tarım Ormanın Geleceği Webinar Serisi ve Zirvesi’ nde konuştu.
Gıdanın değerinin yokluk günlerinde daha iyi anlaşıldığını ifade eden Pakdemirli, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin tarım ve gıdanın önemini tüm dünyaya yeniden hatırlattığını söyledi.
“Genel olarak tarım yapılabilir 50 santimlik bir toprak ortalama olarak 20 bin yılda, yani 7,3 milyon günde oluşuyor ama besin kaynaklarımızdan birisi olan buğday 9 ayda, yani 270 günde hasat ediliyor. Ancak bir insan açlığa su varsa 56 gün, su yoksa 14 gün dayanıyor.
Gıda üretim kaynakları milyonlarca günde oluşurken, üretim yüzlerce günde yapılırken insanoğlu gıdasızlığa sadece birkaç gün dayanabiliyor. Biz gıdanın ortaya çıkış öyküsünü ne kadar iyi bilirsek elimizdekinin değerini o kadar iyi anlarız.”
‘Tarımda girdi ve ürün fiyatları az sayıda güçlü uluslararası firmanın kontrolü altına girdi’
Bakan Pakdemirli, dünyada tarımsal hasılanın Ar-Ge’nin de etkisiyle son 50 yılda 11 kat artışla 3,4 trilyon dolara ulaşmasına karşın tarımsal üretim kaynaklarının azaldığını, toprakların kirlendiğini ve arazilerin tahrip olduğunu ifade etti.
Pakdemirli, iklim değişikliğinin tarıma etkisini de değerlendirdiği konuşmasında şunları söyledi:
“Son 10 yıl tüm zamanların en sıcak dönemi oldu. Bu durum en fazla tarımı etkiledi. Gıda ve tarım ürünleri son 50 yılda küresel ticaretin daha fazla ilgisini çekti. Son 40 yılda tarım ve gıda ürünlerinin dış ticaret hacmi 7 kat artışla 1,6 trilyon dolara ulaştı. Tarımda girdi ve ürün fiyatları az sayıda güçlü uluslararası firmanın kontrolü altına girdi. Tarımsal ürün ticaretinde 10 firmanın pazar payı yüzde 90. Gıda ve içecek işlemede 10 firmanın pazar payı yüzde 90, bitki koruma ilaçlarında 5 firmanın pazar payı yüzde 84, tohumda en büyük 10 firmanın pazar payı yüzde 73.” açıklamasını yaptı.
Maalesef dünyada gıda paylaşımındaki adaletsizlik son 50 yılda giderek büyüdü. İsraf artmaya devam etti, dünyada üretilen gıdanın her yıl 3’te 1’i kayıp veya israf oluyor. Dünya nüfusunun yüzde 26’sı aşırı beslenme sorunu yaşarken diğer taraftan nüfusun yüzde 26,4’ü beslenme eksikliği çekiyor. Dünyada herkes için gıda var ancak bu adaletsizlik 821 milyon kişinin yatağına aç girmesine neden oluyor.”