Kurumlar kendi e-postalarına bakıyorlar mı?.. Bu konuda iletişim bilgilerinin içini dolduracak hassasiyet, halkın şikayetçi olduğu konuya ilişkin araştırmayı gerektiren uyarıları, cevap verme -dönüş yapma- gerekliliği ne kadar ciddiye alınıyor acaba?
‘artık….şu, şu işlemler çok kolay. Tıklayın, indirin…” türü mesajlarla cep telefonlarımız sanki yolgeçen hanına çoktan döndü bile; ama ‘asosyalleşen kamu kesimine,’ kim dikkat çekecek?
Erdal Çil yazdı: ‘ALO, SESİM GELİYOR MU?’
”Bütün kurumlarımızın web sayfalarında hep iletişim bilgileri var.
Dostlar alışverişte görsün!
Ama bir ulaşmaya çalışın bakalım.
Hatta İçişleri Bakanlığının sayfasında, en üst amirlerin eposta adreslerine kadar yazılı!
Ama yazın, bildirin bir kere bakalım.
Denemesi bedava.
Üşenmedim yazdım, 7 Ağustos 2020 tarihinde.
Yazayım, tecrübe edeyim ki ondan sonra sizinle paylaşayım diye.
Henüz çıt yok!
Olursa da yazar, paylaşırım sizinle.
Kendi epostalarına bile cevap vermeyen, bakmayan bir kurumun 155 uygulaması cevap verir mi?
Defalarca ihbarda bulunur, defalarca zaman kaybeder, emek verir, ses kaydı, görüntü gönderir, orman kenarına izmarit, şişe, çöp atanları, trafiği tehlikeye sokanları ismimi vererek bildirmeme rağmen ne olur?
Bir teşekkür bile yokken, bir geri dönüş, bir yazılı ifadeye çağırma, bir rahatlatma olur mu hiç?
Ama sorsanız: şu kadar ihbar, şu kadar başvuru vs.vs….”
ErdalÇil’in yazısını https://www.formathaber.com/alo-sesim-geliyor-mu-4769/ linkinden okuyabilirsiniz.