Birleşmiş Milletlere (BM) göre, bugün dünya nüfusunun yüzde 55’i şehirlerde yaşıyor ve bu oran gelecek 30 yılda yüzde 68’e yükselecek. Başka bir ifadeyle şehirli nüfusuna 2,5 milyar kişi daha eklenecek.
Akıllı şehirlerde amaç, gelişen ve yenilenen bilgi ve iletişim teknolojilerinin kentsel hizmetlerde merkeze alınması olarak ifade edilirken, maliyet ve enerji tasarrufu yapılması, hizmet sunumu ve yaşam kalitesinin geliştirilmesi ve çevre kirliliğinin azaltılması kavramları öne çıkıyor.
Mckinsey Küresel Enstitüsünün “Akıllı şehirler: Daha yaşanabilir bir gelecek için dijital çözümler” adlı araştırmasına göre, güvenlik, sağlık, hareketlilik, enerji, su, ekonomik kalkınma ve konut, atık ve vatandaşlık hizmetleri alanındaki akıllı uygulamalar şehirleri daha sürdürebilir hayatın yaşandığı yerler haline getirecek.
İmar-Tarım ve su kaynaklarının verimsiz kullanımı ‘Akıllı Şehirler’ e geçişi köstekliyor
Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 24 Aralık 2019′ da Türkiye’nin ilk Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nı hazırladı. Buna göre Türkiye ‘Akıllı Şehirler’ moduna uygun imar ve organizasyon ile bilişim altyapısına yönelik olarak son yıllarda yeni bir çaba içinde denebilir.
Ama aradan geçen bunca zaman içinde başta imar olmak üzere bilişim sektöründe değişen fazla bir şey olmadı; hatta bilişim altyapısı için GSMH oranı açısında yeni yatırımlar son birkaç yıldır yerinde saymış bile denebilir.
‘Akıllı Şehirler Moduna’ uygun özellikle yerel yönetimler vizyon, bütçe, vatandaş odaklı çalışma, teknoloji, kültür gibi bileşenlerin daha iyi ele alındığını da söyleyemeyiz.
Bunun yanında akıllı şehir kavramı çerçevesinde altyapı, güvenlik, enerji, yönetim, eğitim ve öğretim, sağlık, bina ve ulaşım gibi alanlarda da ‘verimlilik’ ve ‘katılımcı’ unsurları organize etme hususunda daha verimli ve etkili hizmet sunabilme yapılarını geliştirmeliyiz.
Ama Türkiye’ de daha şehirlerin altyapı sorunları henüz istenilen düzeyde çözümlenmiş değil; çünkü hızlı şehirleşme tarım arazileri üzerinde bile inşaatlara izin verirken, çarpık kentleşme bölgeler arasındaki dengesizlikleri de körüklüyor; ayrıca su kaynaklarının verimsiz kullanımı da önemli bir sorun.
Aslında akıllı şehirlerin önceliği su kaynaklarının verimli kullanılması olacak. Çünkü akıllı su sistemleri ile, aynı akıllı enerji sistemleri gibi, nesnelerin interneti destekli sensörler üzerinden su sızıntıları fark edilecek; su kalitesi ve suyun şebeke çapında nasıl dağıtıldığına dair gerçek zamanlı veri toplanacak.
Biz daha şebeke su kaçaklarını yeterince çözümleyemedik; Türkiye’de şehirlerdeki hava kirliliği, sanayileşmenin işgücü kalitesine göre dağılımı, imalat teknolojilerinin çevre uyumu, doğal kaynaklardan tarım ve bilgi sistemlerine ile şehir yapılaşmasının mimari dengeleri hâlâ yerel yönetimlerde yeterince ele alınmış değil.
Konut stokumuz maalesef deprem riskine karşı yeterince sağlıklı değil. -6 Şubatta depreminde riskin ne kadar büyük olduğunu gördük, yaşadık gördük-
Ülkemizde konut stoku yenilenirken acaba daha yeşil şehir, temiz çevre, yeni yapıların ortak kullanım alanları, otopark; bina, okul, devlet daireleri için jeneratör altyapısı ve bunlar için yenilenebilir enerji sistemleri (güneş enerji sistemleri gibi) yatırımlar gündeme alınıyor mu;
Ayrıca akıllı çevre ve doğa kaynaklı çözümler akıllı şehir mimarisi içinde verimli yatırım ve finans yönetimini de içerir; yani akıllı ekonomi ve akıllı yönetişim ön plana çıkmalı.
O halde geldik ekonomi ve Akıllı şehir kavramı ilişkisine;
Bir kere rasyonalist kavram da çok zorlandığında dogmatik olabilir ama ekonomi bir bilimdir; örneğin ‘Faiz enflasyonun nedenidir’ önermesi yanlış olduğu gibi bu fikirler ülkedeki kaynak dağılımını daha da bozan bir spekülasyon doğurur…
Çünkü ‘şehirleşme’ sosyal bilinç düzeyinin yükseltilmesi ve organizasyonundaki verimlilik değerleriyle ilgilidir.
Akıllı Şehirler bunun sosyal altyapısının ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini ele alır.
Sonuçta imar talanı ve rantiye üzerinden zenginleşmenin bir ekonomiye faydası olmadığı gibi şehir kültürüne de yararı olmayacağı anlaşılmadan ‘Akıllı Şehir’ olmaz!
Osman Özbaş