1977 yılında inşaat ustası bir babanın oğlu olarak Kars’ da dünyaya gelen İmbat Muğlu, 40 yaşındaki babasını inşaattan düşmesi sonucu kaybettiğinde henüz 6 yaşındadır.
Yetim kaldıktan sonra hayatı daha bir zorlaşan İmbat Muğlu, bir yandan okul hayatına devam ederken bir yandan da bulduğu her işte çalışarak ailesine küçük yaşlardan beri yardımcı olur. Lise yıllarına geldiğinde ise, birlikte okudukları arkadaşlarıyla birlikte PKK Terör Örgütü’nün dağ kadrosuna eleman toplayan militanlarının teklifiyle karşılaşırlar.
Kars Ticaret Meslek Lisesi’nin en yüksek not ortalamasına sahip öğrencisi olduğu için listenin en başındadır ismi.
Büyük bir korkuyla durumu anne ve abisine anlatır ve bir gece buldukları bir yük kamyonuna atlayarak birlikte önce Erzincan sonra da İzmir’e kaçarlar.
Hiç Türkçe bilmeyen anne ve abisi ve birkaç parça eşyayla birlikte İzmir’de teyzelerinin evinde bir müddet sokağa bile adım atmadan saklanırlar.
Öğrenimini devam ettirmek istemektedir. Birçok okula müracaatını yapar ama terör mağduru olduğunu söylemesi birçok okul idaresini ürkütür ve kapılar hep yüzüne kapanır. Bir yakınının devreye girmesiyle Basmane semtindeki Şehit Fethi Bey Ticaret Meslek Lisesine kayıt yaptırır ve buradan başarıyla mezun olduktan sonra da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanır. Üniversite hayatına burada ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde devam eden Muğlu, sonrasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı Sınıf Okulu’na askeri öğrenci olarak girer ve eğitim sürecini derece ile bitirerek mezun olur.
Muvazzaf Asker olarak yurt içi ve yurt dışı görevlerinde yıllarca başarılarla dolu görev yapar.
Görevleri sırasında bir yandan da Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası Ekonomi Anabilim Dalı’nda İşletme Yüksek Lisans programını “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikasının Oluşumu, Gelişimi ve Son Durum” tezi ile tamamlar.
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı’nda “Yerel Yönetimlerin Sosyal Politikaları ve Ulusal Kalkınmaya Etkisi” adlı bitirme teziyle tamamlayan Muğlu, Preston Üniversitesi İşletme Bölümü Doktora Programını ise “Kentsel Yoksulluk ve Göç” teziyle bitirir.
Sonrasında da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Küresel ve Bölgesel Çalışmalar Anabilim Dalı’nda ‘’SYKES-PICOT Sürecinde Suud-Vehhabi İttifakının Ortadoğu Yapılanmasındaki Rolü’’ adlı bitirme teziyle tamamlar.
Yoğun ve başarılı iş hayatı yaralanması ile 10 Haziran 2011 tarihinde, “Üstün Hizmet Belgesi” ile malulen emekliye ayrılmasıyla sonuçlanır.
Bu kadar sosyal, bu kadar samimi ve yoğun bir hayat geçiren Muğlu’ nun bundan sonraki hayatı da bir o kadar yoğun ve başarılarla doludur.
“Küresel Terör Süreci ve Türkiye” adlı çalışmayı ve ‘’Kutü’l-Amâre Zaferi’nde İngilizlerin Kürtlere Yönelik Politikaları’’ başlığı altında kitap çalışmasına girişir.
Terör, Terörizm, Güvenlik Politikaları, Ortadoğu, Siyaset Bilimi, PKK, FETÖ, DEAŞ, TİKKO, DHKP-C gibi terör örgütleri ve gündeme dair bir çok alan da yüzlerce makale ve köşe yazısı yazar.
Fırat Kalkanı Operasyonu ve Afrin ‘’Zeytin Dalı Harekâtı’’nın başlangıcından itibaren hem sınır ve hem de sınır ötesinde başta TRT olmak üzere birçok yayın organına hem yurtiçi hem yurtdışı operasyonlarının amaç ve gayesini anlatır. PKK/PYD/YPG/DEAŞ/FETÖ terör örgütlerinin birer maşa olduğunu ülke genelinde ve yurtdışında birçok üniversite ve düşünce kuruluşlarında konferanslar vererek gözler önüne serer.
Doğu Anadolu’nun çilekeş çocuğunun mücadelesi bu kadarla da bitmez. İçlerinden geldiği topraklara, o iklimin çocuklarına, canından aziz bildiği ülkesine hizmetleri, gaziliğine rağmen sürer.
Kendisini Küresel Gazeteciler Konseyi’nin ve Manisa Demokrat Gazeteci ve Yazarlar Derneği’nin etkinlikleri vesilesiyle tanımış, özellikle ikili sohbetlerimizdeki samimiyeti ve sosyal meselelere olan ilgisi, enerjisi dikkatimi çekmiş, anlattıklarını keyifle dinlemiştim.
Geçen hafta da Doğanalp Haber Ajansı tarafından gerçekleştirilen bir program vesilesiyle beraber olunca kendisinden yine yeni bir organizasyonun içinde olduğunu öğrendim. Kısa adı UYAFA olan Uluslararası Yetenek Avcıları Futbol Akademisi adında bir oluşumda da Genel Sekreter olarak görev almış ve kolları sıvamış.
Kırsal kesimde yaşayan yetenekli erkek ve kız çocuklarımız için “Geleceğin için sağlıklı beslen, hareketli yaşa, toprağını işle ve suyunu israf etme!” projesi kapsamında, önemli bir kimliğe ve misyona sahip oluşumun vizyonu ise web sayfalarında: “Dünyada Saygıyla Tanınmak” olarak belirtilmiş.
Devamında ise aynen şu cümleler yazıyor: “Mesele, futbolda günü kurtarmak değil, yarını yeniden kurmaktır. UYAFA Hazırladığı Eğitim ve Antrenman Program Modelini Uygulayarak,
bu toprakların erkek ve kız çocuklarından Gerçek” profesyonel futbolcular yetiştiren
örnek bir proje olarak dünyada tanınmak.”
O anlattı biz gurur duyduk. Kendisini zaten izlerken performansına adeta şapka çıkarıyorduk. Ülkenin her noktasından yaptığı gözlemleri, tespitleri dikkatle izlerken meğer bir süredir bizlerden dahi gizlediği veya mütevaziliğinden dolayı anlatma gereği duymadığı başka işlerin içine de atmış kendini.
Türkiye Badminton Federasyonu As Başkanlığı ve Türkiye Bocce, Bowling ve Dart Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Başkan Vekili, Kars-Ardahan-Iğdır Federasyonu Başkan Yardımcılığı, Anadolu Birliği Konfederasyonu Başkan Yardımcılığı, İMKON Yönetim Kurulu Üyeliği, RADEV Başkan Yardımcılığı, ANKAF Yönetim Kurulu Üyeliği, TUTAP Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinden sonra bize de bu görevinde de başarılar dilemek düşüyor.
Aynı zamanda ulusal ve yerel birçok yayın organında da yazarlık yapan meslektaşımızın, örnek ve ülkemiz için yaptığı bunca güzel işleri takdir etmemek mümkün mü?
Allah sayılarını arttırsın!
Rabbim sağlıklı, uzun ömürler nasip etsin.
Erdal ÇİL cerdal48@gmail.com