Türkiye çok kan davası gördü, yöresel bazda Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu kan davalarının en çok yaşandığı bölgelerdi, aşiretler ve akrabalar küçük yaşta insanların eline silah verip cinayet işletti, binlerce çocuk ömrünü demir parmaklıkların ardında geçirdi.
Buna paralel namus cinayetleri de çok yaşandı, nice babalar kızlarını, kocalar karılarını öldürdü, ocaklar söndü, yuvalar yıkıldı, yetimhaneler, yetiştirme yurtları yüreği yanık çocuklarla doldu.
Tam bu beladan kurtulduk derken kadın cinayetleri hortladı, vuran vurana, kıran kırana, kesen kesene, çoğu genç kızlar öldürüldü, ne uygulanan önlemler yeterli kaldı, ne alınan tedbirler sonuç verdi, olan yine çocuklara oldu.
Araya valiler, kaymakamlar girip kan davalı sülaleleri barıştırmaya çalıştı, sivil toplum kuruluşları, hukukçular, eğitimciler kadının statüsünü arttırıp, kanunları güçlendirerek namus cinayetlerinin son bulması için yıllarca uğraştı, kadın dernekleri erkekler tarafından öldürülen kadınlar için amansız bir savaş verdi.
Toplum olarak tüm bu karanlık cehalet sürecini aşmak, geride bırakmak isterken, şimdi biri çıkıyor -hayvan desek dostlarımıza haksızlık olur, insanlıktan nasibini almamış canavar ruhlu biri- keyfe keder cinayet işliyor.
Ortada ne bir kan davası var, ne namus davası var, ne de saçma sapan başka bir davası var, keyfe keder; canı öyle istediği için, öldürmek hoşuna gittiği için, zevk aldığı ve haz duyduğu için, hiç tanımadığı, ömrü hayatında görmediği ve bilmediği bir insanı, bir kadını öldürüyor.
Haber şöyle: “İzmir’de HDP il başkanlığı binasına girerek bir görevliyi silahla öldüren kişi gözaltına alındı. HDP’den yapılan açıklamada Deniz Poyraz isimli parti çalışanının hayatını kaybettiği belirtildi. Valilik konuyla ilgili açıklama yaptı; Deniz Poyraz’ın partide çay servisi yapan annesi Fehime Poyraz rahatsızlandığı için bir günlüğüne onun yerine işe geldiği belirtildi. Deniz Poyraz’ın saldırı sırasında binada yalnız olduğu bildirildi. Deniz Poyraz’ı tabancayla vurarak öldüren O.G.’nin sosyal medyada ‘Kin yuttum kan kusturacağım’ yazılı silahlı fotoğraflar paylaştığı görüldü.”
Katilin bir çok kere, bir çok ortamda Kürtleri sevmediğini,
Kürtlerin terörist olduğunu ve öldürülmeleri gerektiğini, binaya ne kadar Kürt varsa hepsini vurmak için girdiğini söylediği ve buna benzer konuşmalar yaptığı ifade ediliyor.
Ve bu durum yeni bir toplumsal sorunun da başlangıcı oluyor, kan davası, namus ve kadın cinayetlerinden sonra nur topu gibi bir keyfe keder cinayetimiz oldu.
“Ben seni sevmiyorum”, “Senin etnik kökenini sevmiyorum”, “Senin dinini sevmiyorum”, “Senin mezhebini sevmiyorum” hatta “Saçının rengini sevmiyorum” diyerek alnınızın ortasına kurşun yemeye hazır olun.
Gözünüzün üstündeki kaşı yolmanızın vakti geldi, onu beğenmeyen biri sizi çok rahat öldürebilir.
Keyfe keder cinayetten kurtuluş da yok, çünkü nedeni yok.
Katilin keyfinin kahyası mısınız?