Geçtiğimiz Aralık ve Ocak başında Etyopya’da Kenya’da Somali’de yaklaşık 12 milyon kişi çöl çekirgelerinin ekinlerine ve otlaklarına saldırısıyla karşılaştı; bu bölgeler uzun dönemli ciddi kuraklık ve verimsiz hasatla sebebiyle zor durumdalar.
(fotografta çöl çekirgelerinin istila ettiği otlaklardan bir kesit)
FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) Acil Durumlar ve Dayanıklılık Bölümü Direktörü Dominique Burgeon, Tarım Pusulası’ nda yer alan haberde, ayrıca Afrika’da Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Güney Sudan’daki gıda krizlerine dikkat çekti.
Direktör Dominique Burgeon, açlık sorunuyla ilgili olarak, ”Hiç bir kıta bu durumdan muaf değil. Afganistan’dan Haiti’ye Suriye’ye ve Myanmar’a kadar COVID-19 riski, çatışmaların ve doğal felaketlerin etkilerini daha da şiddetlendiriyor.” dedi.
Salgınla mücadele kapsamında karantina ve hareket kısıtlamalarının tarımsal üretime etkisi değerlendirilirken 2014 yılındaki Batı Afrika’da yaşanan Ebola süreci hatırlatıldı. Salgın orada da tarımsal piyasa arz zincirlerinde aksamalara neden olmuştu. Direktörü Dominique Burgeon şunları söyledi:
”Çoğu çiftçi ekin yetiştiremedi ya da satamadı. Bu ve buna ek tarımsal iş gücündeki yetersizlikler gıda üretimini etkiledi. Liberya’da çiftçilerin yüzde 47’si tekrar ürün yetiştiremedi. Kısıtlamalar ve marketlerin kapanması gıda ve ihtiyaçların akışını sekteye uğrattı. Ürünlerdeki kıtlık temel emtiaların fiyatlarında artışa neden oldu. Beslenmeye dair etki ise, daha çok ailelerin alım gücünde yaşanan düşüş ve buna bağlı azalan ekonomik faaliyetler ile gıdaya erişimde düşüş olarak yaşandı. İnsanlar aç kaldı. Bu sebeple 2014 Ebola salgınından alınan dersler net: Sağlık ihtiyaçları acil iken, konunun geçim kaynakları ve gıda güvenliği taraflarını da göz ardı edemeyiz.”
FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) Acil Durumlar ve Dayanıklılık Bölümü Direktörü Dominique Burgeon, dünyada gıda güvensizliği çeken 113 milyon insan olduğunu hatırlatarak, ”Bu insanların aşırı derecede korunmasız ve kırılgan olmaları, bir başka şokun onları kıtlığa itebileceği anlamına gelmekte.” uyarısı yaptı:
”Bu salgının sonucu olarak insanların geçim kaynaklarını kaybetmelerine izin verirsek, insan sağlığı krizi hafifledikten sonra, halletmemiz gereken önemli sorunlar ile karşılaşabiliriz. Geçim kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir kılmak, onları yeniden inşa etmekten hem insani hem de stratejik açıdan daha akıllıca!” dedi.