Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, araştırmacı ve yazarlardan gönüllülerin katılımı ile oluşan ‘Manisa Su Platformu’ ilk toplantısını yaptı.
Manisa ili sınırları içerisindeki yeraltı ve yerüstü su potansiyelini, su kalitesini, suyu kirletici nedenleri ve çözüm önerilerini, suyun israf nedenlerini ve su israfını önleyici tedbir ve yapılması gereken çalışma ve eğitimleri bir rapor haline getirmek, bu raporu bakanlıklar, il müdürlükleri, oda ve birlikler, sanayi bölgeleri ve kamuoyu ile paylaşmak üzere kurulmuş olan Manisa Su Platformu ilk toplantısında yol haritasını ve çalışma metotlarını belirledi.
Su ile ilgili tüm kurum ve kuruluşları, dernekleri, kişileri dinleyerek çalışmalarına devam edecek ve bilimsel veriler ışığında çözüm önerilerini ortaya koymayı amaçlayan bu platformun koordinatörü Muzaffer Yurttaş ilk toplantının sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verdi:
”Atalarımız kendisine içmek için bir bardakta su ikram edene “su gibi aziz ol” diye dua ederlerdi. Yani su gibi mütevazi, su gibi kıymetli ol derlerdi. Ne yazık ki suyu aziz bilen medeniyetin torunları suyun değerini tam bilmiyor ve israf ediyor. Dünyamız giderek çoraklaşıyor, kuraklık haritaları genişliyor ve yeraltı suları giderek daha aşağıya çekilmeye devam ediyor.
‘Erişilebilir tatlı su miktarı, dünyanın toplam su varlığının %1’inden bile azdır.’
”Suyun bir damlası dahi çok önemli. Suyun korunması ve tasarrufu hayati değer taşıdığının herkes tarafından iyi idrak edilmesi gerekmekte. Bunun yolu da toplumu bilinçlendirmek ve bilgilendirmekten geçmekte. Sağlık, gıda güvenliği, beslenme, yaşanabilir dengeli bir çevre gibi hayatın birçok boyutu açısından su, kilit öneme sahip. Herkesin sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşma hakkı olduğu gibi aynı şekilde yeterli ve sağlıklı suya da ulaşma hakkı da vardır.
Dünya haritası göz önüne getirildiğinde görülen maviliklerin sadece yüzde 2,5’i tatlı sudur. Bu suyun yüzde 70’i buzullar içinde saklıdır. Yerküre üzerindeki suyun tamamı 5 litrelik bir şişeye konacak olsa, biz insanların erişebileceği tatlı su miktarı, yalnızca 1 yemek kaşığına denk gelir. Başka bir deyişle, erişilebilir tatlı su miktarı, dünyanın toplam su varlığının %1’inden bile azdır.
Bilim insanlarının analizlerine göre, yakın gelecekte hava durumu bültenleri gibi ‘kuraklık’ bültenleri ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz. Tarım başta olmak üzere su tüketimi kültürümüzü acilen değiştirmemiz gerekiyor.
‘Su stresi’ yaşayan ülkeler arasında bulunan Türkiye, kuraklığa doğru tam gaz ilerliyor. Tarımdan, gündelik yaşamımıza kadar su kullanımı ile ilgili alışkanlıklarımızı değiştirmemiz artık zaruri.
Ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 2021 yılı için yaklaşık 1346 metreküp. Bu değerin 2040 yılında 1.116 metreküpe düşmesi öngörülüyor. 2050’de ise 1069 metreküpe düşeceği tahmin ediliyor.
Şimdiden önlemler alınmazsa susuzluk kaynaklı hastalıklar artacaktır. Su kıtlığı ile ilgili acil önlemeler alınmaz ve çözüm yolları geliştirilmezse birçok işletme kapanabilir. Geç kalmadan acil çözümler üretmezse su kıtlığı yüzyılın en önemli çevresel sorunu olacaktır.
‘Manisa Su Platformu’ ilk toplantısını yaptı.’
Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, araştırmacı ve yazarlardan gönüllülerin katılımı ile oluşan ‘Manisa Su Platformu’ ilk toplantısını yaptı.
Manisa ili sınırları içerisindeki yeraltı ve yerüstü su potansiyelini, su kalitesini, suyu kirletici nedenleri ve çözüm önerilerini, suyun israf nedenlerini ve su israfını önleyici tedbir ve yapılması gereken çalışma ve eğitimleri bir rapor haline getirmek, bu raporu bakanlıklar, il müdürlükleri, oda ve birlikler, sanayi bölgeleri ve kamuoyu ile paylaşmak üzere kurulmuş olan Manisa Su Platformu ilk toplantısında yol haritasını ve çalışma metotlarını belirledi.
Su ile ilgili tüm kurum ve kuruluşları, dernekleri, kişileri dinleyerek çalışmalarına devam edecek ve bilimsel veriler ışığında çözüm önerilerini ortaya koymayı amaçlayan bu platformun Manisa ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.”