
22 Mart Dünya Su Günü vesilesi ile Manisa Su Platformu üyeleri bir doğa yürüyüşü gerçekleştirdiler. Manisa Tıp Fakültesi Hastanesi önünden başlayan yürüyüş yaklaşık 4 Km sürdü. Grup üyeleri çevreye ve suya dikkat çektiler.
Konu ile ilgili olarak Manisa Su Platformu sözcüsü Dr. Muzaffer Yurttaş şu açıklamayı yaptı: “Her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından dünyada giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanması amacıyla ilan edilmiştir. Bu amaçla bugün bir doğa yürüyüşü gerçekleştirdik.
BM Dünya Su Kalkınma Raporu’na göre, bugün dünyada yaklaşık 1 milyar insan su kıtlığıyla karşı karşıya ve bu sayının önümüzdeki otuz yıl içinde 1,7 milyar ile 2,4 milyara ulaşması muhtemel. Rapora göre dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insan da güvenli içme suyuna sahip değil.
Maalesef ülkemiz, su sorunu kısmen de olsa yaşayan ülkelerin arasında yer alıyor. Türkiye kişi başına kullanılabilir su miktarı bakımından henüz su fakiri bir ülke olmasa da su stresi yaşayan bir ülkedir. Ve eğer etkili adımlar atılmazsa, ülkemizin su fakiri bir ülke olması çok uzaklarda değildir.
Bu dramatik düşüşün başlıca sebepleri arasında küresel iklim değişiminin yanında yeşil alanların azalıp betonarmenin artışı, yeşil alanların madenlere açılması, vahşi sulama, su kaynaklarının bilinçsizce kullanımı ve kirletilmesi, temiz su kaynaklarımızın özel sektörün rant alanı haline dönüştürülmesi, bilinçsiz sondajlar, aşırı tarım ilacı kullanımı gösterilebilir.
Türkiye’nin su kaynakları üzerine olabilecek baskıları öngörerek gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekiyor. Türkiye’deki su varlığının % 70’den fazlası tarımda kullanılıyor. Temiz su kaynaklarımızın korunması için öncelikle tarım alanından ve sanayiden başlayarak tüm toplumda bilinçli su kullanımı ve suyun kirletilmemesi ve tasarrufu konusunda çalışmalar sürdürülmelidir. Tarımda ilaç kullanımı azaltılmalı, zirai mücadele ilaç kutuları uygun şekilde bertaraf edilmelidir. Salma sulama yerine basınçlı su sisteminin kullanımını sağlamalıyız.” dedi.
Bu gün vesilesi ile aşağıdaki hususlara dikkat edilmesini öneren Dr. Muzaffer Yurttaş ve platform üyeleri her biri bu konuda atılacak her adımın arkasında olacaklarını beyan ettiler.
1)“Su israfına engel olmak için toplumsal bilinçle hareket etmeliyiz”
2)“Su kaynaklarının verimli ve adil yönetilmesi sağlanmalıdır.
3)“Suyla bağlantılı eko-sistemleri korumak ve eski haline getirmek elzemdir.
4)Manisa’da sanayilerde atık su artıma tesisleri kurulmalı ve denetlenmelidir.
5)Zirai mücadele ilaç kutuları çevreye atılmamalı ve ger dönüşümü sağlanmalıdır.
6)Modern Demirköprü, Avşar ve Gördes Barajı sulama alanlarında en kısa zamanda modern sulama yöntemlerine geçilmelidir.
7)Tüm yeraltı sondajları iççin yeni ruhsat verilmemeli, İZSU sondajları durdurulmalıdır.
8)Kuruyan Marmara Gölü alanında tarımsal faaliyetler durdurulmalı ve koruma alanı oluşturulmalı, buranın canlandırılması için projeler yapılmalıdır.
9) Şehirlerde parklarda, evlerde, köylerde arazilerde yağmur hasadına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Dereler üzerine bentlerin yapılması suretiyle yeraltı suyunun beslenmesi sağlanmalıdır.
10) Başta DSİ ve MASKİ olmak üzere Tarım İl Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü gibi Kurumlarda tüm sorunların tartışılıp çözüm önerilerinin üretileceği akademisyenlerden oluşturulacak Bilim Kuruları projesi hayata geçirilmelidir.
11)Şehirlerde Alınması Gereken Tedbirler: Arıtılmış içme suyunun tarımda ve sulamada kullanımının önüne geçilmelidir. Suyunu kendine uydurmaya çalışmak yerine kentini suyuna göre ayarlayan bir anlayış benimsenmelidir. Şehirlerde peyzajda çim alanları yerine kuraklığa uygun peyzaj yöntemleri hayata geçirilmelidir. Şehirlerde suyu geçirmeyen beton yığınları ile çevrenin kaplanmasına son verilmelidir. Şehir planları ve OSB ler yapılırken tarım arazilerinin işgal edilmesine son verilmelidir. (Orman müdürlüğüne ait fidanlığın korunması sağlanmalıdır) Belediyeler köy ve kırsal alanda hayvan içme suyu göletleri yapımına destek vermelidir. Her ilçe ve il merkezinde içme suyu tedarik edecek baraj veya göletler yapılmalıdır. Yeraltı suyu stratejik ve zor zamanlar için ayrılmalı, yerüstü suyundan maksimum kapasitede faydalanılması için çalışmalar yapılmalıdır. Şehirlerde beklenilenin çok üzerinde kayıp kaçak oranları olduğu görülmektedir. Bu oranlar %20’nin altına çekilmelidir.