Manisa, Türkiye’de üretilen kuru üzüm yüzde 85’inden fazlasını üretiyor. Manisa’da genç girişimci Recep Ok (31), kardeşi Mesut Ok (24) ile ele vererek Manisa’nın Mesir macunu ile birlikte en önemli değerlerinden biri olan kuru üzümü daha fazla sevdirmek ve tüketilmesine katkı sağlamak amacıyla Üzüm Sepeti markası oluşturdu.
Haber: Nezih Varol
Manisa’da genç girişimci Recep Ok (31), kardeşi Mesut Ok (24) ile ele vererek Tarihi Kurşunluhan’da ‘Üzümünü Ye Bağı Manisa’ sloganıyla 1 yıllık AR-GE çalışması sonucu ürettikleri portakallı kuru üzüm, leblebi sultaniye kuru üzüm, üzüm lokumu, üzüm pekmezli helva, üzüm kurabiyesi gibi ürünlerin tanımını yapıyor, satışını gerçekleştiriyor.
Manisa’nın kuru üzümünden hareketle böyle bir projeyi hayata geçirdiklerini kaydeden girişimci Recep Ok, “Manisa Merkez’de bir kilo üzüm alacağımız birkaç yer var. Biz bu üzümü her yere götürmek istesek, eşimiz, dostumuz üzüm istese güzel böyle ambalaj anlamında götürebileceğimiz üzüm yok. MÜSİAD olarak yurt içi ve yurt dışında her yere gidiyoruz. Sürekli bir seyahat halinde oluyoruz. Ve gittiğimiz zaman şehrimizi temsil eden ve ona özgü ürünümüzü götüremiyoruz. Evet Mesir macunu bizim bir gerçeğimiz. Bunu her zaman kabul ediyoruz. Onunla ilgili çalışmalar yapılıyor. Ama bizim çiftçimizin emeği olan, gerçekten bu verimli toprakların bize verdiği üzümü ve doğal üzümü insanlara ulaştırmakla alakalı bir sıkıntımız var. Hepimiz biliyoruz ki bundan 1-2 yıl önce üzümde coğrafi tescili yeni aldık. Eskiden yurt dışına çıkarken İzmir Sultani üzümü diye geçiyordu. Ve biz bunu burada üretiyoruz ve o kadar emek sarf ediyoruz. İzmir’e çıkarken İzmir Sultani üzüm yazıyor. Sağ olsun Manisa Ticaret Borsası gerekli girişimleri yaptı ve coğrafi tescilimizi aldık. Şimdi böyle bir açık varken, bizde bunu fark ettik. Üzümle alakalı, Manisamızla alakalı neler yapabiliriz diye düşündük. Yaklaşık 1 yıldan beri bu proje için çalışıyoruz” dedi.
‘Biz şekerin, çikolatanın alternatifi olarak bunları çocuklarımıza yaptık.’
Kuru üzümü insanlara sevdirmek için üç felsefe üzerinde durduklarını ifade eden Recep Ok, “Tabi ki koronayı dışarı atıyoruz. Koronavirüsten önce tarihi Kurşunluhan’da insanların buraya ziyarete geldiği zaman buradan bizim değerimiz olan kuru üzümümüzü alsın götürsün. İki Manisalı insanımız giderken bir eşine dostuna giderken bu kuru üzümü götürsün. Üçüncüsü Manisa’da kuru üzüm bir şekilde hemen herkesin evinde oluyor. Ya komşusunda bağı oluyor, bir şey olur falan. Çok acı ki Türkiye geneli olarak yıllık 270 bin-300 bin bandında kuru üzüm üretiyoruz. Ve yaklaşık 50 bin tonunu tüketiyoruz. Bunun içinde üzümle aklınıza gelen her şey dahil. Başta Avrupa Birliği olmak üzere yurt dışına ihraç ediyoruz. Tabi ki bu da bir katma değer. Ondan yana bir sorunumuz yok. Ama biçim üçüncü felsefemiz olan tüketim alışkanlığını kazandırmaktır. Gerçek ve sağlıklı ürünleri insanlara sunmamız lazım. İki çocuk sahibi bir insanım. Biz çocuklarımıza kuru üzüm, kuru kayısı gibi kuru meyveleri damak tadına verdik. Şimdi benim kızım benden kuru üzüm talep ediyor. Biz şekerin, çikolatanın alternatifi olarak bunları çocuklarımıza yaptık. Tabi ki çocuğum çikolata falan yiyor ama biz alternatif sunuyoruz. Eskiden dedelerimiz paketli gıdalar olmadığı için kuru üzüm ve leblebi ile büyümüş. Her şey aslına dönüyor” diye konuştu.
Manisalı Girişimci Üzümden oluşturulan alternatif ürünlerle internet üzerinden satışa başladı
Üzümden oluşturulan alternatif ürünlerden bahseden Ok, “Kuru üzümü yaptık ve onun için çok güzel hatıra kutusu oluşturduk. Arkasında Manisa’nın tarihini yazdık. Onun yanına kuru üzüm ile leblebiyi katalım, ama bunları ayrı bir şekilde koyduk. Türkiye’de ilk ve tek şekeri hariç bırakıp pekmez ve üzümü kullanarak bir lokum elde ettik. 4 çeşit lokum yaptık. Sadesini, fındıklısını, cevizlisini elde ettik. Üzümden kurabiyeler yaptık. Üzümü tahinle birleştirdik muhteşem ikili. Yulafla farklı bir fit kurabiye yaptık. Bunların hepsinin içerisinde özelliğimiz olan şey sıfır şeker ve tamamen üzüm şekerinden yaptık. Tahin helvasının şekerini çıkardık onun yerine pekmezi koyduk. Bu yapılmış bir şey ama Manisa’mızda da olsun istedik. Çikolatada da şekeri çıkarıyoruz onun yerine üzümle tatlandırıyoruz. Bu çerçevede inşallah Manisa halkı bizi destekler. Manisa’nın üzümün tüm Türkiye duysun istiyoruz. Sloganımızda tamamen Manisa’ya ait olması için, “Üzümünü ye bağı Manisa” diye bir sloganı seçtik. İnsanlara sağlıklı gıdalar verebilmek için çalışmalar yaptık. Ar-Ge çalışmalarımız 1 yıl devam etti. Çok işi dönüşler alıyoruz. Hem Manisa’mızı tanıtalım, hem tarihi bir değer katalım istedik. Manisa’nın değerini, üzümünü gelsin üzüm sepetinden alsın istedik. Kendi internet sitemizden satışa başladık. İnanıyorum ki zamanla Türkiye’ye Manisa’nın üzümünü de benimseteceğiz. Babam bize çok güvendi. Kardeşim, ailem destek oldu. Lezzet açısından çok güzel ürünler oluşturduk” dedi.