İstediğiniz kadar yazınız, ya okumuyor ya da işlerine gelmediği için yapmıyorlar ya da yapamıyorlar.
Ama biz yine yazmaya çizmeye devam edeceğiz. Önceki yazılarımızda bahsettiğimiz, ayrıntılı şekilde anlattığımız, MASKİ’den alacağımız olan 80.41 TL hâlâ hesabımıza yatmadı. İbrahim Yıldırım bey, MASKİ genel müdürü ile görüşmüş, uzun bir yazı yazmış; umutlu ve gayretli bir müdür olduğunu ifade ediyor yazısında.
Biz de bu arada havaların serinlemeye başlamasıyla beraber yaz sezonunu kapatarak Sultan Yaylası’ndan asli yuvamıza döndük. Spil dağı Sultan yaylası yolunun yeniden yapılması sayesinde bu yıl iniş çıkışlarımız gayet rahat ve konforluydu. Bütün yayla sakinleri ve Turgutalp’te ikamet edenler, yolun yeni halinden memnunlar. Geçen yıllarda neler çektiğimizi yaşayanlar bilir. Yalnız ufacık bir iş kaldı, herhalde onu da en kısa zamanda yeni başkan hallediverir. Genişletilen, yeniden asfaltlanan yolun çizgilerinin çizilmemesi bir eksiklik, bu yıl yapmadıklarına göre bir bildikleri vardır diye düşünüyorum. Çizgiler de çiziliverse yolun güvenliği sağlanmış olacak. Unutuldu ise buradan hatırlatıyorum.
***
Bu arada Ağustos’un ortalarında Fethiye’deki bakımevinde kalan Anıl ve Atıl kardeşleri ziyaret ettik. 15-16 ay kadar önce oraya götürülmüşlerdi. Sağlıkları, durumları gayet iyi. Zihinsel engelli yetişkinler için kurulmuş olan bakımevi çok güzel. Barınan engellilerin üstleri başları tertemiz ve bakımlı. Görevlilere çalışmalarından dolayı teşekkür ettik. Anıl ve Atıl kardeşlerin tek şikayetleri, ziyaretçilerinin az olması. Manisa’ya ve sevenlerine çok selamları var.
***
Uzunçarşı, Sadık Ahmet Caddesi, yeni adıyla kuyumcular çarşısında, Şehzadeler Belediyesi’nin trafik zabıta ekipleri yaklaşık 10 gündür, yolun mavi boyalı bölümüne araç park ettirmiyorlar. Güzel, istenen bir uygulamaydı bu… Orası tamam da, şehrin ana arterlerinden biri olan Sultan Meydanı ile Hatuniye Camisi arasındaki Çarşı Bulvarı ne olacak? Daha önce birkaç kez yazmıştık. Çarşı Bulvarı üzerinde ikinci sıra park konusu giderek içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Çarşı Bulvarı’nda yürümek, adeta cambazlık gerektiren bir eylem haline geldi.
Önceki gün Sultan yaylasından indiğimizde, evimizin önünde beş dakika bile duramadım. Çift sıra park yüzünden durmak imkansız. Çift sıra park sorununa, bir de kaldırıma park eden motorlar sorunu eklenmiş. Çarşı Bulvarı’nda “yaya hakkı” diye bir şey yok. Günün her saatinde “yaya hakkı” gasp ediliyor. Şehzadeler Belediyesi’nin trafik zabıtalarının, bu soruna da bir çözüm üretmeleri gerekiyor.
Çarşı Bulvarı ile kuyumcular çarşısını bağlayan Dumlupınar Caddesi’nde bulunan (Manisa’nın eski ebelerinden) Mürüvvet Tuser’in iki katlı evinin önünden hiç geçtiniz mi? Ben o yolu günde en az iki üç kez kat ettiğim için biliyorum, A101 önünden caddeye yürürken, Mürüvvet ebenin eski evinin köşesinde kaldırım bir buçuk metre, üzerinde devasa elektrik trafosu, Gediz Elektrik firmasının yolu kapatan iki panosu, bir ağaç; geç geçebilirsen… Ben önüme ardıma bakarak, araçların altında kalmamak için cambazlık yaparak yürüyebiliyorum şehrin göbeğinde. Haaa unuttum, günün en işlek saatinde iki üç tane de çöp konteynırı!
Bu anlattığım nokta, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın makamına yaya olarak bir dakika mesafede… Görülmeyecek, tespit edilmeyecek bir uzaklıkta değil. Çarşı Bulvarı ve Dumlupınar caddesindeki “yaya hakkı” ihlallerini görüp tespit edebilse, kendisi de çok üzülür. Halkın öyle çok büyük, çok ütopik, çok ulaşılmayacak talepleri yok. Tek istedikleri, kaldırımlarda rahatça, huzur ve güven içinde yürüyebilmek.
Manisa’nın cadde, sokak ve kaldırımlarında ferah bir şekilde yürüyebileceğimizi ümit ediyorum…