Yaz mevsiminde Ege, Akdeniz ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde orman yangınlarındaki artış dikkat çekiyor. Ekosistem başta olmak üzere geleceğimizi tehdit eden yangınların çıkış sebepleri, alınacak önlemler ve yangın sonrası yapılması gereken rehabilitasyon çalışmaları ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Prof.
Dr. Dinçer Ayaz, “Ormanlar yalnızca ciğerimiz değil, aynı zamanda üreten aklımız ve ellerimizdir” dedi.
Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dinçer Ayaz, “Ormanlar dünyadaki hayatın denge ve uyumu açısından en önemli karasal ekosistemlerdir. Kapladıkları alanlar yalnızca şehirleşmenin getirdiği çevresel bozulmayı onarmakla kalmaz, kendi içinde biyolojik çeşitliliğin devamlılığını da sağlar. Ancak ormanlar dünya genelinde birçok tehlikeyle karşı karşıyadır. Seller, erozyon, toprak kaybı, madencilik
faaliyetleri, kereste ticareti gibi etkilerin yanında, ormanları en hızlı yok eden afet yangınlardır” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın orman yangınları ile ilgili tanımına değinen Prof. Dr. Ayaz, “Afetler başlığı altında bilgilendirmesini yaptığı orman yangınlarının tanımı şöyle verilmektedir. ‘Yanan toplam orman, çalılık ve otlak araziler olarak tanımlanır. Yanan alan yangından etkilenen toplam alandır. Ayrıca, kaybedilen alanların yangın nedenlerine (ihmal, kasıt, doğal, faili meçhul) göre dağılımını ifade eder’. Ancak bu etkilenen toplam alan canlı ve cansız tüm varlıklarıyla bir ekosistemi işaret etmektedir. Bundan kasıt, ormanların yalnızca şehirlerin ciğerleri
olmadığı, aynı zamanda pek çok canlının çevresi ile etkileşim, uyum ve denge halinde bulunduğu önemli yaşam alanları olmasıdır. Dolayısıyla orman yangınları ekosistem dengesini çok hızlı bir şekilde bozan afetlerden
biridir” diye konuştu.
Orman yangınlarının sebeplerinden bahseden Prof. Dr. Ayaz, “Orman yangınları ihmal ve tedbirsizlik, kasıt, doğal olaylar ve bilinmeyen sebepler dolayısı ile başlayabilir. Bu sebepler yüzde 99 oranında insanı işaret etmektedir. Çünkü yıldırım gibi doğal olaylar haricinde önlem alınmaması; piknik sonrası söndürülmeyen ateş, izmarit, kasıtlı olarak yangın başlatılması ya da çevreye atılan cam kırıklarının mercek etkisi, tren raylarından kıvılcım sıçraması gibi çıkış noktaları olan bilinmeyen sebepler insan kaynaklıdır” dedi.
“Akdeniz iklim kuşağındaki ormanlarımız tehdit altında”
Prof. Dr. Ayaz, “Türkiye’de yangın tehdidi altında olan ormanlarımızdan en hassas olanları Akdeniz iklim kuşağında yer almaktadır. Özellikle hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıktığı yaz aylarında, bölgedeki yangınlar artmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü’nün anlık yayınlamakta olduğu Türkiye’nin orman yangınları haritasında da yangınların Ege, Akdeniz ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yoğunlaştığı görülmektedir” dedi.
Yangınların birer orman felaketi olmaktan çıkarılmasının tedbir ve bilgilendirmeyle mümkün olacağını belirten Prof. Dr. Ayaz, “Bir orman ekosisteminin yapıtaşlarını oluşturan cansız varlıklar ile flora ve faunasının tanınması, korunmayı da beraberinde getirir. Ayrıca ormanlık alanlardaki insan faaliyetlerinin kontrollü ve tedbirli olması için de eğitsel çalışmalar yürütülmelidir. Yangın geçirmiş ve ekolojisi bozulmuş ormanlık alanların rehabilitasyonu ise yeniden ağaçlandırma yolu ile ve bu işlem esnasında yangını önleyebilecek olan ağaçlar öncelenerek yapılmalıdır. Orman yalnızca ciğerimiz değil, aynı zamanda üreten aklımız ve ellerimizdir. Orman varlığı azalmış ya da yok olmuş bölgelerde yaşam, iklim değişimine ve azalan türlere maruz kalır ve bu daima insan yaşamını da tehdit eder. Bu sebeple mavi gezegenin yeşil adalarını sürdürülebilir planlarla korumalı ve bunun için insanları teşvik etmeliyiz” dedi.