DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

NE KADAR ÖZLEMİŞİZ

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
NE KADAR ÖZLEMİŞİZ

Bugün, başka bir yazı hazırlamıştım size.

Ama onun sesi, onun gürültüsü yazdığım bütün satırları elimin tersiyle ittirdi.

Meğer ne çok özlemişim onu!

Sesini, gürültüsünü, kokusunu…

Onun da hakkı var.

Kızmaya, darılmaya, naz yapmaya.

Telaşemiz, mazeretlerimiz hiç bitmedi ki.

Dizimizin dibinde çocuklarımızı bile görmediğimiz gibi,

Komşularımızın kim olduğunu, akrabalarımızdan kimlerin nerelerde olduğunu bile unuttuğumuz günlerden beri,

Bir dilim ekmeğe, bir yudum suya, birazcık güneşe, az bir gülüşe feda edilesi bir yanlarımızı unuttuk unutalı onu da unuttuk tabii.

Umursamadık tepkilerini.

Sağır kaldık küçücük isteklerine.

Eldeki kuş gibi baktık, bizden dedik, bizsiz yapamaz dedik;

Velhasıl yapmamamız gereken ne varsa yaptık üstümüze düşen

Hatta unuttuk bile.

Sahi en son hanginiz nerede, nasıl görmüştünüz onu?

Neyse dün işte yine yaptı yapacağını.

Gösterdi büyüklüğünü, affediciliğini, azametini, cüssesini, özlemini.

Yine eskisi gibi davrandı, coştu, yağdı, gürledi.

Ve hiçbirimizin gıkı bile çıkmadı!

Çocuklar bile pencerelere koştular sesini duyunca.

Yoldaki araçlar, kediler, kuşlar bile çekiliverdiler kenara.

Rahatça, dilediğince aksın, dilediğince dolaşsın ortalıkta diye.

Bugün dışarıda herkes “gözün aydın” larla başlıyorlar güne.

Güneş bile bir başka doğdu bu sabah.

Daha nazenin, daha bir sessiz!

Hoş geldin ey yanık gönlümün vefakâr serinleticisi.

Ey âlemlere gönderilen sevgilinin yoldaşı!

Bugün Cuma ve ellerimiz senin için duada.

Terk etme bizi, sensiz bırakma sana susayanları.

Sadece sana değil kadir kıymet bilmezliğimiz.

Sadece sana değil vefasızlığımız, ilgisizliğimiz.

Sadece seninle yaşamıyoruz iletişim bozukluklarını.

Birbirimize, bizden gördüğün kim varsa bu kadar yabancı olmuşken her birimiz birbirimize, sen kusurumuza bakma ve anla çaresizliğimizi de o rahmet peygamberinin hürmetine olsun esirgeme bizden rahmetini.

Evet dostlar….

Söylediğim gibi bugün farklı bir gün ve mazeretimiz büyük.

O, geldi!

Hani çok uzaklardan gelir ya anamız, babamız, sevgilimiz, yârimiz.

İşte öyle, dün akşam, öylece apansız ve gümbür gümbür gürültüsüyle o geldi.

Bundandır bugün bütün rutinlerimizdeki aksaklık.

İdare edin. Zaten hazırlamıştım yazımı, sonra yine paylaşır, konuşuruz üzerinde.

Ama bugün ona ayıracağım günümü.

Artık onu da hiç ihmal etmeyecek, damlasını bile ziyan etmeden yaşamaya gayret edeceğim.

Kirlenen dünyamızda o da olmasa ne yapardık, ne yaparız biraz düşünseniz.

Ne olur kıymetini bilin!

Zamanın, suyun, hayatın, güneşin, sağlığınızın ve israf etmeyin, hoyrat kullanmayın.

                                                                                                                                                                                      Erdal ÇİL

cerdal48@gmail.com

YORUM YAP