DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

ÖZEL İNSANLARIN ÖZEL YAKINLARI

Yayınlanma Tarihi : Google News

Farkında mıydınız bilmiyorum ama 3 Aralık Dünya Engelliler günüydü.

Engellileri fark etmeyenler, yok sayanlar, yük sayanlar, onları sadece bir güne sığdırıp geçiştirenlerle birlikte alışılmış, sıradanlaşmış bir takım etkinlik, mesaj ve programlarla kutladık veya geçiştirdik.

İçinde bulunduğumuz koşullar gereği, toplum olarak maskeler ardında burnunun ucunu bile göremiyorken çıkıp da etraflıca düşünüp, bir de engelliler için daha dokunur, daha kalıcı neler yapabiliriz demesini beklemiyordum kimsenin, yanılmadım da.

Bu yıl boş geçiyor.

Tedbirlerle, izolelerle ayakta kalma derdindeyiz.

Engellilerle ilgili bu yüzden mevcut düzenlemelerle idare edeceğiz şimdilik.

Mevcut düzenlemelerle devlete ve en başta da onları hayatlarının bir parçası yapan sevdiklerine emanet edeceğiz.

Allah onlara sağlık versin en başta.

Onların içinde de onlara can veren, hayatlarını onlara vakfeden birileri var ki ne bu satırlar, ne ciltler dolusu eserler anlatamaz onları.

Engelli anneleri ya da özel anneler!

Babalarını daha çok tanıyordum, görüşüyordum, arkadaşlarımdı.

Söz, çocuklarından yana gelince anlattıklarından ya da anlatamayıp düğümlenmelerinden anlardım onları ve evde bıraktıkları çocukları ve anneleri düşerdi aklıma.

Kendilerini çocuklarına adayan, çocuklarına kapatan anneler.

Elleri, ayakları öpülesi anneler.

Birçoğu doğum ile birlikte aldılar o payeleri, bir kısmı da ilerleyen zamanlarda şok olarak aldıkları bir kara haber neticesi yüklendiler omuzlarına o sorumlulukları.

Çoğu halen hissettirmiyor bile en yakınlarına ve bütün olumsuzlukları yüklenerek, göğüsleyerek durmaktalar aramızda.

Komşularıyla, akrabalarıyla, işleriyle hatta eşleriyle bile yaşadıkları sorunlarda yalnızlar.

Onları yalnız bırakmamak, anlamak hatta zaman zaman da bir ellerinden tutabilmek adına sosyal medya platformlarında oluşturdukları gruplardan takip etmeye çalışıyorum.

İşte onlardan birinin geçenlerde yazdığı satırlar:

Arkadaşlar bizim çocuğun da görünüşünde problem yok gibi. Bizimle iletişim kuruyor,ergenlik çağına girdi,doktor dikkat eksikliği hiperaktif bozukluğu demişti yaşı ufakken,su an hareket azaldı yaş 15,fakat yanında ağlasak üzülmüyor,bencilce davranıyor,duyguları yok gibi,bir soruyu devamlı, bıktırasıya sorduğu zamanlar oluyor. Kendisine dokunulmasından hiç hoşlanmıyor ve tepkileri çok sert oluyor. Komşularımızla apartmanda o bağırmalarından dolayı ve öfke patlamalarından dolayı sık sorunlar yaşıyoruz ve çok sık ev değiştirdik. Dediği olmayınca ya da takıntı yapınca aniden sinirlenebiliyor,kendine veya etrafına zarar verebiliyor, ağzına geleni sayabiliyor. Uykusu hep sorunlu, ilaçsız uyumuyor. Küçükken girişkendi ergenlikte değişti asosyal oldu. iletişim kurmak istiyor, yalnız kalmayı sevmiyor fakat kursa da yürütemiyor. Sanırım empati ve duygu eksikliği var. Konuşması hızlıydı, anlaşılmıyordu eskiden ama şimdilerde normalleşti ve göz temasında da normalleşti. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olsa da başka bir problemi de var gibi geliyor. Baba tarafında bu tür sıkıntılar var. Genetik olduğunu düşünüyoruz. Aynı sorunu olan arkadaşlar var ise aranızda tanışabilir miyiz, yazar mısınız bana?”

Tanımak, bilmek, fark etmek sorumluluk getiriyor ama bizi de insan yapıyor.

Ülkemizde son yıllarda gözle görülür biçimde yol alındığını, farkındalık oluştuğunu ve devletin ama kendi bütçesinden ama Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi kaynaklar eliyle maddi desteklerle bu işten mağdur olanlara yardımlar yaptığını görüyoruz.  Hatta pandemiyle ilgili son sokağa çıkma yasağı genelgelerinde bile bu özel kişilerin, veli ve vasileri ile birlikte istisnalar kapsamında anıldıklarını görebiliyoruz.

Yakınlarının bu şekilde devletin kayıtlarına giriyor olması belki de önümüzdeki günlerde onlara da tıpkı engellilere verilen ‘Engelli Kimlik Kartı’ gibi bir ‘Kimlik Belgesi’ verilmesinin de önünü açar gibi görünüyor.

Engelli çocuğuna bakarken bir yandan da hayatın normal akışı içinde yer alan ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmeye çalışan bu kişilere hayatlarını biraz olsun kolaylaştırabilecekleri bir belgenin verilmesinden daha doğal, daha insani ne olabilir ki?

Banka kuyruğundan, devlet dairesi işlerinden, çalıştıkları iş yerlerinden izin talep ederlerken kendilerini tanımlayabilecek, onların cümlelerinin boğazlarında düğümlenmesini engelleyecek böyle bir uygulamanın zamanı gelmiş midir, göreceğiz.

Engellilerin farkındalıklarından sıranın, onların özel veli ve vasilerine de geldiğini düşünüyor, içinde bulunduğumuz bu zor günlerden hiç olmazsa onlar için hayatlarını biraz olsun kolaylaştıracak bu tür yeni uygulamaların çıkmasını ümit ediyorum.

Özel insanlar ve onların özel yakınlarıyla inanın hayat daha bir güzel.

Dilekleri, dileğimiz olsun!

                                                                                                                                                                                 Erdal ÇİL

cerdal48@gmail.com

YORUM YAP