İşçinin alın terinden emeğinden kesiyorsun, aidatları vermeyenleri yasal yollardan almakla tehtid ediyorsun, koca bir yıl yatıp sadece asgari ücret belirlemelerinde yer alıyorsun, hoş onu da beceremiyorsun. o zaman sendikalar, odalar neden var? sahi sizler ne iş yapıyorsunuz?
Esnafın ayakta duracak gücü yok. Çoğu dükkan siftah yapmadan kepenk kapatıyor. Bağ-kur primleri almış başını gitmiş. 5 buçuk milyon bağkurludan sadece 2.5 milyon kişi düzenli ödeme yapabiliyor. Peki esnaf odaları en son ne zaman çağrı yaptı?
REZİDANSLARDA BELİRLENEN ASGARİ GEÇİM ÜCRETİ
Eskiler ne güzel demiş” Tok açın halinden anlamaz” diye. Dedim ya rezidanslarda, şaşalı yaşamların belirlediği asgari açlık ücreti. Malum o kadar büyük bir rakam verildi ki, tespit etmesi için bile günlerce toplantı yapıldı.
Hükümetin açıkladığı ücretten memnun olmayan sendikacılar, biz masada değildik diyerek kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Y azaten sizi takan falan yok. Sizlerle görüşmeler tamamen formalite. Siz de fiyatları siz belirleyeceksiniz zannediyorsunuz ya aşk olsun.
BAĞ-KUR’LU OLANLAR BU ÜLKENİN EVLADI DEĞİL Mİ?
Sigortadan primlerini düzenli ödeyen biri 7200 iş gününü tamamladıktan sonra emekli olabiliyor. Lakin esnaf bağkur’lular ancak 9000 bin iş gününü tamamlayınca emekli olabiliyor. Arada atam tamına 1800 gün fark var. Buda yıllık 1800*230= 414,000 tl yapıyor. Neden esnaf bu farkı vermek zorunda.
Hani nerede esnaf odaları, ticaret odası , sendikalar, dernekler niye bubunla ilgili ortalığı ayağa kaldırmıyorsunuz? 10 tane Milletvekimiz var niye meclise gidip gündem oluşturmuyorsunuz? Ulusal ve yerel medyayı toplayıp neden geniş bir basın açıklaması yapmıyorsunuz? Aidat toplamaktan hergün mesaj atmaktan vakit kalmıyor galiba. Esnafın lokma, pilav hayrını paylaşmaktan fırsat bulamıyorsunuz belli.
EYYYY ZİRAAT ODALARI BAŞKANLARI UYANIN ARTIK
Böylesine kötü bir yıl geçiren çiftçinin yanında olmayı hala düşünmüyor musunuz? Ne bekliyorsunuz? Unutmayın ağlamayan çocuğa mama vermezler. O koltuklar saltanat yeri değil. Kimse vatandaşın alın teriyle, emeğiyle dalga geçemez. Elinizde çok fazla hatta hiç yetki olmadığını biliyoruz. Ama ekranlar karşısında, basında, sosyal medyada da hiçbir açıklamanız yok. Ya sadece hükümetten 4 milletvekili var. Bunlarla birer defa görüşülse, muhalefette destek verse kamuoyu kendiliğinden oluşur.
OTURDUĞUNUZ KOLTUKLARIN MAKAMLARIN HAKKINI VERİN
Kimseden çekinmeden yazıyorum. Milletvekillerinden, Valisinden kaymakamına, belediye başkanından kurum müdürlerine, oda başkanlarından dernek başkanlarına, sivil toplum kuruluşlarına, ticaret odaları, sanayi oluşumları artık zaman vatandaş için ter dökme zamanı. Kimin ne kadar yetkisi varsa, kimin nazı geçiyorsa, kim Ankara ile bağları iyiyse lütfen harekete geçsin. Bizim bir ülkemiz, bir şehrimiz var.
Dünya fani mevlam size o koltuklarda hizmet etme şansı vermiş. Bu koltukların hakkını vermek sizin asli görevleriniz arasında. Ama bu oturduğunuz koltuklardan kalkmayınca olmuyor. Halkın içine girmelisiniz, esnafta çay içmelisiniz, çiftiçiyi kahvehaneye giderek dinlemelisiniz, parkta oturan emeklinin yanında oturup dertleşmelisiniz, pazar yeri dağılınca gidip oradan atık yiyecekleri seçenleri izlemelisiniz. Bunları yapmadığınız takdirde vebalin en büyüğü sizin omuzlarınızda olacaktır bunu sakın unutmayın….
Saygılar.