AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, siber dünyanın ağ sağlayıcılarının adete kendi düzenlerini kurma eğiliminde olduğunu söyledi; bu nedenle siber vatanımızın korunması, siber egemenliğimizin savunulması için güçlü bir bilinçlilik haline ihtiyacımız var, ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, yaptığı yazılı açıklamada, ”Küresel salgınla birlikte dijital çağa girmedik, adeta bu çağın içine düştük. Kovid-19 sonrası dünya, siber alanda birçok değişimi yeni sorun alanlarıyla birlikte önümüze getiriyor.” dedi.
”Kendi vatandaşları aynı zamanda siber ağların kullanıcısı durumunda olan ülkeler siber dünyada vatandaşlarının haklarını korumak için harekete geçmiş durumdalar. Siber dünyanın yeni egemenleri Google, Microsoft, Facebook, Youtube, Twitter gibi ağ sağlayıcılar adeta kendi düzenlerini kurma eğilimindeler.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal: ‘Veri madenciliği ile siber dünya alanına özgü yeni bir sömürgecilik biçimi gelişiyor’
Mahir Ünal, siber egemenlik ve siber hegemonya aynı zamanda yeni ve büyük bir sorun alanı olarak karşımıza çıktığını söyledi. ”Büyük teknoloji şirketleri verilerimiz üzerindeki kontrolleri ile yeni bir düzeni şekillendiriyorlar.” dedi.
Mahir Ünal, şunları kaydetti:
“Siber egemenlik ve siber hegemonya aynı zamanda yeni ve büyük bir sorun alanı olarak karşımıza çıkıyor. Büyük teknoloji şirketleri verilerimiz üzerindeki kontrolleri ile yeni bir düzeni şekillendiriyorlar. Veri madenciliği ile siber dünya alanına özgü yeni bir sömürgecilik biçimi gelişiyor, verilerimiz üzerinden oluşan bağımlılık kabul edilemez asimetrik bir ilişki doğuruyor. Dijital çağın hammaddesi veridir. Bu veri düzeninde kimi toplumlar veriyi işleyen ve üretim sağlayan ‘upload’ toplumları olarak, kimileri ise pasif bir konumda yönlendirilen ve yalnızca tüketime yönelen ‘download’ toplumları olarak şekilleniyor. Veriyi elinde tutanın kontrolü de elinde tutacağına ilişkin yaygın kanı giderek kaçınılmaz bir hakikat halini almaktadır. Dijital farkındalık ile siber vatanımızın korunması gerekliliğine, siber egemenliğimizin sınırlarına dair güçlü bir bilinçlilik haline ihtiyacımız var.”