Spor gazeteciliği ile ‘gazetecilik’ tiraj bağlamında ele alınırsa elbette satışı arttıran bir öğe; ancak birçok Batılı ülke iletişim fakültelerinde spor medyası, ‘özensiz gazetecilik’ örneği olarak gösterilir.
Örneğin İngiltere gibi bir yerde bile spor haberleri eleştirilir ve aşağılayıcı şekilde genel gazeteciliğin “oyuncak bölümü” olarak değerlendirilir.
İşte buna benzer bir örnek Alanya’ da yaşandı; Beşiktaş’ ı yenen Alanya ligde liderliğini sürdürdü; ancak karşılaşma sonrası gazetecilerin karşısına çıkan Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan’ın basın toplantısında soru gelmedi.
Üstelik yerel basından da soru gelmedi?
Lig lideri futbol takımının antrenörüne soru soramayan gazetecilerin bu davranışı ‘özensiz’ olarak değerlendirildi!..
Bilindiği gibi doğruluk, dürüstlük, hakkaniyet, dengeli ve sorumlu habercilik gibi değerler, gazetecilik etiğinin temelini oluşturmaktadır…
Oysa Türkiye’deki spor medyasında tarafsızlık gibi etik ilkeler için yazılı bir mesleki bağlayıcılık unsuru bulunmamaktadır. Etik ilkelere aykırı davrananlar için herhangi bir yaptırım söz konusu değildir.
Herhalde İngiltere gibi bir yerde bile spor gazeteciliğinin medya eğitimi ve iletişim çalışmalarında yer bulamamasına gerekçe olarak Türkiye’ den bu olay bile örnek olarak gösterilebilir.