Ülke meselelerine kafa yoranlar, bu gidişat nasıl düzelir diyenlerin azaldığı bir zamandayız. Biraz populer olmak isteyen, medyatik olmak isteyen, ben de buradayım deme gereği duyan herkesin başarılı olduğu bir zamandayız. Siyaset bilmenize gerek yok, Vizyonunuzun olmaması hiç önemli değil. Bir oluşum başkanı, dernek başkanı, oda başkanı, vakıf başkanı, sendika başkanı olmanız yeterli bence. Hele birde vali ile bir resim, belediye başkaları ile bir foto, kurum müdürleri ile bir tokalaşma resmi altına da falanca falancayı ziyaret etti misafirperverliği için teşekkür yazısını da ekledin mi değme keyfine.
Bugün TZO başakanı Şemsi Bayraktar’ın görevde 23. yılıymış. Yani adam neredeyse çeyrek asırdır ziraat odası başkanı. Ha tarım ve ziraat adına hayvancılık adına ülkede neyi çözdü derseniz elde var kocaman bir sıfır. Bu gibi başkanları 50 defa seçim yapsanız değiştirmeniz mümkün değil.
DERNEK VAKIF ODA SENDİKA OLUŞUM KULÜP PARTİ BAŞKANLARI ARTIK YETER
Ne hikmetse bu gibi başkanlar her ne kadar başa legal yollardan ve seçimle gelese de kolay kolay seçimle gitmiyorlar. Çünkü her gelen başkan belli süreliğine gelsede o koltuğa geçtikten sonra onu oradan almak imkansız hale geliyor. Kendi yönetim kurulunu da oluşturdu mu değme keyfine. İstediği kişiyi üye yapar, ona oy vermeyecek olanı da yönetim kurulu tarafndan üyeliği düşürülür. Ondan sonra da bunun adı demokrasi ya da demokratik adil bir seçimle başa geldim tripleri. Sevsinler böyle demokrasiyi.
Hal böyle olunca yukarıda saydığım dernek, oda, kulüp vs gibi yerlerde kolay kolay gençleri, dinamik beyinleri, kafası zehir gibi çalışan gençleri görmek zor. Bu gençler yerine yaşını başını almış, saçı sakalı ağrımış içi geçmiş kişileri görürsünüz. Tabi işin hakkını verenleri tenzih ediyorum. Ülke gündemine kafa yoran vatanseverleri unutmuyorum.
ORTAMLAR BAŞKANDAN GEÇİLMİYOR
Geçen bir arkadaşım anlatıyor ” Kalabalık bir ortamda bulunuyordum. Ortamda herkes bir birine başkanım diyor. Ya nasıl olur 30-40 kişilk bir toplulukta herkes mi başakan diye sordum? verilen cevap evet gelenlerin yarısından fazlası başkanmış.” Artık siz düşünün ne başkanı bunlar? Gerçi çok başkanın zararı yok bence. Egolar tatmin ediliyorsa, fotoğraf karelerinde yer bulunuyorsa bir de etrafınızda başkanım başkanım diye çağırılıyorsanız daha ne olsun.
Ülkemizde siyasette belli mevkilerde yer bulmak zor. Neden? siyasi partiler bilgisi olmayan, çevresinde sevilmeyen, bilgi biriki, vizyonu olmayan adamı partide önemli görevlere getirmezler. Tabi bu durum buralarda yer bulamayn insanları alternatif bir ortamın doğmasına sebep oluor. Bu da ney kuracağı bir oluşum ,dernek, vakıf, vs kurup burada başkan olmak. Bundan kolay bir şey yok. Adı ne olursa olsun bilmem ne derneği başkanı hatta afilli olsun yön kurulu başkanı. Al sana karizma. Açamayacağı kapı yok.
VALİLER GÖREV YAPAMAZ OLDU
Manisa galiba valilik makamını otomatiğe bağladı. Yeni atanan bir vali Manisa’yı tanımadan şehrin stratejik yapısını, kültürünü, nüfusunu tam olarak bilmeden tayini çıkıyor. E tabi göreve gelen valiye bir de hoş geldin mesaisi var. Biz de başkan çok olduğu için valinin misafiri eksik olmuyor. Valiye hayırlı olsun ziyaretleri bitince bir bakmışız vali tayin olmuş, yerine yeni vali atanmış. Hadiii aynı senaryo tekrar. Sadece vali değil, tüm kamu kurumları böyle. Ne diyelim misafirperveriz işte.
Artık bu medya ve hoş geldin merasimlerini bir kenara bırakmanın zamanı geldi geçti bile. Bırakın kamu görevlileri çalışsın. Denetleme yapsın. yargıyı, yürütmeyi daha işlevsel hale getirsin. Okulları kantinleri denetlesin, öğrencilerin bir suya neden 10 tl verdiklerini sorsun. Bir tosta ne den 60 tl ayrana neden 20 lira verdiklerini sorsun. Kantinlerin neden ihalelerde çok pahalı tutulduğunu sorsun.
MADEM GÖREVİNİZ VAR LAY LAY LOMU BIRAKIN
Madem bu sivil toplum örgütlerinin başına geçtiniz hakkını verin. Sosyal devlet olmanın sivil toplum kuruluşlarının gerektiği gibi hareket edin. Kutlamalarla, çay kahve içmelerle, ziyaret pozlarıyla, bir birinize gülümselerle bu gemi yürümüyor. Hangi konuda sorumluluk aldıysanız yerine getirmek zorundasınız. Yapamıyor zor geliyorsa bırakın, açın gençlerin önünü. Bürokrasiyi, siyaseti sizler denetleyip daha aktif hale getirmelisiniz. Toplantılar, pozlar, yemeler, içmeler güzel ama elde ne var o bakmak lazım.
Umarım herkes şapkasını önüne alır, Manisa için, gençler için, öğrenciler için, yaşlılar, anneler, çalışanlar, hayvanlar için neler yapılabilir diye kafa yormamızın vakti geldi.