Tarihimiz boyunca sadece dış düşmanlarla değil aynı zamanda iç düşmanlarla da savaşmak zorunda kalmışız. Ne zaman güçlenmeye başlasak mutlaka başımıza bir gaile açılıyor, düşman bulamazsak içeride birbirimizi yiyoruz. Tarihte kurulan tüm Türk devletlerini diğer Türk devletleri ortadan kaldırmıştır, Osmanlı Devleti zamanında iç isyanlar devletimize ve milletimize çok zarar vermiştir, Cumhuriyet döneminde devletimiz ise iç isyanlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
İç isyanlar bastırılınca özellikle 1970’li yıllardan itibaren siyasi olaylar patlak vermiş, Asala bitirilince onun yerine taşeron P.K.K. örgütü meydana sürülmüştür. Destekleyen yabancı ülkelerin bir kısmı da bizimle Nato teşkilatında sözde müttefiklerimizdir, P.K.K. örgütünde yakalanan silahların bir kısmı da Nato ülkelerinin kullandığı silahlardır.
Dünyada en çok haini olan ülkeyiz, gafil yöneticiler sayesinde yılanın başını küçük iken ezemedik, 1980’li yıllarda bu eli kanlı örgütün mensuplarını bir avuç eşkıya zanneden bazı yöneticiler burnun önünü bile göremeyen gafillerdi. Onların gafleti yüzünden P.K.K. palazlandı, iç ve dış destekleri çoğaldı, bugünlere geldik. 1966 yılında Diyarbakır’da konuşlu 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Faruk GÜVENTÜRK Paşamızın raporları ört bas edilmiştir, Faruk GÜVENTÜRK Paşa, raporunda ileride bölgede bölücü hareketlerin başlayacağını ülke yöneticilerine sunmuş ama raporu ört bas edilmişti.
9. Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman DEMİREL’in bir sözü vardı: ” SİLAH SATAN BARIŞ İSTER Mİ? İLAÇ SATAN SAĞLIK İSTER Mİ? DİN SATAN İLİM İSTER Mİ? HIRSIZ OLAN HUKUK İSTER Mİ? ” Büyük taarruzun başlayacağı günlerde Konya’da İngiliz ve Yunan istihbaratına hizmet eden hain Delibaş Mehmet’in isyanını bastırmak için görevlendirilen Refet BELE Paşa’ya Atatürk’ün tavsiyesi çok önemlidir: ” REFET, HAİNLERE DEĞİL DEVLETE, MİLLETE ACI” Hainlere merhamet etmek, ülkemize ihanet etmektir. Soyunu bilmeyenler, soysuzlara kul olur. Gaflet ile ihanet kelimeleri farklıdır ama sonucu aynıdır, biri bilerek diğeri de bilmeden zarar verir.