Su, canlıların yaşaması için hayati öneme sahip. Ancak güvenli şartlarda muhafaza edilmeyen kullanım suyu, hayati tehlike oluşturabiliyor. Bu nedenle uzmanlar, binalarda şehir şebekesinden gelen suyun depolandığı geleneksel sistemlerin sakıncaları konusunda uyarıyor.
“Dünya genelinde her yıl 200 milyon insan sağlıksız su kullanımı nedeniyle suyla ilişkili hastalıklara yakalanıyor” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız; binalarda, işletmelerde ve endüstriyel tesislerde suyu muhafaza etmek amacıyla kullanılan geleneksel su depolarının insan sağlığı ve yapı güvenliği üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
‘Doğru su deposu seçimi önemli’
“Dünya genelinde her yıl 200 milyon insan sağlıksız su kullanımı nedeniyle su ile ilişkili hastalıklara yakalanıyor” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, doğru su deposu seçiminin önemine dikkat çekti:
“İnsan yaşamı için hayati bir kaynak olan su, güvenli bir şekilde depolanmadığında yaşamı tehdit edebiliyor. Çünkü ülkemizdeki binalarda yaygın olarak kullanılan betonarme su depoları, aşırı sıcak ve aşırı soğuklarda dış ortam şartlarından etkilendiği için suyun kimyasal yapısını bozuyor. Ayrıca zamanla taşıyıcılığını kaybeden betonarme depolarda oluşan çatlaklar da UV ışınlarının geçirgenliğini arttırdığı için depoda; pas, yosun ve bakteri oluşmasına neden oluyor. Bu durum ise; akut ishal, kolera, tifo, basilli ve amipli dizanteri gibi hastalıklara sebebiyet verebiliyor.
“Yapının ömrünü kısaltıyor”
Depoda oluşan çatlaklar yalnızca insanların güvenliğini değil, yapıların güvenliğini de tehdit ediyor. Çünkü binaların bodrum katında yani bina temeline yakın yerde bulunan depolarda oluşan çatlaklardan sızan sular, taşıyıcı sistemin donatılarında korozyona sebep olarak binanın yük taşıma kapasitesini düşürüyor ve yapının ömrü kısaltıyor.
Bu olumsuz durumlarla mücadele etmek ve binaların temiz suyunu güvenli bir şekilde depolamak için mukavemeti ve yalıtım katsayısı oldukça yüksek olan su depolama sistemlerini tercih etmek gerekiyor.