DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Tedarik zincirleri, insan hakları, çocuk işçi ve çevre duyarlılığını önemsemeli

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Tedarik zincirleri, insan hakları, çocuk işçi ve çevre duyarlılığını önemsemeli

Türkiye Madenciler Derneği (TMD), Euromines Başkanı Mark Rachovides’in katılımıyla Zoom üzerinden “Pandemi Sürecinde Madenciliğe Avrupa’dan Bakış” başlıklı bir webinar düzenlendi.

Rachovides pandemi sürecinde hem ekonomik anlamda hem de kişisel anlamda belirsizliklerin yaşandığını ifade etti.

“2030 yılında dünyada 9 milyar insan yaşıyor olacak, 3 milyarı orta sınıf olacak. Bir yandan da bir iklim krizi var, bununla beraber gelen bir yeşil gündem var.” dedi. Rachovides, ülkelerin kendi imkanlarıyla ayakta durma çabasına dikkat çekti. ”Herkes kendi içine kapanıyor. O zaman bu durumda hükümetlerin rolü ne olacak? Hükümetler sektörlere önceki döneme göre çok fazla müdahil oluyor. Beklentiler değişti, düzenlemeler, kanunlar değişti. Arz ve talep dengesi değişti. Her şey değişti.” şeklinde konuştu.

Ekonomik Şok Ticaret Bariyerlerini Artıracak

Sürecin ekonomik boyutunu da değerlendiren Rachovides, “Mevcut ekonomik şok, daha fazla ticaret bariyerini beraberinde getirecek. Bunun yanında milliyetçilik artacak. Nakit sıkıntısı var. Yatırım sermayesi için mücadele artacak. Bu da volatiliteyi artıracak, özellikle de emtia fiyatlarında. Pratik anlamda bakacak olursak vergi anlamında bir baskı ve devletin harcamalarını kısıtlaması anlamına gelecek. Yaptığımız konuşmalar nakitle, yani parayla ilgili olacak. Artık yatırım Avrupa’nın en önemli önceliği olacak.” dedi.

Tedarik zincirleri artık insan hakları istismarı ve çevreye verilen zararı da ‘inceleyecek!’

Rachovides, işletmelerin sorumluluk alanının genişlediğini belirterek şunları söyledi: “Artık tedarik zincirlerinde kendiniz kontroller yapmak zorunda kalacaksınız. Örneğin insan hakları istismarı varsa sizin bundan haberdar olmanız ve bunu engellemeniz gerekecek. Çevreye verdiğiniz hasar da tedarik zinciri boyunca incelenecek. Hammadde arzında bu konuyu hep göz önünde bulundurmak zorunda kalacağız. Hatalarımızı üstlenmemiz gerekecek. Tedarikçiden müşteriye kadar her adımdan sorumlu olacağız.”

STK’larla Daha Açık Görüşmeliyiz

Yeşil ekonominin sadece finans sektörüne bırakılamayacağını ifade eden Rachovides, “Sivil toplum kuruluşları terörist değildir. Canınızı sıkabilirler, bazen bilimsel yetkinliğe sahip olmayabilirler, hatta bazen bizim kadar şeffaf bile olamazlar ama onlar toplumun taleplerini izlerler. Onlarla daha sık ve daha açık şekilde görüşmeliyiz. Yatırımcılar, düzenleyiciler ve sendikalar gibi diğer aktörleri de sürece dahil etmeliyiz” dedi.

Sınırda Karbon Vergisi 

Madencilik sektöründekiler için birtakım soru işaretlerinin, tehditlerin olduğunu belirten Rachovides, bu belirsizliklerle ilgili şunları aktardı: “Mutlaka kaynak verimliliğini elde etmemiz lazım. İnsanlara 19. yüzyıldaki gibi madenciler olmadığımızı göstermeliyiz, kabuslarının yanlış olduğunu göstermeliyiz. Şayet daha yeşil bir dünyadan bahsedeceksek bunu bizim sağlamamız lazım. Elbette birtakım tehditler de var, kimi soru işaretleri de var. Yasal konularda neler karşımıza çıkabilir? Birincisi karbondioksit uyarlama mekanizmaları; malum ETS’nin (Emisyon Ticaret Sistemi) sonuna geliniyor. Bunun yerine başka bir şey gelecek. Diğer ülkeler, özellikle Çin benzer mekanizmalar oturtmaya başladı. Ne olacağı henüz çok iyi bilinmiyor. Ama hepimizin içinde olduğu bir süreç olmalı. Yeni süreç karbon sınır mekanizmalarını içerecek. Sınırda ödenen karbon vergisi örneğin. Türkiye’nin Avrupa ile Gümrük Birliği Anlaşması var. Ancak karbon sınır mekanizması her yeri kapsamayacak, muhtemelen emtiaya özgü olacak. Türkiye’ye benim tavsiyem bu süreci yakinen izlemesi, tüm tartışmalara katılmaya çalışması olur. Biz gözlerimizi yeni mevzuatlara çevirdik. Özellikle endüstriyel emisyon direktifi ile ilgili bir değerlendirme yapılacak. Aynı zamanda maden atıklarıyla ilgili de bir kısım olacak.”

Biyoçeşitlilik Kanunu Değişecek

İklim değişikliğinin de en önemli gündem maddelerinden bir olduğunu hatırlatan Rachovides, biyoçeşitlilik kanununun değişeceğini, daha detaylı hale geleceğini, aynı zamanda atık taşımayla ilgili yeni mevzuatların ortaya çıkacağını belirtti. Bu durumdan taşımacılık sektörünün oldukça etkileneceğini ifade eden Rachovides, “Enerji, vergilendirme ve su düzenlemeleriyle ilgili yeniden değerlendirmeler yapılacak. Bunların tümü 2021’in gündeminde olan konular” dedi.

Türkiye’nin Avrupa için önemine değinerek sözlerini noktalayan Rachovides, son olarak şunları söyledi: “Türkiye çok önemli malzemeler sağlamaya devam edecek. Avrupa’da her şeyi kendimiz üretemeyiz. Mevcut iş ortaklarımıza güvenmeye devam etmeliyiz. Mermer, magnezyum, krom… çok uzun bir liste var Türkiye’den aldığımız. Ancak standartların mutlaka ve mutlaka karşılanması gerekecek.”

YORUM YAP