Mondros Mütarekesi imzalanınca Türk Birliklerinin İngilizlere teslim olması kararına Yemen Valisi Mahmut Nedim Bey, karşı çıkar, Komutanlarımız ile arlarında görüş ayrılığı belirir. 39. Tümen komutanı Ali Sait Paşa komutasındaki birliklerimiz İngilizlere teslim olur, 40. Tümene bağlı birliklerimiz ise silahlarının çoğunu İmam Yahya kuvvetlerine teslim eder, İngilizlere ise az sayıdaki eski tüfekleriyle birlikte teslim olurlar. Vali Mahmut Nedim Bey, dört yüz asker ile iki yüz Türk memur ile birlikte İmam Yahya’ya sığınırlar ve Yemen’de kalırlar.
Lozan Antlaşması ile birlikte Yemen, hukuken İmam Yahya, Seyyid İdrisi ve İngilizler arasında hakimiyet bölgesi olarak üç parçaya bölünür. Birinci Dünya Savaşından sonra İmam Yahya Yemen Zeydi Emirliğini kurar ve sonra da krallığını ilan eder. Seyyid İdrisi, 1923 yılında ölünce İmam Yahya ülkeye hakim olur ve İtalya ile dostluk anlaşması imzalar. Yemen’de ulema, Komutan, subay, sıhhiye birliği, rütbesiz askerler ve sivil memurlar olmak üzere yaklaşık altı yüz kişi kalır. Yemen’de kalan subay ve sivil memurlar yıllardan beri maaş alamadıkları için aç- sefil bir hayat sürmektedirler, esnafa borçları artmıştır, perişan bir halde ve sefalet içerisinde yaşamaktadırlar.
Yemen’in son Osmanlı Valisi Mahmut Nedim Bey, İstanbul ve Ankara hükümetlerinden yardım ister ama o günlerde İstanbul ve Ankara hükümetlerinin içinde bulunduğu durumlar dolayısıyla yardım gönderme imkanları bulunmamaktadır. 1926 yılında Yemen’de kalan Türk ailelerden toplam yüz on bir kişi iki kafile halinde Anadolu’ya gönderilmiştir. İmam Yahya’nın kurduğu Arap ordusunu 1930’lu yıllarda Yemen’de kalan Türk subayları eğitmiştir. İmam Yahya, Yemen’de bir devlet kurmuştur ancak devleti yönetecek kadrolar ve bürokratlar bulunmamaktadır. Bu sebeple İmam Yahya orada kalan Türk subay ve sivil memurlardan faydalanmıştır, Türk ordusunda Kaymakam ( Yarbay) rütbesi ile görev yapan ve Yemen’de kalan Ragıp Bey, Yemen Devletinin ilk Dış İşleri Bakanı olarak görevlendirilmiştir. Yemen’de ilk büyük Elçiliğimiz 1988 yılında açılmıştır.
Yemen Kralı İmam Yahya, Yemen’de kalan Türk askerlerini yerli Arap kızları ile evlendirir, iş ve aş imkanları sağlar. Eski Osmanlı Ordusunda görevli iken Yemen’den dönemeyen Türklerin nüfusu artınca Türk köyleri kurarlar. Kendileri ana dillerini çocuklarına öğretirler ancak torunları Türkçe bilmemektedir. Tercüman Gazetesi yazarlarından biri 1970 yılında Yemen’e giderek San’a şehrinin Nuh’un Kuyusu semtinde Yemen’de bıraktığımız Türklerin çocuklarını bulmuş ve onlarla röportaj yaparak yayınlamıştı. Durmuş isimli bir Türk evladı nefis bir Türkçe ile durumlarını anlatıyor.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tarih bölümü öğretim üyesi doç. Dr. Cengiz ÇAKALOĞLU, birkaç defa Yemen’e giderek orda bıraktığımız Türklerin torunlarının yaşadığı Türk Köylerini ziyaret etmiştir. Üçüncü nesil Türkçe bilmemektedir. San’a şehrinde Sultan 2. Abdulhamit’in yaptırdığı Valilik Binası Askeri Müze olarak düzenlenmiştir. Osmanlı Ordusunun silahları ile Anadolu’dan giden askerlerin kütük kayıtları sergilenmektedir. Müze Müdürü Albay, İstanbul harp Akademisi mezunu olduğu için Türkçe biliyordu. Bir televizyon proğramında izlemiştim. Yemen bizim için acı bir vatan parçası idi.
KAYNAKLAR:
- Osmanlı Devletinin Son Temsilcisi Vali Mahmut Nedim Bey’in yemendeki Faaliyetleri
- Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Yemen İle İlişkiler ( 1911- 1938) Ü. Gülsüm POLAT Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi -23017