Temiz enerji kaynağı olarak geleceğin yakıtı kabul edilen hidrojen, üretiminden depolanmasına kadar birçok zorluk barındırıyor. Ancak yapılan araştırmalar, borun hidrojenin verimli ve güvenli bir şekilde depolanması için ideal bir materyal olduğunu ortaya koyuyor.
https://www.sde.org.tr’de Analiz bölümünde Nil REYHAN(Fizik Y. Mühendisi) ve Galip TÜRKMEN (E. Başmüfettiş) ‘in ‘Elektrik Ete Kemiğe Büründü Hidrojen Olarak Göründü’ başlıklı yazıda konuyla ilgili bir değerlendirme yer aldı.
Hidrojen derdimize derman olabilir mi?
Yazıda Yeşil Enerjiye vurgu yapılırken ‘Dünyanın en büyük petrol sahasına sahip olan Suudi Arabistan dünyanın en büyük yeşil hidrojen projesini hayata geçiriyor. Dünyadaki en çok nüfusu ülkesinde barındıran Çin, hızla yeşil enerjiye geçiyor. Enerjide dışa bağımlı olan Avrupa Birliği yeşil hidrojen ekonomisine geçiş için ciddi teşvikler uyguluyor. Dünya atmosferini karbondioksite boğan ABD biraz geriden gelse de yeşil hidrojene yöneldi. Shell, BP, Exxon Mobil, Chevron gibi petrol devleri bile hidrojen üretimi için yatırımlara başladı.” deniliyor.
Bilindiği gibi enerjide hala büyük oranda dışa bağımlıyız. Petrol, doğal gaz ve kömür ithalatı cari açığın en büyük kalemleridir. Cari açık, ekonomimizin yumuşak karnı ve tam bağımsızlık hedefimize ulaşmada aşılması gereken en güçlü bariyerdir. Yeşil hidrojen, ekonomimizi cari açık belasından kurtarmakla kalmayacak, enerjide dışa bağımlılığımızı tümden bitirecek ve hidrojen ihracatı ile gelir elde etmemizi sağlayacak bir imkan olarak ufukta belirmiştir.
İşte burada Yeşil Hidrojen Depolamada Bor Madeni Çözümü: Türkiye’nin Yeni Vizyonu devreye giriyor.
Yeşil Hidrojen Depolamada Bor Madeni Çözümü: Türkiye’nin Yeni Vizyonu
Yeşil enerji depolanmasında bor madeni önemli bir avantaja dönüşebilir. Bor, kimyasal yapısı sayesinde hidrojen atomlarını yüksek yoğunlukta bağlayarak hem depolama hem de taşımada maliyet ve güvenlik avantajı sağlıyor. Bu özellik, hidrojenin uzun mesafelerde taşınmasını kolaylaştırırken, batarya teknolojilerinde de yeni kapılar aralıyor.
Gerçekten de Türkiye’nin doğal kaynak zenginliklerinden biri olan bor madeni, yeşil hidrojen depolama alanında devrim niteliğinde bir çözüm sunuyor.
Bor ve hidrojen entegrasyonu, özellikle yerli batarya üretiminde stratejik bir adım olarak görülüyor. Enerji ithalatını azaltmayı ve sürdürülebilir enerji sistemlerini geliştirmeyi amaçlayan bu girişim, aynı zamanda Türkiye’yi küresel yeşil enerji piyasasında önemli bir oyuncu haline getirebilir.
Çünkü Türkiye dünya bor rezervlerinin %70’ine sahip.
Boru merkezine alan bu yenilikçi yaklaşım, sadece ekonomik değil, çevresel faydalar da sunuyor. Sıfır emisyon hedeflerini destekleyen bu teknolojiyle, Türkiye hem doğaya hem de ekonomiye katkıda bulunmayı hedefliyor. Bor madeninin bu potansiyeli, Türkiye’nin yeşil enerji yolculuğunda bir dönüm noktası olabilir.